Diyalog Gazetesi

Son sözler

KIBRIS

Kıbrıslı Türk politikacılar, ‘Siyasi eşitlik’ ve ‘garantileri’ dışlayan herhangi bir çözüm şeklini halkın kabul etmeyeceği uyarısında bulundu

 Suna ERDEN

Kıbrıs sorununun çözümü konusunda yeni süreç bugün başlıyor. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin atadığı yeni Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute’un, bugün Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anstasiadis ve KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile yapacağı görüşme öncesinde Diyalog’a konuşan KKTC siyasetinin önemli isimleri iki konuda uyarıda bulundu.
Eski Başbakanlardan Ferdi Sabit Soyer, UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu, HP Milletvekili Hasan Topal, YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı ve TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli; Kıbrıs Türk halkının ‘Siyasi eşitliği’ ve ‘garantileri’ dışlayan bir çözüm şeklini kabul etmeyeceği uyarısında bulundu.

Ne dediler?.. Ne dediler?..

Soyer: Açık fikirli olmalıyız 
Eski Başbakanlardan Ferdi Sabit Soyer, garantörlük konusunda çıkan tartışmaların Rumlar tarafından ortaya atılan yapay gündemler olduğunu ifade etti. Soyer şunları ifade etti: Bu konular Güney Kıbrıs tarafından önümüze yuvarlanan yapay gündemlerdir.
Böyle bir konu mümkün değildir. Gutteres Çerçevesi de bunu içermiyor. Bu başlayan süreçte garantilerin kalkacağı endişesi içinde olmamız yanlıştır. Biz masaya oturacaksak yapıcı bir şekilde bir sonuç elde edeceğimiz şekilde oturmalıyız. ‘Ne elde etmek istiyoruz’ bunun üzerine yoğunlaşalım. Sayın Derviş Eroğlu ile Nikos Anastasiadis’in kabul ettiği 14 Şubat 2014 ortak belgesinin temelleri ve Gurtteres’in işaret ettiği zemin doğrultusunda devam etmeliyiz. 
Görüşmeler başlayacaksa ve olumsuz bir sonuç çıkarsa bunun raporlanıp BM Güvenlik Konseyi’ne sunulmasını takip edecek miyiz? Bunu ortaya koymalıyız. Bunun için de açık fikirli olmalıyız.

Sucuoğlu: Garantiler tartışılamaz bile
UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu, Türkiye’nin garantörlüğünü ortadan kaldıracak veya sulandıracak bir anlaşmayı kesinlikle kabul etmeyeceğini belirtti.
Sucuoğlu, “Garantilerin tartışma konusu dahi yapılması abesle iştigaldir. Kıbrıs Türkü de kabul etmez. Garantörlüğün kaldırılması veya sulandırılmasına karşı Sayın Akıncı da tavrını koymalıdır. Bunu tartışma konusu dahi yapmak yanlıştır. Kıbrıs Türkünü güneydeki, EOKA’cılara bırakmak mümkün değildir. Ayrıca Kıbrıs Türkünün siyasi eşitliğine zarar verecek veya geriye atacak bir anlaşma da kabul edilemez. Biz azınlık değiliz. Kıbrıs Türk tarafı, siyasi eşitliğin olacağı bir anlaşmaya sıcak bakar” dedi. 

Rotamızı belirlemeliyiz
Sucuoğlu, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik görüşmelerde 44 yıldır bir arpa boyu yol alınamadığını da belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: 44 yıl kaybettik. 44 yıl federal çözüm olacak diye çözüm olasılığı pasifleştirildi. KKTC halkının bir yıl dahi beklemeye tahammülü kalmadı. Yaşanan zaman kaybı Kıbrıs Türkünün aleyhine oluyor. Artık kendi yolumuzu tartışmamız gerekiyor. Eğitim, sağlık, turizm, ekonomi konularında neler yapabileceğimizi, ülkemizi nasıl kalkındıracağımızı konuşmalıyız. Kıbrıs konusunda çok kafa yorduk, arpa boyu yol alamadık. Rum tarafı tüm adayı almak, bizi azınlık tutmak görüşünden geri adım atmadı, atmayacakta. Bu nedenle rotamızı belirlemeliyiz.

