Rapor üzerine ilk sözü dönemin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu aldı. Bu konuda söylenmesi gereken her şeyi söylediğini ifade eden Dışişleri Bakanı, “CTP’li vekiller buna rağmen rapora şerh koydu, beni ‘devleti zara sokan kişi’ ilan etti. Hak etmediğim eleştiriler yapıldı, iade eder, esefle kınarım” dedi.
CTP Genel Başkanı, Tufan Erhürman da raporla ilgili konuşmasında, görevi ihmal edenlerin yargılanmasını talep edeceklerini belirtti. Erhürman, “Sadece Sayın Ertuğruloğlu ile ilgili değil. Birden çok bakanla ilgili. Reddedilirse polise başvurup görevi ihmal edenlerin yargılanmasını isteyeceğiz” dedi.
"Kabul Etmiyoruz" bildirisi vekillerin masasına bırakıldı
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Meclis Başkanı Sibel Siber başkanlığında saat 10.30’da yasama gündemiyle toplandı. Toplantıda ilk olarak sunuşlar bölümünde ivedilik tezkereleri ele alınmadan önce söz alan Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Genel Kurul salonunda bildiri dağıtılması konusunda eleştiride bulundu.
CTP Milletvekili Doğuş Derya da kış saatine geçilmesi ve saatlerin bir saat ileri alınması talebiyle CTP'nin de aralarında bulunduğu sendika, parti ve örgütlerce hazırlanan "Kabul etmiyoruz" başlıklı bu bildirilerin bu sabah yollarda dağıtıldığını ve tek tek elden dağıtmak zor olduğu için kendisinin masalara bıraktığı bilgisini verdi.
Meclis Başkanı Siber ise bu durumun Meclis İç Tüzüğü'ne aykırı olduğunu dile getirerek, bir daha yapılmamasını istedi ve konunun hukukçularla görüşüleceğini kaydetti.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Başkanlığın Genel Kurul’a sunuşlarının ardından, komitelerden gelen tasarı ve öneriler ele alındı.
Şahali: Personel Dairesi gerekli değeri görmüyor
Personel Dairesi’nin oluşturulmasına ilişkin ivedilik alınması konusunda görüşlerini dile getiren CTP Milletvekili Erkut Şahali, yurttaşların gerekli koşullarda ve hızda hizmet alabilmesinin önemine işaret etti. Güncelleşmiş bir Kamu Görevlileri Yasası’yla bu girişimin yapılması gerektiğini belirten Şahali, Kamu Görevlileri Yasası’nın mevcut şekliyle Personel Dairesi’nin gerekli değeri görmediğini kaydetti. Bu dairenin kamunun etkin hizmet sunmasına değerli katkıları olacağına işaret eden Şahali, bu ivedilik talebine olumlu oy vereceklerini kaydetti.
Özgürgün: Genel Müdürlük oluşturulmalı
Başbakan Hüseyin Özgürgün de, dairede müsteşarlık seviyesinde bir Genel Müdürlüğün oluşturulmasının gerekliliğine işaret ederek, bunun temsiliyet yetkisi için gerekli olduğunu kaydetti. Başbakan Özgürgün, şu anda Daire Müdürü’nün müsteşarın altında olacak şekilde düzenlendiğini anlatarak, bunun yarattığı sorunlara işaret etti. Ardından tezkere oy birliğiyle onaylandı.
Soyer: İhale yasası sorunlu
CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, Merkezi İhale Komisyonu Yasası’na ilişkin tezkere konusunda söz alarak, bu konuda uzun bir çalışma yapılarak ortaya bir sonuç çıktığını anımsattı. İhale Yasası kapsamında yaşanan sorunlara değinen Soyer, tıkanan her konuyla ilgili önlerine Merkezi ihale Yasası’nın getirildiğini ve yasanın değiştirilmesinin gündeme geldiğini kaydetti. Doktorlarla ilgili durum ve bunun gibi bir çok konunun ihale yasasına bağlandığını söyleyen Soyer, temel oluşan unsurlar konusunda bir çok konunun bu yasa dışında düşünülemeyeceğini belitti.
