Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, ilçelerde başlatılan ve son olarak Girne’de gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısında halkın sorularını yanıtladı ve müzakerelerde gelinen aşama ile ilgili bilgi verdi.
CTP’den verilen bilgiye göre, Dome Otel’de gerçekleştirilen toplantıda Talat’a çoğunlukla mülkiyet konusunda sorular soruldu.
Talat, Kıbrıs sorununun mülkiyet değil yönetim ve güç paylaşımı anlaşmazlıklarından ortaya çıktığını vurgulayarak, çoğu başlığın neredeyse tamamlandığını, mülkiyet konusunda belirlenecek kriterlerin ardından ortada fazla sorun kalmayacağını, Mayıs ayından önce referanduma gidilebileceğine inandığını belirtti.
Kıbrıs sorununun bu aşamada daha farklı bir boyut kazandığını belirten Talat, ilk defa Kıbrıs Rum tarafının da eğiliminin sorunun çözümü yönünde olduğunu ifade etti.
Demopoulos kararı dönüm noktası
Talat sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu da çok önemlidir. 2010’da bizim bıraktığımız noktadan başlayarak ilerlenmiştir. Sadece bu değil, daha önemlisi uluslararası alanda AİHM’in aldığı Demopoulos kararı ile Kıbrıs’taki mülkiyet rejiminin günün koşullarına göre düzenlenebileceği uluslararası hukuk tarafından ifade edildi. Bu yeni bir şey. Bizim dönemde takıldığımız en önemli husus buydu. Hristofyas diyordu ki 1974 öncesi sahip ne isterse o olur. Ancak AİHM’in bu kararı umutlanmamız gereken bir gelişme oldu ve Rum tarafı kriterlerin belirleneceğini, her bir malın iki tarafın eşit olarak kuracağı bir komisyon tarafından değerlendirileceğini kabul etti.
Dönüşümlü başkanlık ve çapraz oy şart
Dönüşümlü başkanlığın siyasi eşitliğin göstergesi olduğunu kaydeden Talat, çapraz oyun farklı olduğunu, ikisini ilişkili görmemek gerektiğini belirtti.
Talat “Küçük bir bağ vardır ama asıl önemli olan bu bağ değil, siyasi eşitlik gereği dönüşümlü başkanlıktır. Bizdeki sağcılar ne kadar çok yetki federal hükümete devredilirse Rumlara devredildi diye görür. Dönüşümlü başkanlık bu durumu Kıbrıslı Türkler lehine değiştiren bir uygulamadır. Bu devlet hepimizin devletidir. BM Güvenlik Konseyi kararına göre siyasi eşitlik sayısal eşitlik değildir ama etkin katılım önemlidir.” ifadelerini kullandı.
Harita ve güvenlik konuları
Harita meselesinin kolay bir konu olmadığını fakat uzun da olmadığını dile getiren Talat, geçmişte Yeşilırmak’ın Rum yönetimine kalmış olacağından dolayı bu köyün öfkelendiğini anlattı.
O günden bugüne çok şey değiştiğini belirten Talat, toplumların birbirlerini daha iyi tanıdığını fakat güvenlik konusunda Kıbrıslı Rumların çok önemli bir takıları bulunduğunu kaydetti.
Talat Türk ordusunun adaya 1963, 64, 65 veya 66’da değil ENOSİS’in ilan edilmek üzere olduğu 1974’te müdahale edebildiğini bunun ABD ve Sovyetler Birliği’nin dolaylı desteği veya sessizliğiyle meydana geldiğini hatırlattı.