Diyalog Gazetesi

Şüpheli ölüm

KIBRIS

İngiltere’de mezarlık sahibi olan ve Kıbrıs’ta hayatını kaybeden iş adamı Ramadan Güney'le ilgili dosya yeniden açılıyor

Suna ERDEN

Avrupa'nın en büyük özel mezarlığının sahibi, Kıbrıslı iş adamı Ramadan Güney'in şüpheli ölümüyle ilgili dava 8 yıl sonra karara bağlandı. 
Mahkeme, Güney’in ölümüyle ilgili eksik soruşturma yapıldığına vurgu yaparak, adli ölüm tahkikatının yeniden yapılmasına karar verdi.
Dava nedeniyle cenazesi yıllardır mumyalanmış bir şekilde, İngiltere’deki Brookwood mezarlığında muhafaza edilen Güney’le ilgili verilen kararın gerekçesi pazartesi günü ailenin avukatı tarafından kamuoyuyla paylaşılacak.

Dava 2016’da başladı
Güney'in şüpheli ölümüyle ilgili 2016 yılında başlayan dava dün Lefkoşa Mahkemesinde karara bağlandı. Yaklaşık 2 yıl süren duruşmalar sonucunda karar okundu.
Davaya bakan yargıç, mahkemeye sunulan ifadeler, doktor raporları ve kanıtların değerlendirildiğini, adli ölüm tahkikatının eksik yapıldığına kanaat getirdiğini söyledi. Yargıç, soruşturmanın eksik yapılmış olmasından ve Güney’in kanında etanol tespit edilmesinden dolayı ölümün şüpheli olabileceğini belirtti.
Yargıç, Güney’in ölümüyle ilgili yeniden adli ölüm tahkikatının başlatılmasına, kanında bulunan maddenin hangi amaçla alındığına dair araştırma yapılmasına emir verdi.

Ne olmuştu
İngiltere’de yaşayan Güney iş ve tatil için geldiği KKTC’de 2006 yılında hayatını kaybetmişti. Güney’in kanında etanol tespit edilmişti.
Ailesi, Güney’in asla alkol almayan biri olduğunu, ayrıca onun adına yazılmış çekler olduğunu, ortada cinayet şüphesi olduğunu belirterek, konuyu yargıya taşımıştı.
Babasının cinayete kurban gittiğini savunan Erkin Güney, sahte çekler, entrikalar ve cinayet iddiasıyla ilgili şunları anlatmıştı:
“Babam 20 Ekim 2006 yılında Kıbrıs’a geldi. Girne merkezde kendi evinde kalıyordu. KKTC’ye yerleşmeyi düşünüyordu. Zaten İngiltere ile Kıbrıs arasında sık sık mekik dokuyordu. Babam geldikten 11 gün sonra yaşamını yitirdi. 
Önce kalp krizi olduğu söylense de daha sonra ortaya çıkan gerçekler babamın cinayete kurban gittiğini gösterdi.
Tanık ifadelerine göre, babamın fenalaşarak hastaneye kaldırıldığı 31 Ekim gecesinin akşamı İ.A. isimli doktor, babamın yanında asistan olarak çalışan S.Ç. isimli kadın ve babamın O.S. ile H.M. isimli arkadaşları misafirliğe gittiler. İ.A. ile S.Ç. bir bahane bulup babamın arkadaşlarını evden gönderdiler. Babam o akşamın ilerleyen saatlerinde fenalaşarak hastaneye kaldırıldı ve hayatını kaybetti. İ.A isimli doktor ifadesinde evden ayrıldıktan sonra babamın onu arayıp fenalaştığını söylediğini, önce Girne Akçiçek ardından Lefkoşa Devlet Hastanesi’ne götürülmesini sağladığını öne sürdü.

“Otopsi sonuçları cinayeti gösteriyor”

Erkin Güney iddialarını şöyle sürdürmüştü: 
“Babam Lefkoşa hastanesindeyken Niyazi dayım oraya gitti ancak İ.A. isimli doktor, dayımın babamı görmesini engelledi. Zaten hastaneye kaldırıldığının ertesi günü de hayatını kaybetti. Ben o esnada İngiltere’deydim ve haberi alır almaz buraya geldim. Babamın kalp krizi sonucu öldüğünü söylediler. Ancak ben otopsi istedim ve babamdan alınan doku örnekleri Türkiye’ye gönderildi.
Türkiye’den gelen sonuçlarda babamın kanında 220 miligram etanol ve uyku hapı çıktı. Doku örnekleri İngiltere’de de incelendi ve aynı sonuçlar elde edildi. İlginç olan tarafı ise etanol maddesinin bağırsaklarda değil sadece kanda çıkmasıydı. 
Etanol çok ucuz içkilerde bulunan bir maddedir. Babam zengin bir adamdı ve öyle bir içkiyi içmezdi. Bağırsaklarda çıkmaması da midesine içki girmediğini gösteriyordu. Direkt damardan zerk edildiğini düşünüyorum. Otopsi sonuçları babamın cinayete kurban gittiğini gösteriyor. Ayrıca, babamın evindeki yatak çarşafları, yastığı hatta çöpleri dahi kaybolmuştu.”

Sahte çekler ortaya çıktı
Otopsi sonuçlarının yanı sıra babamın ölümünden sonra piyasaya çıkarılan ve babamın olduğu öne sürülen 2 milyon Sterlin tutarındaki çekler de cinayet şüphesini kuvvetlendirdi. Babamın ölümünden iki hafta sonra İ.A. ile S.Ç. babamdan alacakları olduğunu, ellerinde 2 milyon Sterlin tutarında çekler olduğunu söyleyerek tereke kurulmasını istediler. Hatta ara emri davası açarak babamın mirasını dondurmaya çalıştılar. Ben de çeklerin sahte olduğu iddiasıyla karşı dava açtım. İngiltere’den evrak uzmanı getirttim. Dava 3 buçuk yıl sürdü ve mahkeme çeklerin sahte olduğuna hükmetti. Bunlar üst mahkemeye de gittiler, burada da davayı kazandık. Mahkeme çekler üzerinde oynama yapıldığına karar verdi.


Yorumlar (1)

Hasan Nuri 2 Ay Önce

Rahmetli Sayin Ramadan Güneyin İngilterede Sahibi olduğu BrookWood mezarliğı Avrupa’nın en Büyük Mezarlıgı konumunda olup maddi değeri için Milyar Sterlinler konuşulmaktadır ! İngilteredeki başarıları ile Ünvan yapmış olan sayın Ramadan Güneyin KKTCde şüpheli olarak Hayatını Kaybetmesi içler acısıdır ! Başarıları ile bir zamanlar İngiltere’nin 29. Zengin kişisi olan Sayın Asil Nadi de aynı Kabahati yapıp da KKTC gibi bir Ülkeye bulaşmaktan Batırılıp ağır bir bedel ödemiştir ? Sayın Ramadan Güneyin KKTC’deki yatırımları İngilteredeki yatırımlarının çok küçük bir oranı olduğu halde Batırılan Asil Nadir gibi Neden yağma düzeni ile yönetilen KKTC gibi bir Ülkeye gelip de Hayatını Kaybetsin ki ? 350bin Kıbrıslı Türkün yaşadığı İngilteredeki Başarılı yatırımcılarımız bilmelidir ki KKTC gibi dönüşü olmayan bir Ülkeye şayet girilir ise İngiltere yatırımcısı Asil Nadir gibi Batırılıp İngiltere Zengini Ramadan Güney gibi Hayatınızı Kaybedersiniz !! “ wellcome to TRNC

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.