Denktaş: Sistemi bozmadan bir şeyler yapmamız gerekir
Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Pratikte zorluk çıkaran noktalar olduğunu ifade ederek, bu konuda da kurumlardan günlük pratikte yaşanan sorunları kendilerine göndermelerini istediklerini söyledi. Denktaş, tüm kurumların ihale düzeninin dışına çıkmaya çalıştığını ve komitenin iyice konuyu görüşmesi gerektiğini belirtti. Kendilerine gelen tüm konuları meclise ilettiklerini ifade eden Denktaş, “Sistemi bozmadan günlük hayatı düzenleyecek şeyler yapmamız gerekir” dedi.
Dinçyürek: Hekim haklarının görüşülmemesi eksiklik
Bağımsız Milletvekili Hakan Dinçyürek de, böyle bir konun meclise gelmesini olumlu karşıladığını belirterek, bu yasa yürürlüğe gireceğinde hekim haklarının görüşülmemiş olmasının bir eksiklik olduğunu belirterek, aslında her ikisinin birlikte konuşulması gerektiğini belirtti. Yasanın uygulama esnasında sorunlara yol açacağını düşündüğünü dile getiren Dinçyürek, pratikte yaşanabilecek sorunlara örnekler verdi.
Berova: Yeni üniversite açılması meclisin onayında
Bağımsız Milletvekili Hasan Taçoy’un sunduğu Yüksek Öğrenimle İlgili Yasa Önerisi konusunda söz alan Milli Eğitim Bakan Özdemir Berova, YÖDAK’ın önemine işaret ederek, yüksek öğrenimde kalitenin korunması ve denetlenebilir olmasının önemine işaret etti.
Yeni yüksek öğretim yasasında, yeni üniversite açma izinlerinin meclis onayına bırakıldığını belirten Berova, meclis iradesinde olan bir isteminin 10 yıl ertelenmesinin önerilmesinin Meclisin kendi iradesini kabul etmeme anlamına gelebileceğini belirtti.
İhtiyaç fazlası olan bölümlerde okuyan öğrencilerin ne olacağına ilişkin çalışma yapılacağını belirten Berova, eğitimde kalitenin yükseltilmesi adına önemli çalışmaların yapıldığını kaydetti.
Berova, eğitimde kaliteyi artıracağını belirttiği Kayıt Kabul Tüzüğü’nün birkaç hafta içerisinde Bakanlar Kurulu gündemine geleceğini açıklayarak, dünya standartları çerçevesinde yapılacak düzenlemeyle birlikte özellikle 3’üncü dünya ülkelerinden gelecek öğrencilerde kalitenin artırılacağını söyledi. Berova, Taçoy’un hazırladığı yasa önerisinin bu bağlamda yanlış olacağını ve olumsuz oy vereceklerini kaydetti.
Taçoy: Üniversite ülkenin lokomotif sektörü
Öneri sahibi Bağımsız Milletvekili Hasan Taçoy da tasarı konusunda bilgi vererek, üniversitelerin ülkede lokomotif sektörlerden biri olduğunu belirtti.
Ülkede yeni bir üniversite açılması konusunun iyi değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Taçoy, denetimlerin yapılabilirliğinin de iyi düşünülmesi gerektiğini kaydetti.
Taçoy’un konuşması ardından Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, önerinin daha iyi incelenebilmesi için bir sonraki toplantıda komitelerde ele alınıp alınmayacağının oylanmasını önerdi.
Angolemli: Ülke yapısı bu kadar öğrenciyi kaldıramaz
TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli konu üzerine söz alarak, üniversitelerin ülke ekonomisine sağladığı katkılara işaret ederek, bu konuda çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
Bakan Berova’nın konu hakkındaki çekincelerini anlamadığını söyleyen Angolemli, konunun komisyona giderek enine boyuna tartışılması gerektiğini kaydetti.
