İnanılmaz bir nesil geliyor. Girne Amerikan Üniversitesi Turizm ve Konaklama, Gastronomi lisans, master ve doktora öğrencilerimizin heyecanını, profesyonelliğini, çalışkanlığını görmek çok güzel bir duygu idi. Sınavlarını başarı ile verdiler ve şimdi onlar için tatil zamanı. Yeni gençlerimizin ilgi alanları medya yönetimi, eğlence sektörü, alternatif turizm modelleri
( su altı arkeoloji, karavancılık ,doğa , eko turizm ,agro village tourism , butik otelcilik gastronomi ,sokak lezzetleri ) ilk aklıma gelenler . İlk baştan söyleyeyim, bu dinamik Z kuşağını anlamayan, görmeyen hatta hor gören şimdiki siyasiler kaybetmeye mahkum. Öyle lay lay lom ile sınıf geçmiyorlar. Hipotez geliştiren, literatür tarayan, araştırma yapan gençler "Kıbrıs üniversiteleri ve öğrencilerinden ne çıkar" cinsinden değiller yani. Şans verin ve bu gençler geleceğiniz olsun. Bir Mervesi , Yağmuru , Emresi , Mertcanı , Özlemi , Kadiri , Yasemini, Barışı , Gülü , Sevali , Elinasi , Juhari , Hilmisi ve onlarcası kolay yetişmiyor gerçekten.
Medya yönetimi, turizm ve eğlence sektörü
Hayatını etkilediğimiz çok önemli bir süreç medya yönetimi. İnandığınız, güvendiğiniz, belki de tümünün birleşimi olan hayat tecrübelerine eklenen eğitiminiz, sizleri belli konularda bilirkişi yapabiliyor veya en azından söz söyleme hakkını size veriyor. Hele ki bu sosyal bilimlerin ayrılmaz bir parçası olan turizm endüstrisi ve dünyası ise, önünüzde öyle bir açık deniz var ki. Her an her türlü olaya karşı seyir değiştirebilen büyük bir sosyal ağ ile yüzleşebilirsiniz demektir. Sosyal Bilimler dünya üzerinde yaşam süren ve en akıllı varlık olan insanların bir birleri ile yaptıkları duygu ve iletişimsel etki ve tepkileri ile alakalı olan bütün disiplinleri içermektedir. Sosyal bilimlerin kendi başına bir bilim dalı olmadığını ve farklı disiplinleri bir araya getirdiğini biliyoruz. Aklıma geldiği kadarı ile sosyoloji,
siyaset bilimi, ekonomi, psikoloji, coğrafya, tarih, antropoloji, eğitim, iletişim, medya, sanat tarihi, sinema, turizm gibi disiplinlerin sosyal bilimlerin atar damarını oluşturduğu söylenebilir.
Bazı kesimler, turizm sektörünün dinamiklerini, hatta ve hatta içerisinde turizm sektörünün getirdiği yaşanmışlık duygusunu çok özümsemeden, tecrübe eksikliğinden sadece sınırlı kitap bilgileri ile doğru olmayan ifadeler kullanabiliyorlar. Bizlerin de görevi yine toplumumuza doğruları göstermekten geçmektedir.
Geçtiğimiz günlerde casino sektörü üzerine yaptığım araştırmalar ve yaptığım tespitlere genelde halkımızdan ve iş dünyasından olumlu geri dönüşler oldu ve bundan da çok memnunum. Turizm sektörü içerisinde en organize ve en dinamik olan casino sektörünü Kıbrıs Türk Medyasına belli aralıklarla artık eğrisi ve doğrusu ile halkımıza anlatmaya karar verdim açıkçası. Bu arada; bilerek casino- eğlence sektörüne yönelik yıpratıcı ve bilimsellikten uzak görüşleri de olumlu görmem mümkün değil çünkü kan kaybeden turizm sektörümüzün daha hızlı çökmesine yardımcı oluyorlar sadece.
Demokrasiler içerisinde herkes kendi fikrini özgürce ifade edebilir ancak bu kimsenin kimseye saldırmaya akademik dünyayı ve turizm sektörünü baltalama hakkı var anlamına da gelmez, gelmemeli. Şimdi biraz bilimsel konuşma zamanı.
Casino turizmine yerli halkın bakışı
Kıbrıs Türk Turizm sektörü içerisinde casino-eğlence sektörü üzerine doktora öğrencim Seden Özerden Turanberk ile geçtiğimiz pandemi öncesi ( Haziran 2019 ) yaptığımız ve 2020 yılında yayınlanan “Sosyal Bilimlerde Güncel Akademik çalışmalar” kitapçığında yer alan “Perception and Attitude towards TRNC as a destination for gambling –casino tourism” çalışmanın ana hatları ile sonuçlarını paylaşmak istiyorum.
Aslında bu çalışma 2010 yılında gerçekleşmişti ve o dönemlerde bir türlü yayınlayamamıştım. Seden Hocamın literatüre bazı güncel dokunuşları ile en azından yayınlayabildik.
Öncelikle bu akademik makalemiz içerisinden de anlaşılacağı üzere casino sektörünün çok önemli saptamalarını iyi okuyup değerlendirmek lazım.
