Hüseyin ÇİÇEK
Gazimağusa’nın tanınmış simalarından Ayla Gazi, 1974 Temmuzunda hem kendi yaşadıklarını hem de bölgede gelişen olayları Diyalog’a anlattı. 20 Temmuz Barış Hareketının başlamasıyla annesi ve çocuklarıyla bir evde toplandıklarını anlatan Gazi, “Eşim mücahitti ve eve haftada bir ancak geliyordu. Harekat başladığında ise eve hiç gelmemeye başladı. Biz kadınlar ve çoluk çocuğumuz zor durumdaydık başımızda bir erkeğimiz yoktu, saldırılar yoğunlaşınca Mücahitlerin açtığı tüneller sayesinde bir evden ötekine geçerek bölgeyi terketmeye başladık. O kadar korkup paniklemiştik ki içinde su ve birtakım gereksinimlerimizi giderecek çantamı bile evde unutarak kaçtım ancak annem geri dönerek çantamı aldı” dedi.
Mücahitlerin açtığı tünellerden kaçtık
Ayla Gazi, bölgeden güvenlik açısından kaçmak zorunda olduklarını dile getirerek, “Kaçarken yollarda sokaklarda birçok şehit gördük bunlar bizi çok üzen şeylerdi ancak kaçmaktan başka yapabileceğimiz bir şey yoktu. Gördüğüm herkese eşimi soruyordum, bir tanıdık bana eşimin vurulduğunu söyledi. Duyduklarım beni daha da korkuttu çünkü o günlerde yaralanan Türklerin Rum hastanelerine götürüldükleri zaman Rum askerleri tarafından kötü muameleye uğradıkları hatta kan verilen hastaların kan şişeleri askerler tarafından söküldüğü kulağımıza geliyordu. Eşimin haberini alır almaz hastaneye gittim ve onu oradan kurtarıp İngiliz hastanesine taşımak için büyük uğraş verdim” diye konuştu.
Rum polisi silahını bize doğrulttu
Rum hastanesinden kaçışlarının bayağı tehlikeli ve zor olduğunu diğle getiren Ayla Gazi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eşim yaralıydı ve biz onu İngiliz hastanesine taşıyacağımızı Rum hastane yetkililerine aktarıp onları ikna ettikten sonra küçük oğlumla eşimi alıp hastaneden çıkarken arkadan bir Rum askerinin bize silahını doğrulttuğunu gördüm şok olmuştum, asker bizi vuracaktı, tam o sırada oğlum korkudan çığlık attı ve asker bizi vurmaktan vazgeçti. Herhalde onun da çocuğu vardı ve ondan vazgeçti. Bugün bu olay akılama geldiğinde gözlerim dolar. İyi ki çocuğum o çığlığı atmış yoksa bugün hiçbirimiz hayatta olamayacaktık”
“Henüz 18 yaşındaydı”
Ayla Gazi, yine o günlere dair hiç unutamadığım bir olayın da Türkiye’de yüksek tahsilini yapan 18 yaşındaki akrabalarının 25 günlüğüne adaya tatil için geldiğini ancak şehit olduğunu gözleri dolu dolu aktarıyor.
“Bunlar için mi çekildi bütün acılar”
Konuşmasını ve anılarını bir kez daha gözleri dolu dolu ancak biraz sitem dolu sözlerle tamamlıyor Ayla Gazi: “ Eşim kuruluşundan itibaren TMT’nin içinde yer aldı, bu vatana bu topraklara çok emek verdi, hiçbir yerden ne destek ne de yardım aldık, çocuklarım bu ülkede yaşananlar nedeniyle İngiltere’ye göç etti orda yaşıyorlar. Bugün dönüp de arkama baktığımda tüm bu acıları fedakarlıkları bu günler için mi yaptık diye kendime sorasım geliyor”