Önerinin çok mantıklı olduğunu belirten Angolemli, konunun komitede tartışılmasının ne gibi bir sakıncası olabileceğini sordu.
Üniversite öğrencilerinin güvenlik sorunun her gün basında yer aldığına dikkat çeken Angolemli gençlerin sorunlarını kendilerinin halletmeye başladıklarını söyledi. Ülke altyapısının bu kadar öğrenciyi kaldıramayacağını anlatan Angolemli, polisin sayısının artırılması gerektiğini, bu kadar öğrenci olan ülkede yeterli polis olmamasının sıkıntılarının yaşandığını anlattı.
Derya: Sürekli üniversite açma izni veriliyor
CTP Milletvekili Doğuş Derya da, Taçoy’un önerisinin olumlu ancak eksik olduğunu söyledi. Öğrencilerin yaşadığı sıkıntılara değinen Derya, sürekli üniversite açma izni verildiğini savunarak, durumu eleştirdi.
Önerinin komitede görüşülmesi konusuna olumlu baktıklarını söyleyen Derya, öneri gönderileli 15 gün olduğunu, bu konuda bilgim yok demenin kabul edilemez olduğunu kaydetti.
Konuşmalar ardından Denktaş’ın, konun bir sonraki toplantıda oylanması önerisi oy çokluğuyla kabul edildi.
Meclis'te T izinleri konuşuldu
Komitelerden gelen tasarı ve önerilerin ele alınmasının ardından, Genel Kurul’un gündeminde bulunan Motorlu Araçlarla Yolcu ve Eşya Taşınması (Denetim) (Değişiklik) Yasa Tasarısı ve İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi’nin tasarıya ilişkin raporu ele alındı. Tasarının okunmasının ardından, madde madde görüşülmesine geçildi.
Çeler: Kaçak taksicilikle ilgili bir şeyler yapılmadı
TDP Milletvekili Zeki Çeler de, hükümetin getirdiği konulara değinerek, AB’ye uyum çalışmaları kapsamında yapılanlarla, kaçak taksicilikle mücadele konusunda yıllardır bir şeyler yapılmamasının çeliştiğini söyledi.
Ülkede bir çok konuda kaçak yapılan işlerin önlenememesinin sebebini soran Çeler, bugün yasal olarak T iznine sahip olan insanların haklarını koruyacak yasalar yapılması gerektiğini vurguladı.
Dürüst: Öneri getirin birinci imzayı ben atacağım
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst de, eleştirileri yanıtladığı konuşmasında, “turistik T izni” ve “9 artı bir turistik T izni”yle ilgili öneri getirilmesi halinde birinci imzayı kendisinin atacağını söyledi. Kimseye müsamaha gösterilmediğine işaret eden Dürüst, ülkede ulaşım hizmetleri ihtiyacı arttığını kaydetti. Dürüst, kürsüde yapılan konuşmalardaki uyarıları dikkate aldığını anlattı.
Taksicilerin eylemine dikkat çeken Dürüst, taksicilerin haklı seslerini dinleyeceklerini ancak taksicilerin hangi örgütle görüşeceklerine karar vermesi gerektiğini söyledi.
Kemal Dürüst’ün konuşmasının ardından tasarı madde madde görüşüldü ve tasarının bütünü oy birliğiyle onaylandı. Meclis Genel Kurulu’nda daha sonra Taşınmaz Mal (Tasarruf Kayıt ve Kıymet Takdiri) (Değişiklik) Yasa Tasarısı ele alınarak, oy birliğiyle kabul edildi.