Topal: İki hayati konu 
HP Milletvekili Hasan Topal ise Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliği ve Türkiye’nin garantörlüğü konularının iki hayati konu olduğunu ifade etti. Topal, “Ne Türkiye’nin garantörlüğünü ortadan kaldıracak ne de sulandıracak bir anlaşmayı asla ve asla kabul etmiyorum” dedi. Topal, bir anlaşma olacaksa Türkiye’nin mutlak ve fiili garantisinin şart olduğunu ve Kıbrıs Türkü’nün siyasi eşitliğinin olması gerektiğini söyledi.

Arıklı: YDP’nin kırmızı çizgileri belli
YDP Genel Başkanı Erhan Arkılı, parti olarak Kıbrıs sorunundaki hassasiyet ve kırmızı çizgilerinin belli olduğunu ifade etti.
“Geçtiğimiz Perşembe günü Sayın Akıncı’yı ziyaret ettik. Kırmızı çizgilerimizi belirttik. Mektup halinde ilettiğimiz görüşlerimizde Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini sulandıracak, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini zedeleyecek herhangi bir anlaşmanın karşısında olacağımızı belirttik” diyen Arıklı, sözlerinin devamında şunları aktardı, “Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılması veya sulandırılması ile ilgili bırakın bir anlaşmayı bu konunun tartışılmasını dahi kabul etmiyoruz. Zaten Rum tarafı Türkiye’nin garantörlüğü ile ilgili BM’ye dahi başvurmuş ve uluslararası bir anlaşmanın kaldırılamayacağına dair cevap almıştı. Ancak Rumlar bu fikirlerinden asla vazgeçmedi ve yıllardır bunun için mücadele ediyor. Ayrıca Rum tarafı bu konuda fikir dahi beyan edemez. Garantör ülkelerin kendi aralarında çözeceği bir konudur. Gerçi Sayın Cumhurbaşkanı Akıncı, bunun bir tabu olmadığını, tartışılabileceğini kendi temsilcisi vasıtasıyla ilan etti.” 

B Planı şart
Arıklı, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik görüşmelerin nasıl sonuçlanacağını bilmediğini ancak KKTC’nin kendisine bir yol çizmesi gerektiğini de söyledi. Arıklı, “Müzakereler devam eder veya etmez. KKTC bir B planını masaya koymak zorundadır. KKTC’ye yakın devletlerin bir açılımda bulunması ve bizi desteklemesi için çalışmalar yapılmalıdır. Bizim eşitliğimizi dahi kabul etmeyen zihniyetle bir çözüm zaten zordur. O yüzden önümüze bakmalıyız” şeklinde konuştu. 

Angolemli: Ezici çoğunluk garantilerden yana
Deneyimli siyasetçi, TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli de Kıbrıs’ta bir çözümü istediğini ancak Türk tarafının garantilerden vazgeçmeyeceğini söyledi. 
Angolemli, “Kıbrıs Türk tarafı garantörlükten vaz geçmez, güney tarafı da bunu istemez. Kıbrıs Türk tarafının ezici çoğunluğu garantörlüğün kalkmasını istemediğine göre, bunu öngören bir anlaşma metnine de evet demez. Güney Kıbrıs bu konuda geri adım atmak zorundadır. Hakikaten çok çetin ve zor bir durum vardır. Kıbrıs Türklerinin isteklerini tehlikeye sokacak hamlelerden güney tarafının vaz geçmesi lazımdır” dedi.
Siyasi eşitlik konusunda ise sorun çıkacağını sanmadığını ifade eden Angolemli konuşmasının devamında, “Federasyonların temeli siyasi eşitliklere dayanır. Rumlar, Dünya nazarında zaten çözümü istemeyen taraf olarak kötü puan aldılar. O nedenle siyasi eşitlik konusunda sorun çıkarmayacaklardır. Ancak garantörlük konusunda yandaş bulmaya çalışacaklardır. Öte yandan Kıbrıs Türkünün ezici çoğunluğu Türkiye’nin etkin ve filli garantörlüğünden yana olduğu için Sayın Akıncı da, halkın garantörlüğün kaldırılmasını içeren bir metne evet denmeyeceğinin farkındadır” ifadelerini kullandı. 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.