Diyalog Gazetesi

Tarihin en büyük batağı

KIBRIS

Elektrik Kurumu’ndan sorumlu eski bakan, UBP Genel Sekreteri Sunat Atun “piyasaya 346 milyon TL borçları var” diyor ve ihalesiz mal alımlarını sert ifadelerle eleştiriyor:

Remzi SAMAR

Ekonomi ve Enerji eski Bakanı, UBP Genel Sekreteri Sunat Atun, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) Yönetim Kurulu’nun çılgınca işler yaptığını iddia etti. Atun, KIB-TEK’in bu türlü işlere girişmesine, kurum üzerinden faydalanan akbabaların sebebiyet verdiğini belirterek, “Bu akbabalar besleme duracak diye korkuyorlar. O yüzden de yalana başvuruyorlar. Aksini iddia eden herkesi karalamaya çalışıyorlar. İşin gerçeği budur” dedi. 
Son haftalarda gündemden düşmeyen KIB-TEK ve AKSA’nın işlerliği ile ilgili olarak Diyalog’a açıklama yapan Sunat Atun, KIB-TEK’in halkı yalan dolanla kandırmaya çalıştığını iddia etti. Mevcut hükümetin en sevdiği şeyin halkı kandırmak olduğunu savunan Atun, Elektrik Kurumu’nun borçlarının son yıllarda 100 milyon TL arttığını ileri sürdü. KIB-TEK’in bugün 345 milyon borçta olduğunu öne süren Sunat Atun, “Kurumun Ödediği faizlerde yüzde 16’lardadır. Piyasanın çok üzerinde faizler de ödüyorlar. Elektrik Kurumu’nu çılgına yönetiyorlar. Elektrik Kurumu bankalardan borçlanamadığı an bu ülkenin tamamı elektriksiz kalacaktır.” diye konuştu. 


“KIB-TEK- ürettikçe zarar ediyor”
“Enerji Bakanlığı bütçe görüşmeleri esnasında KIB-TEK’in Genel Müdürü’nün bir ifadesi vardı. ‘Elektrik Kurumu üretiyor ama maliyetinin altına satıyor’ şeklinde” diyen Atun, “Bu ne demektir; ürettikçe zarar yazıyor demektir. Şimdi bir taraftan bu ülkenin 42 trilyon parasını 15 milyon Euro’sunu ihalesiz bir şekilde makinalara yatırıyorsunuz. İhale mevzuatına aykırı, ihale mevzuatına uygun olmayan, şeffaflığı olmayan büyük şaibeler ve soru işaretleri olan bir alım yapıyorsunuz. Bir diğer taraftan da bunları alarak Elektrik Kurumu’nun daha fazla maliyetinin üzerinde üretim daha fazla maliyetinin altında satış yaparak Elektrik Kurumu’nu batışını da süratlendiriyorsunuz. Bu tam bir çılgınlıktır. Bunun altında mutlaka başka nedenler var. Başka işler vardır. Yoksa hiçbir dürüst insan hiçbir aklı çalışan insan böyle büyük bir çılgınlığın altına imza atmaz” dedi.

“Alacakları 200 milyon TL arttı”
 KIB-TEK’in, UBP’den sonra alacaklarının 200 milyon TL arttığına işaret eden Sunat Atun, “Dolayısıyla eskiden UBP tahsilat yapmıyordu biz tahsilat yapmaya başladık diye ortaya koydukları ifadeler tamamıyla yalandır” dedi. 
Tahsilat yapamayan bir elektrik kurumunun nasıl kendi kendisini ödeyeceği sorusunu yönelten Atun, KIB-TEK yöneticilerinin bu cevabı vererek insanları aydınlatmaları gerektiğine vurgu yaptı.

“Elektrik Kurumu’nun piyasaya 346 milyon borcu var” 
Elektrik Kurumu’nun, bankalara ve piyasaya 346 milyon TL borcu olduğunu öne süren Atun, “346 milyon Türk Lirası yüzde 16’larda ortalama buna faiz koyarsanız demek ki yaklaşık 50 milyon TL yılda faiz ödeyecek. Genel müdür ne diyor; “ürettikçe maliyetinin altına satıyor” diyor. Bir şeyi siz neye mal eder onun altına da satarsanız o zaman zararınız da daha da büyür. Dolayısıyla kapasiteyi aynı yönde büyütürseniz zararınız katlanarak büyür. Diğer taraftan tahsilat oranı da çok düşmüştür” şeklinde konuştu. 

“Kurumun bir yılda alacağı 200 milyon TL şişmiş durumda”
Elektrik Kurumu’nda tahsilatın giderek düştüğünü ifade eden Atun, “Tahsilat yüzde 50’lerin altında çünkü elektrik kurumlarının bir yılda alacakları 200 milyon Türk Lirası şişmiş durumda… Demek ki bunlar tahsilatını yapmıyorlar. Tahsilatını yapamadıkları patronlar ve ya belli başlı kesimler vardır. O zaman nasıl kendi kendini ödeyecek. Bunların hepsi safsata hepsi halkı kandırmaya yönelik şeylerdir” ifadelerini kullandı. 

AKSA’nın sözleşmesini CTP uzattı
AKSA ile KIB-TEK’in arasındaki anlaşmazlıkla ilgili olarak da konuşan Atun, AKSA’nın bitmekte olan sözleşmesinin 2009 yılındaki Cumhuriyetçi Türk Partisi ve Özgürlük Reform Partisi (CTP-ÖRP) hükümeti tarafından 15 yıl daha uzatıldığını bildirdi. Atun, şunları söyledi, “O dönem 1.57 dolar sent olan kilowatt fiyatını 3.18 Dolar sente çıkardı. Bunu da CTP hükümeti yaptı. İki tane ek makine kapasitesi verdiler AKSA’ya… Şimdi bütün bunların günahını CTP üzerinde taşıyor.” 

“Sendikacılar o zaman neredeydi?”
Şimdi burada esas olan şu; bütün anlaşmalar yapılırken ve bu anlaşmaları CTP hükümeti yaparken şu an hala yönetimde olan o sendikacılar neredeydiler? Niye ses çıkarmadılar? Niye bağırıp çağırmadılar? Niye grevlere gitmediler? Hangi sebepten dolayı saklandılar? Bütün bu soruları önce halka anlatmaları lazım...

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.