Ertuğruloğlu: Hak etmediğim eleştiriler yapıldı
Genel Kurul toplantısında, Taşınmaz Mal (Tasarruf Kayıt ve Kıymet Takdiri) (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın kabul edilmesinin ardından, “Ercan Havaalanının İşletme Haklarının Devredilmesi İle İlgili Şartname, Sözleşme Ve Sözleşmenin Uygulanması Aşamalarındaki İşlemlerin Hukuka Ve Kamu Yararına Uygunluğunun Araştırılması Hakkındaki Meclis Araştırma Komitesi”nin konu hakkındaki raporu ele alındı. Raporun bir kısmını Komite Başkanı Ersin Tatar, bir kısmını da Başkan Vekili Tufan Erhürman okudu. Rapor üzerine ilk sözü dönemin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu aldı.
Bu konuda söylenmesi gereken her şeyi söylediğini ifade eden Dışişleri Bakanı, “CTP’li vekiller buna rağmen rapora şerh koydu, beni ‘devleti zara sokan kişi’ ilan etti. Hak etmediğim eleştiriler yapıldı, iade eder, esefle kınarım” dedi.
Bunların Tahsin Ertuğruloğlu’nu kötü gösterme adına yapıldığını söyleyen Ertuğruloğlu, “Devlet nerde zarara uğradı? Ercan’la ilgili sürece çomak soktum. Bunun istismar edileceğini düşünmedim. Ercan konusundaki tek hatam buydu” şeklinde konuştu. Ertuğruloğlu, Ercan’a 3 yıl tek çivi çakılmadığını söyleyerek, “O zaman neredeydiniz?” diye sordu.
Erhürman: Gözlerime inanamadım
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Ertuğruloğlu’nun Ercan’la ilgili konuşmalarını tutanaklardan okuyarak “Bu açıklamalar evlere şenlik. Devlet ciddiyetinden uzak” dedi.
Erhürman, “Ercan’ın avan (ön projesi) projesi ihalesiz–yarışmasız verildi. 250-500 bin dolar arası bir şirkete menfaat sağlandı. Devlet ‘yeterli süre yok’ diyerek ihaleye çıkmadan bir kişiye proje vermez. Sayın Ertuğruloğlu, ‘Merkezi İhale Komisyonu aracılığı ile ihale yapmadım ama ihale yaptım’ dedi. MİK dışında sözlü ihale söz konusu olamaz” şeklinde konuştu.
Ercanla ilgili esas sözleşmenin 10 Aralık 2012’de imzalandığını, 15 gün sonra 26 Aralık’ta ek sözleşme imzalandığını söyleyen Erhürman, “Neden ek sözleşme imzalandığına dair yetkili görüşlerini okuduğumda gözlerime inanamadım” dedi.
Erhürman, ek sözleşmeyle ilgili süreci “her şeyi baddos etmek” olarak değerlendirerek, ek sözleşmeyle ihaledeki eşitliğin bozulduğunu söyledi. Sözleşmenin 4 yıl uzatılmasına da değinen Erhürman, “Bakanlar Kurulu’nda olanlar memleketin nasıl yönetildiğinin de göstergesi” dedi.
Tufan Erhürman, “Ertuğruloğlu gayet ciddiyetsiz davranarak devleti zarar uğrattı. Suç işledi. Görevi ihmal suçu işledi. Ercan’la ilgili yaşananlar inanılır gibi değil. CTP bu işi burada bırakacak değil. Meclise soruşturma önerisi getireceğiz. Sadece Sayın Ertuğruloğlu ile ilgili değil. Birden çok bakanla ilgili. Reddedilirse polise başvurup görevi ihmal edenlerin yargılanmasını isteyeceğiz” şeklinde konuştu.
Özdenefe: Süreç bitmedi
CTP milletvekili Fazilet Özdenefe de Ercan ile ilgili rapor üzerine aldı. Özdenefe, “Ercan’ın özelleştirilmesi hukuksuzluklarla, ciddiyetsizliklerle başladı. Bu süreç bitmedi, Bundan sonraki süreç de önemli. İşletme hakkı sözleşmesi hesapsız kitapsız 4 yıl uzatıldı” dedi.
