Raif DOĞRU
Devletin yönettiği diğer tüm kurumlar gibi Toprak Ürünleri Kurumu da (TÜK) 140 milyon dolar gibi ağır bir borç yükü altında bulunuyor. Diyalog’un elde ettiği bilgilere göre 1992 ile 1997 yılları arasında devlet kefaletiyle ‘zahire ödemeleri’ için 968 bin TL borçlanmaya gidildi. Kooperatif Merkez Bankası’ndan TL cinsinden alınan borç zaman içinde dövize çevrildi ve geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla borç miktarı 140 milyon dolara yükseldi.
Kooperatif Merkez Bankası’na biriken bu borca ilaveten Türkiye Toprak Mahsulleri Ofisi’nden 2008 yılında alınan 29 bin 33 ton arpanın bedeli olan 11 milyon 700 bin dolarlık borç da ödenmedi.
Uzmanlar Toprak Ürünleri Kurumu’nun çoktan battığını, fakat siyasilerin zorlamasıyla ayakta tutulduğunu belirtiyor.
Zorla ayakta tutulan Toprak Ürünleri Kurumu’nun, Kooperatif Merkez Bankası’na olan borçlarını ödeyebilmek için adım atan hükümet, ithal gıda ürünlerine yüzde 2 oranında ek vergi koydu.
Hükümetin kararına tepki gösteren ithalatçılar, bunun tüketiciye yansımasının iki, üç kat daha fazla olacağını belirterek “Siyasetin verdiği zararın faturasını yine halkın sırtına yüklediler. Bu kabul edilebilecek bir durum değildir” diyor.
Her şey ateş pahası
KKTC’de vergi, fon, navlun ve diğer harçlar yüzünden ithal ürünlerinde yüksek artışların meydana geldiğini belirten ekonomik çevreler, halkın bu yükü kaldıramaz olduğunu ifade ederek, şunları kaydediyor:
“Ticaret Odası ve diğer ekonomik örgütlerin belirttiği gibi, gıda ürünlerinde meydana gelen artışlar dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın hayatını olumsuz yönde etkiliyor. Çok sayıda insan beslenmesinden kesinti yapmak zorunda kalıyor. Bunun bir de başka tehlikesi, ekonominin giderek güneye kaymasıdır. Vatandaşlar, güneyde daha ucuza mal buldukları zaman oraya yöneliyor ve bu durum KKTC’nin ekonomisine ağır darbe vuruyor. Fondan elde edilecek gelirden daha fazlası Rum tarafına akıyor.”