Ufuk ÇAĞA
Barış Harekatı’nın gerçekleştiği 1974 yılında Başsavcı olarak görev yapan Oktay Feridun, dönemin Yüksek Mahkeme Başkanı necati Münir Ertegün ile birlikte Kıbrıs Türk Yönetimi’ne, ciddi kaynaklara dayalı bir rapor sunduklarını ve Rum mülklerine tapu verilmemesi yönünde uyarı yaptıklarını söyledi. Feridun “tapu verilirse ileride çok büyük sorunlara neden olabileceği’ uyarısına karşın, siyasilerin tapu dağıtmasının hatalı olduğuna dikkat çekti.
Mal konusunda çok büyük yanlışlar ve haksızlıklar olduğunu herkesin bildiğini ifade eden Feridun, “Mağduriyet yaşayan çok insan oldu, bu mağduriyetleri bu vakitten sonra değiştirmek çok zor. Bu konuda tüm günahlar bu haksızlığı yapan ve yapanlara göz yumanların boyunlarında asılıdır” dedi.Feridun, devlete verilen feragatnamelerin ise geçerli olduğunu ve iptal edilemeyeceğini söyledi.
Eski Başsavcı ve Yargıç, deneyimli Avukat Oktay Feridun, Güney Kıbrıs’ta bıraktıkları mallara karşılık Kuzey’den mal alan ve devletle feragatname imzalayanların, bu akti tek taraflı olarak iptal etmelerinin yasal olmadığını belirtek, “İmzalanan bu feragatnameler geçerlidir” dedi.
Bakanlar Kurulu’nun, Kıbrıslı Türklerin Güney Kıbrıs’ta kalan malları için, takas amacıyla, Taşınmaz Mal Komisyonu’na (TMK) başvurmasının önü açan kararını Diyalog’a değerlendiren
Oktay Feridun, “Güney’de bıraktıkları mallara karşılık kuzeyden mal alan ve devletle feragatname imzalayanların, bu akti tek taraflı olarak iptal etmeleri yasal değildir. Yani imzalanan bu feragatnameler geçerlidir” dedi.
“Uyarıları göz ardı ettiler”
Güney’den gelen vatandaşlara Kzuey’de eski Rum mallarıyla ilgili tapu dağıtılmasının ileride çok büyük sorunara neden olabiliceği konusunda zamanında uyarılarda bulunduğunu kaydeden Oktay Feridun, şöyle konuştu:
“Ben 1974 sonrasında, güneyden gelen vatandaşlara mal dağıtılmaya başlandığı zaman ilgili devlet yöneticilerine bir hukuk adamı olarak görüşlerimi iletmiş ve dağıtılan bu mallar konusunda tapu verilmesinin ileride çok büyük sorunlara neden olabileceğini iletmiştim. Çünkü burada bırakılan malların sahibi Türkler değildi ve uluslararası hukuğa göre de olmazdı zaten.
Çok uzun zamandan beridir iki toplum arasında yapılan görüşmelerde en büyük sıkıntı olarak önümüze hep bu mal konusu çıkıyor ve sanırım bugün de en büyük sıkıntıyı bu konuda yaşıyoruz. Zamanında yapılan uyarılar hep göz ardı edildi, şimdi de nasıl çözeceğiz diye uğraşıyorlar”
“Feragatnameler geçerlidir”
Oktay Feridun, feragatnameler konusunda ise şunları söyledi:
“Güney’den gelip de oradaki mallarına karşılık kuzeyden mal alanların, devlet ile imzaladıkları feragatnameler geçerlidir. Bu işi şöyle düşünebiliriz; nasıl ki iki kişi iş yapmak için anlaşma imzalar ve belirlenen şartlar yerine getirildiği sürece tek taraflı iptal edilemez, bu da aynısıdır. Yani o zaman feragatname imzalayarak buradan mal alanlar şimdi şartlar değişti diye tek taraflı olarak bu feragatnameden vazgeçmeleri hukuk kurallarına göre geçerli değildir. Bu hukuki olarak konuya nasıl bakılacağıdır, ancak bunun bir de vicdani yanı vardır. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki; mal dağıtımında birçok yanlışlar ve haksızlıklar yapıldı. Yıllardır bu mağduriyetlerin giderilmesi için hiç kimse adım atmadı. Şimdi gelinen noktada isteseler de adım atamazlar ve mal konusunda mağduriyet yaşayanlar yaşamaya da devam edecekler. Bu insanların yaşadığı bu mağduriyetleri bu vakitten sonra değiştirmek çok zor. Bu konuda tüm günahlar bu haksızlığı yapan ve yapanlara göz yumanların boyunlarında asılıdır”
Şimdi icraat zamanı
“Güney’den gelip de buradan mal alan ve feragatname imzalayanların, hem buradaki malları tutmaları hem de Güney’deki mallarını satmaları halinde hapis yatacakları konusunda yasalarımızda herhangi bir maddenin olduğunu hatırlamıyorum, ama olması kuvvetle muhtemeldir. Çünkü sen devletle feragatname imzalayarak bu malını başka bir mal karşılığı devlete devrettin. Ha burada şöyle konuşablirsin, devletin verdiği bu mallar devletin değildi ki sana versin, yani bu konuda da bir çetrefil vardır. Bu konuda da ben şu anda bir uyarı yapmak ihtiyacı hissediyorum; Güney’deki mallarını satan birçok kişinin olduğunu biliyoruz, zaman zaman isimler de zikrediliyor ama ben bir hukukçu olarak belge görmeden hiçbir şeye inanmam. Şu anda devam eden görüşmelerden önce bu mallarını satanların kim olduklarını belirleyin ve buradaki mallarını da mağduriyet yaşayanlara veriniz. Çünkü eğer bir anlaşma olursa zaten toprak konusu global olarak değerlendirilecek ve bu konu da, arada kaynayan birçok konu gibi kaynayacak. Bu sebeple de eskiden olduğu gibi çıkıp sadece konuşulacağına icraat yapılsın”
“Ben feragatname imzalamadım”
Oktay Feridun “siz güneydeki mallarınız için feragatname imzaladınız mı?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Bizim de ailecek Poli Bölgesinde mallarımız bulunuyor. İstesek biz de buradan mal alıp feragatname imzalayabilirdik ama yapmadık. Çünkü günün birinde önümüze böyle bir konunun çıkacağını o zamandan gördük. Ailemizin, Poli – Podamos bölgesindeki Afrodit Hamamlarının yanında denize nazır 376 dönümlük malı var ve feragatname imzalamadığımız için de hala malımız olarak duruyor.”