Ercan’la ilgili araştırma komitesinin toplantısına TC Ulaştırma Bakanlığı’ndan yetkililerin katıldığını anımsatan Özdenefe, “Türkiye’den gelen yetkililer avan projelerle ilgili ‘yarışma açma’ ve ‘farklı şirketlerden teklif alma’ üzerinde durdu. Bizim bakanımız Türkiye’deki ve dünyadaki uygulamaların tersine, teklif de almadan, ihalesiz ve yarışmasız, ‘zaten mesleğimdir’ deyip avan projeyle ilgili karar verdi” şeklinde konuştu.
Özgür: Bir çuval incirin berbat edildiği süreç
CTP milletvekili Birikim Özgür, Ercan’la ilgili komitenin “tarihi” bulgular elde ettiğini kaydederek, “Kıbrıs Türk halkı önemli bir eşikten geçiyor. Atılması gereken ciddi adımlar var. Ercan özelleştirmesi özelinde yaşadığımız süreç, bir çuval incirin berbat edildiği süreçtir” dedi.
Özgür, sözleşmenin 4 yıl uzatılması konusuna değinerek, bununla kamu menfaatinin ayaklar altına alındığını, bu olayın toplumsal hafızaya olumsuz kazandığını söyledi, “Kayıp büyüktür” ifadelerine yer verdi.
Uluçay: İdarenin bu süreçte düştüğü zafiyeti düşünün
CTP milletvekili Teberrüken Uluçay da rapor üzerine söz aldı. Uluçay, sözleşmenin “hesap kitap yapılmadan” uzatıldığını kaydederek, “Ek sözleşme yapılmasaydı, Bakanlar Kurulu bu sözleşmeyi 4 yıl daha uzatmayacaktı. Buna ihtiyaç olmayacaktı” dedi.
Uluçay, bu konuda meclis kürsüsünden gerekli uyarıları yaptıklarını da söyleyerek, ‘Bu adımları aceleye getirmeyin’ demiştik. O para ülkeye ne kazandırdı? Konu 5 yıldır tartışılıyor, tartışılmaya devam edecek. İdarenin bu süreçte düştüğü zafiyeti düşünün… Devlet bunu hak ediyor mu?” diye sordu.
Yorgancıoğlu: Acele işe şeytan karışır
CTP milletvekili Özkan Yorgancıoğlu da Genel Kurulda söz aldı. Yorgancıoğlu, “Acele işe şeytan karışır” sözüne atıfta bulunarak, “Bu iş aceleye geldi. Ve bu işe şeytan değil, şeytanlar karıştı” değerlendirmesinde bulundu. Kendi hükümetleri döneminde Ercan’la ilgili yaşananları anımsatan Yorgancıoğlu, “Bizim dönemimizde de sürenin uzatılması talep edildi, reddettik. Herkes kendi çıkarına bakar. Ne kadar çok kar edeceğinin hesabını yapar ama idarenin birincil görevi halkın çıkarını korumaktır” dedi.
Erçal: Devleti yönetenler o kadar mı acemiydi?
CTP milletvekili Hüseyin Erçal da Ercan konusunda söz aldı. Erçal, “Devleti yönetenler, o kadar mı acemiydi ki 15 gün sonra ek sözleşmeye ihtiyaç duydular?” diye sordu.
Vatandaş nazarında bunun izah edilemeyeceğini kaydeden Erçal, “Bunun doğru yöntem olduğunu kimse söyleyemez. Bir takım uygulamaların sehven yapıldığı söyleniyor. Bu ne demekse” ifadelerine yer verdi. Erçal, aklanmak için soruşturmaya gerek olduğunu söyleyerek, istifanın da seçenekler arasında olduğunu söyledi.