Diyalog Gazetesi

Şok itiraf

KIBRIS

FETÖ darbesinin Kıbrıs ayağında sorgulanan askerlerden eski Albay Fahri Necmi Genç “Ercan Havaalanı ve deniz limanlarının kontrol altına alınması emredilmişti” dedi

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında KKTC’de konuşlu Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Kolordu Komutanlığındaki (KTBK) eylemlere ilişkin 11 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, eski albaylar Fahri Necmi Genç, Mehmet Yılmaz, eski yarbaylar Ali Metin Özer, Ersan Yağcı, Zafer Güvercin, eski yüzbaşı Serkan Cesur, eski teğmen Mehmet Anar ve eski astsubaylar Abdullah Sacid İnceoğlu, Okan Bölükbaş, Hakan Alp ve Serdal Ayhan şüpheli olarak yer aldı.
Söz konusu isimlerin, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üyelikten" ise 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. 
Şüphelilerin eylemlerine ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilen iddianamede, FETÖ'nün yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına sızma stratejisi ve 15 Temmuz darbe girişiminin nasıl yapıldığı anlatıldı.
Darbe girişiminin FETÖ mensubu askerler tarafından gerçekleştirildiği, bu eylemde yer aldıkları belirlenen sanıklar hakkında açılan birçok davanın mahkumiyetle sonuçlandığı hatırlatıldı.
İddianamede, "sivil imamlar Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Harun Biniş, Nurettin Oruç ve Hakan Çiçek'in cuntanın merkez üssü Akıncı'da bulunmaları", "kalkışmaya ilişkin mahkeme kararları", "derdest dava dosyaları", "yürütülen soruşturmalar", "itirafçı beyanları" ve "resmi kurumların tespitleri"nin, darbe girişiminin FETÖ'cü bir kalkışma olduğunun göstergesi olduğuna dikkat çekildi.

Önceden hazırlık yapmışlar 
Sözde yurtta sulh konseyince 15 Temmuz'da birliklere gönderilen sözde sıkıyönetim direktiflerinin, KTBK'ye saat 22.55'te ulaştırıldığı aktarılan iddianamede, kanuna aykırı içerikli mesajların, şüpheliler Serkan Cesur ve Hakan Alp'in emriyle Abdullah Sacid İnceoğlu ve Okan Bölükbaş'ı tarafından Kıbrıs'ta konuşlu ana üst ve bağlı birliklere yönlendirildiği anlatıldı.
Şüpheliler Serdal Ayhan ve ve Mehmet Anar'ın, sıkıyönetim direktifi ve eklerinden önceden haberdar oldukları kaydedilen iddianamede, Mehmet Yılmaz, Ersan Yağcı ve Zafer Güvercin'in de sözde emirleri, personeline tebliğ ettikleri ifade edildi. 
Şüphelilerden Fahri Necmi Genç ve Ali Metin Özer'in darbe girişiminden önce sorumluluk alanlarıyla ilgili çalışma yaptıkları belirtilen iddianamede, darbe girişiminin başarısız olmasının ardından bu çalışmaları bilgisayardan sildikleri tespit edildiği kaydedildi.
İddianamede beyanlarına yer verilen tanık N.Ç, darbe girişiminden birkaç gün sonra olay tarihinde Harekat Merkezi Amiri olan Genç'in, kendisine güvendiğini söyleyerek özel bir şey paylaşmak istediğini dile getirdiğini bildirerek şunları kaydetti:

Bilgisayardaki dosyanın detayları
"Necmi Albay, bana 'Harekat Merkezi Amirinin bilgisayarında o gün neler yaşandı diye inceleme yaparken isimsiz bir Word sayfasına rastladığını, bu sayfada 15 Temmuz gecesiyle ilgili alınacak emniyet tedbirlerini içeren bir yazı gördüğünü, bu yazıyı Kurmay Başkanı Albay Erdal Dodurga'nın emriyle Harekat Şube Müdürü Yarbay Ali Metin Özer'in Harekat Merkez Amiri Bilgisayarını kullanarak hazırlanmış olduğunu, bu yazının da İdari İşler Astsubayı olan benim dosyamın içinde kayıtlı olduğunu' söyledi.
Kendisine, 'Komutanım, yerinizde olsam bu yazıyı gördükten sonra Kolordu Komutanına bildirirdim' dedim. Necmi albay da 'Bir dur, sakin olalım, ona göre konuşalım' dedi. Necmi, Genç albay Harekat Merkezinden çıktı ve 15-20 dakika sonra geldi. Bana, 'Ya bu yazı önemli bir yazı değil, ben bu yazıyı sildim' dedi. Bu yazının ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Necmi albayın anlattığı kadarıyla Ercan Hava Alanı ve limanlarda alınacak sıkıyönetim emniyet tedbirleriyle ilgili tek sayfa bir yazı olduğunu söylemesi nedeniyle biliyorum."

