Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis, hidrokarbon alanında faaliyet gösteren şirketlerin, siyasi koşullara göre değil teknik ve ekonomik kriterlere göre kararlar alacağı değerlendirmesinde bulundu.
Simerini gazetesine konuşan Lakkotripis, enerji alanındaki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Habere göre, hidrokarbon alanında yeni araştırmaların yapılmasına yönelik üçüncü tur ruhsat ihalesi konusunda Türkiye’den yapılan “kışkırtıcı” açıklamalar nedeniyle bazı şirketlerin geri adım atıp atmayacağı yönünde değerlendirmede bulunmaya çağrılan Lakkotripis, şirketlerin çoğunun siyasi sorunların olduğu bölgelerde çalışmaya alışkın oluğunu söyledi.
Bunu hem birinci, hem de ikinci tur ruhsat ihalesinde gördüklerini belirterek, üçüncü tur ruhsat ihalesinde de görmeyi beklediklerini ifade eden Lakkotripis, şirketlerin özellikle teknik ve ekonomik kriterler temelinde kararlar alacağını düşündüğünü belirtti.
Bugün piyasada koşulların zor olduğuna işaret eden Lakkotripis, şirketlerin, koşulların bugün nasıl olduğuyla değil, birkaç yıl sonra doğal zenginlikleri keşfedip bunlardan yararlanacaklarında nasıl olacağıyla ilgilendiklerini söyledi.
Üçüncü tur ruhsat ihalesi için neden bu zaman dilimi ve neden 6, 8 ve 10’uncu parsellerin seçildiğinin sorulması üzerine Lakkotripis, hidrokarbon barındıran farklı tipte jeolojik yapıların olduğunu ortaya koyan (Mısır’daki) Zohr yatağının keşfinin Doğu Akdeniz bölgesindeki yapbozu tamamladığına işaret etti.
Büyük ilgi var
Şirketlerin çok büyük ilgilerinin olduğundan söz eden Lakkotripis, kendilerinin de jeolojik analizlerde bulunduklarını, bölgenin enerji dinamiğini yeniden değerlendirdiklerini anlattı.
2015 yılı sonlarında üçüncü tur ihaleye çıkılması yönünde hazırlıklara başladıklarını belirten Lakkotripis, söz konusu parsellerin ticari-jeolojik nedenlerden ötürü seçildiğini ifade etti.
Bir soru üzerine Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB)” içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin yeni sürece ilgili gösterdiğinden söz eden Lakkotripis, bu şirketlerin Zohr yatağının keşfinin Doğu Akdeniz için ne anlama geldiğini idrak ettiğini belirtti.
Lakkotripis, bu jeolojik model daha da net oldukça sözde “MEB” içerisinde faaliyet göstermeyen şirketlerin de ilgi gösterdiğini ifade etti.
Afrodit yatağıyla ilgili zaman takviminin sorulması üzerine ise ellerinde bulunan ve BG’nin ilgili konsorsiyuma katılımın ardından yeniden gözden geçirilen kalkınma planına göre, Afrodit’ten ilk doğalgazın 2020 yılında çıkmasını beklediklerini belirtti.
Lakkotripis, şu anda yeni koşullara göre yeni bir değerlendirmenin yapılmakta olduğu bilgisini de verdi.
Olası yeni doğalgaz yataklarının bulunmasıyla planlamaların değişip değişemeyeceğiyle ilgili bir soruya karşılık Lakkotripis, Afrodit yatağı için planın belli olduğunu söyledi.
Kalkınma planı sunulacağını, Mısır’a ve Güney Kıbrıs’a boru hattıyla piyasa bulunacağına değinen Lakkotripis, yapılacak yeni keşiflere göre bunlardan istifade yollarının yeniden değerlendirileceğini anlattı.
Hiçbir çözüme kapıyı kapatmadıklarını da belirten Lakkotripis, doğalgaz sıvılaştırma terminalini de ihtimal dışında bırakmadıklarını vurguladı.
Cesur karar
Öte yandan Mahi gazetesine konuşan “Kassinis International Consulting Ltd” CEO’su ve DİSİ’nin Milletvekili adayı Solon Kasinis, Güney Kıbrıs’ın üçüncü tur ruhsat ihalesine çıkmasının çok önemli bir gelişme olduğunu vurguladı.
Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmeler ve zamana bakıldığından bunun “cesur bir karar” olduğunu vurgulayan Kasinis, ihaleyle Türkiye’ye “dikkatsiz müdahaleler, protestolar ve yasadışı taleplerde bulunmasına” fırsatı verilmemesi dileğinde bulundu.
Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB”iyle ilgili egemenlik haklarının tanınmış ve tescilli olduğuna işaret ederek, Türkiye’nin zaman zaman aykırı tehditlerde bulunduğunu ancak bunun ötesine geçmediğini iddia eden Kasinis, Güney Kıbrıs’ın diplomatik yollarla BM nezdinde Türk taleplerini şikayet etmesi gerektiğini savundu.