Suna ERDEN
KKTC siyasetinin önemli isimleri, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kararı üzerine Kozanköy’deki arazisini geri alan ve burada inşaat başlatan Kıbrıslı Rum 79 yaşındaki Nikolas Skuridis’e sahip çıktı.
Diyalog’a konuşan eski Başbakanlardan Ferdi Sabit Soyer, “TMK’nın verdiği karara tepki göstermek değil aksine bu konuda derin bir hoşgörü içerisinde davranmak gerekir. Kıbrıs Türk halkına layık olan budur” dedi.
TDP Milletvekili Hüseyşin Angolemli, “Bizim tarafa gelip yaşamak isteyen çok az sayıda Rum vardır. Skuridis’in gelip aramızda yaşamasında herhangi bir sorun olmaz” derken, UBP Milletvekili Ersin Tatar ise “Skuridis’in gelip aramızda yaşamasında bir sakınca yoktur. Ancak on binlerce kişi gelemez” şeklinde konuştu.
Ne dediler?..Ne dediler?..
Soyer: Çok olumlu bir karar
Eski başbakan Ferdi Sabit Soyer iade kararını son derece olumlu karşıladığını ifade etti. Bu karara tepki göstermenin Kıbrıs Türkü’ne yakışmayacağını kaydeden Soyer, şunları söyledi: TMK yasası çok önemli bir yasadır. TMK, mülkiyet meselesinin çözümünde AİHM’in de ciddi bir değer olarak gördüğü unsurdur. Bu yasanın dayandığı üç nokta tazminat, takas ve iadedir. TMK, pek çok tazminat ve takas kararı vermiştir. Ancak tazminatların ödenmesinde ve takas meselesinde sorun yaşanmaktadır. Komisyon bu kez bir iade kararı verdi. Yasanın üç unsuruna da sadakat gösterilmiş oldu. Bu iade kararı yerinde bir karardır. AİHM tarafından değer olarak görülen TMK’nın bu kararının muhatabı olan Rum’un Kozanköy’de iade edilen malına yönelik girişim yapması son derece önemlidir. KKTC’de mülk alıp bizimle yaşayan başka milletlerden insanlarda vardır. Karpaz’da ve Kıbrıs’ın batısında Rumlar ve Maronitler de vardır. Maronitler’in geri dönmesi için de çok ciddi kararlar üretildi. Farklı uluslara ait insanların KKTC’de demokrasi, güven ve barış ortamında yaşaması gelecek açısından da son derece doğru bir tutumdur. TMK’nın verdiği karara tepki göstermek değil aksine bu konuda derin bir hoşgörü içerisinde davranmak gerekir. Kıbrıs Türk halkına layık olanda budur. Karpaz, Girne, İskele ve diğer bölgelerde yaşayan Ruslarla, İngilizlerle sorun yaşamıyorsak, Rumlarla da yaşamamalıyız. Dolayısıyla bu noktada tepki göstermek bize yakışmaz.
Ersin Tatar: Hassasiyetlere dikkat edilmeli
UBP Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar, kararın şimdilik bir sakınca doğurmayacağını ancak halkın hassasiyetlerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi. Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:
Taşınmaz Mal Komisyonu böyle bir karar verdi. İnşaatın başlaması için ilgili belediyenin ruhsat vermesi lazım. TMK yasasına göre, ya tazminat ya takas ya da iade şeklinde Rumların talepleri değerlendiriliyor. Bu kez komisyon iade kararı verdi. Ancak bazı şeylere dikkat etmek gerekiyor. Bölge halkının hassasiyetleri önemli… Öte yandan komisyonun kararına saygı gösterilmeli. Çünkü komisyon Kıbrıs meselesinin çözümünde önemli bir işlem görüyor. Rumlar, gönüllü olarak gelip, hukuk çerçevesinde hak arıyor. Yasa zaten iadeyi de öngörüyor. Zaman zaman iadeler de olacaktır. Zaten hepsine para ödeyecek durumumuz yok. Komisyonun öyle bir kaynağı da yok. Bu şahsa verilen arazi zaten kimseye verilmemiş boşta olan bir araziydi.
Komisyon güçlendirilmeli
Taşınmaz Mal Komisyonu’nda kaynak sıkıntısı yaşandığını, hükümetin bu konuyu ciddi olarak ele alması gerektiğini kaydeden Tatar, “Türkiye ‘siz kaynak bulun ben ek yardımda bulunurum’ diyor. Ancak hükümetin bu yönde ne bir kaynak arayışı ne de bir çalışması var. Komisyonun verdiği tazminat kararları ödenemiyor. Komisyonun işlevini yitirip devre dışı kalması öncelikle Türkiye’nin zararına olacaktır ve milyarlarca lira tazminat ödemekle karşı karşıya kalacaktır” şeklinde konuştu.
Tatar, Nikolas Skuridis’in Türk tarafında yaşamasında bir sakınca olmadığını ancak binlerce on binlerce Rum’un gelip kuzeyde yaşamasına da sıcak bakmadığını dile getirdi.
Angolemli: Çoğu bizim tarafa gelmez
TDP Gazimağusa Hüseyin Angolemli ise öncelikle Taşımaz Mal Komisyonu’nun içinde bulunduğu duruma değindi. Angolemli, komisyonun kaynak sıkıntısı yaşadığını, tazminatları ödeyemediğini dile getirdi. Angolemli, “Eğer verdiğimiz kararı yerine getirmezsek işlevimizi de yitiririz” ifadesini kullanarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bu yönde bir karar vermesinin büyük sakıncalar doğuracağını vurguladı.
Angolemli sözlerini şöyle sürdürdü: Komisyonun sorunlarını çözmemiz gerekiyor. Mahkemenizin verdiği kararı tazmin etmezsiniz, AİHM, “sizin yaptırım gücünüz yok” diyecek. Biz kaynak yaratmazsak fonksiyonunu yitirdiğini söyleyecek. Bu da tehlikeli bir duruma yol açacak. Komisyondan hak alamayan Rumlar bu kez AİHM’e gidecek. Ve Türkiye büyük tazminatlarla karşı karşıya kalacak.
Angolemli, daha önce yeterli kaynak bulunduğunu, tazminlerin yapıldığını ancak şu anda Türkiye’nin “Siz kaynak bulun” dediğini ifade ederek, bu konuda ciddi önlemler alınması gerektiğini dile getirdi.
Komisyonun bu kez iade yönünde karar verdiğini zaten tazminat ödeyecek durumda olmadığını kaydeden Angolemli, “Rum vatandaşın kuzeyde yaşamasında şu anda bir sakınca görmüyorum. Zaten buraya gelip yaşamak isteyecek çok az Rum var. Gençler gerek kilise gerek okullarda aldıkları eğitimden dolayı bu tarafa farklı gözle bakıyorlar. Gelip burada yaşamak isteyeceklerini sanmıyorum. Gelenler daha önce bu tarafta yaşamış yaşlı kesimden birileri olacaktır ancak onların sayısı da çok azdır. Bir kısım Rum’un gelip bizimle yaşaması sorun olmaz” dedi.