Casino Sektörün en önemli ekonomik açılımı aslında tüm bir yıla yayılabilme kabiliyetinin olması ve sadece belli bir mevsimsel süreyi kapsamayışı en önemli avantaj aslında. Ekonomik, sosyal, kültürel ve geleneksel etkileşim olarak casino endüstrisinin koyduğu artılar ve eksiler gün yüzüne çıkarılmaya çalışıldı. Harill 2004 ve Hall 2008 yıllarında yaptığı tespitler doğrultusunda da belirtildiği gibi iki en belirgin düşünce şekli ön plana çıkıyor. Birincisi; her kesimin farklı ve çok karmaşık düşünce yapısı içerisinde olmaları, ikincisi ise, özellikle yoğun nüfusların olduğu, şehir merkezlerinde olan bu işletmelerin olduğu bölgelerdeki insanların düşünce şekillerinin değişebileceği.
Literatür taramaları ve Kuzey Kıbrıs
Literatür taramalarında benzer ülkeler ve yaptığınız bilgi taramaları çok önem arz etmektedir. Araştırmanıza benzer örnekler vermeniz; farklı akademisyenlerin ilgili alan üzerine görüşleri, sizleri dayandırmak istediğiniz hipotezlerinizin gerçekliğini ve doğruluğunuzu kanıtlamanıza yardımcı olan öğelerdir. Bu çalışmada benzer özellikleri barındırdıkları için özellikle Macau adası ile ilgili yaptığım karşılaştırmalar bizim Kuzey Kıbrıs ölçeğinde nüfus sayısı ve yüz ölçümü anlamında çok benzeşiyordu. Buna bir de Çin ve Hong-Kong’dan yasaklandığı için sektörün Macau`ya kaydırılması bizim ülkemiz ile benzerlikler gösteriyordu. Bu anlamda varılan sonuçlar çok benzerlik gösteriyor. Ayrıca Monaco`yu da bu literatür çalışmama dahil ettiğimi de söyleyebilirim.
Uygulanan metotlar
Araştırmayı yaparken hem birincil, hem de ikincil datalar kullanılarak yapıldı ve kullanılan anket sonuçlarının analizi SPSS’e dökülerek sonuçlar analiz edildi. Kullanılan metotlar, birebir yapılan söyleşiler, anketler şeklinde özetlenebilir. Aslında o dönemlerde aktif olarak yine sektörde çalıştığımdan dolayı çok zamanım yoktu ve sadece yüz kişi ile bu anketleri gerçekleştirmek zorunda kalmıştım. Sektörde üst düzey yöneticiler ve otel sahipleri ile yaptığım röportajlar ise on iki kişi ile sınırlı kalmıştı. Yine de belli konularda en azından araştırmayı yazabilecek bir olgunluğa eriştiğini çıkan sonuçların da yayınlanabilecek kıvamda olduğunu söyleyebilirim.
Sorularımız arasında, casino sektörünün alternatif bir sektör olarak görülüp görülmediği, mevcut hükümetin sektöre karşı yeterli kanun geliştirip geliştirmediği, vergi reform sayesinde casinoların ülkeye farklı kaynaklar yaratarak ülke gelişimine katkı koyup koymadığı, bu sektörün gelişiminin Kuzey Kıbrıs kimliğine zarar verip vermediğini, casinoların çoğalmasının ülkedeki asayişi ne derece olumlu veya olumsuz yönde etkilediğini, ülkenin istihdam faktörüne etki edip etmediği Girne halkından da istemiş olduk.
Sonuç ve öneriler
Aslında o dönemlerde verilen cevaplar, bugün halkımızın verdiği cevaplardan çok farklı değil diye düşünüyorum. Bir kere casinolar kendilerini halka anlatmakta başarılı değiller. Casinoların bu ülkeye verdiği katkılardan insanların çok da haberleri yok. İşin sadece olumsuz yanları yazılıp çizildiğinden dolayı, halk da bunları daha fazla hem yazılı, hem de görsel medyada yaşıyor ve ona göre bir algı geliştiriyor. Aslında alınan vergiler, yarattığı istihdam ve ekonomiye koydukları katma değer bir şekilde verilen cevapların olumlu oluşundan dolayı ( yüzde 68 civarı ) Girne halkının sektöre olumlu baktığı yönünde.
Casinoların şehir içlerinde fazla oluşu olumsuz olarak karşılanmakta, ayrıca, özellikle yaşlı kesim ( 60 yaş üstü ) casinoları bir sosyalleşme yeri olarak görmelerine rağmen, Kuzey Kıbrıs vatandaşlarının daha etkin denetimler sonucunda casinolara girmelerinden yana tavır gösteriyorlar. Özellikle casinoların daha fazla halka yaklaşmasını, daha fazla etkin sosyal sorumluluk projelerinde yer almasını bekliyorlar.
Bu sonuçları çok detaylı bir şekilde ileriki yazılarımda da ele alacağım. Benzer anketi en az beş yüz kişiye hem Mağusa, hem de Girne halklarına da yayarak, mevcut çalışmayı da güncellemek en önemli hedeflerimiz arasında yer almakta.
Akademik çalışmalar bu ülkenin üniversiteleşme hareketinin en önemli bacağını oluşturmaktadır. Akademik dünyayı ve yetişen kişileri hor görmek sadece cahillerin işidir. Ha Karpaz’daki eşekler ha bu cahiller. Bir cümleyi başlayıp, bitiremeyen, sürekli kelimelere, cümlelere "turistik tur attıran" kişiler var bu ülkede. Hele ki bu kesimlerin bazıları siyasetinin içerisinde ise vay halimize.
Turizm Hayattır.