Havaalanı ve limanlar kontrol altına alınacaktı
Şüpheli eski albay Genç de ifadesinde, KKTC Ercan Havaalanı ve limanların kontrol altına alınması başta olmak üzere birçok sıkıyönetim emrinin yer aldığı belgenin, darbe girişiminden yaklaşık bir hafta sonra silindiğini kabul etti.

Televizyon izlemelerine engel olundu
İddianamede, tanık olarak dinlenen askerlerin o geceye ilişkin verdikleri önemli bilgiler yer aldı.
Darbe girişimi sırasında karargahta bulunan tanık C.K, gelişmeleri televizyonda izledikleri sırada şüpheliler eski tabur komutanı Ersan Yağcı ile eski alay lojistik kısım amiri Zafer Güvercin'in, televizyon izlemelerine engel olduklarını ve askerlerin akıllı telefonlarını toplattıklarını söyledi. 
Tanık C.K, Yağcı'nın gelişmeler hakkında bilgi isteyen askerlere, "Arkadaşlar ben size işin aslını anlatayım. Genelkurmaydan emir geldi. Haberler ve Cumhurbaşkanının ifadeleri asparagastır. Yurtta sulh konseyi sıkıyönetim ilan etti ve YAŞ kararları sabaha açıklanacak." dediğini aktardı. 
Yağcı'nın darbe karşıtı açıklama yapan generallerin kızağa alındığını da iddia ettiğini bildiren C.K, havaalanları ile sınır kapılarının kapatıldığını, mahkemelerin lağvedildiğini, sokağa çıkma yasağının uygulanacağını ve illerde sıkıyönetim komutanlarının yönetimi devralacağını söylediğini bildirdi.

"NATO ve AB darbeyi destekliyor"
Tanık C.K, şüphelilerden eski yarbay Güvercin'in de sözde yurtta sulh konseyinin yönetimi devraldığını, NATO ve Avrupa Birliği'nin darbe girişimini desteklediğini söylediğini anlattı.
Olay tarihinde er olarak vatani görevini yapan E.K. ile aralarında geçen konuşmaya da ifadesinde yer veren tanık C.K, "E.K. bana, 'Komutanım, darbe başarılı olsaydı İstanbul'a darbeye destek olmak için gidecekmişiz.' dedi. Tabur komutanı Zafer yarbay ve Ahmet binbaşı konuşurken duymuş." ifadelerini kullandı. 
Tanık E.K. de olay akşamı Yağcı'nın rütbeli askerlerden erlerin telefonlarını almaları emrini verdiğini anlattı. 

Darbe girişiminin sevinç çığlıkları
Tanık Y.E. ise astsubay C.K'nin, şüpheli Yağcı'nın şoförü E.K'ye gelişmeler hakkında sorular yönelttiğini, E.K'nin de "Komutanım bizi galiba Mersin'e götürecekler." dediğini belirtti.
Bunun üzerine C.K'nin, "Böyle bir şey yaparlarsa ben tabur komutanını esir alacağım." dediğini bildiren Y.E, C.K'nin, alay komutanını da derdest etmesi için başka bir astsubaya talimat verdiğini kaydetti.
Darbe girişiminden yaklaşık bir hafta sonra yaşadığı bir olayı da anlatan Y.E, bir uzman çavuşun ismini bilmediği bir binbaşıyı göstererek, "Bu binbaşının ailesi, darbe gecesi sevinç çığlığı atıyordu." dediğini aktardı.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.