Diyalog Gazetesi

"Şimdiki durum çok tehlikeli"

KIBRIS

TKP başkanlığı ve Turizm Bakanlığı yapan deneyimli siyasetçi, yazar İsmail Bozkurt, elektriğin tekel olmaktan çıkarılması gerektiğini belirterek “Türkiye’den gelmeli” dedi

Eski siyasiler konuşuyor Özlem ÇİMENDAL

 İsmail Bozkurt, Kıbrıs Türk siyasetinin önemli isimlerinden biri… Toplumcu Kurtuluş Partisi’nin (TKP) Genel Başkanlığını yapmış, bir dönem Turizm Bakanı olarak hizmet vermiş olan, Kurucu Meclis üyesi İsmail Bozkurt, Kıbrıs Türk halkının geleceği için ‘iyi bir yönetimin’ şart olduğunu söyledi.
Diyalog’un sorularını yanıtlayan Bozkurt, elektrik konusunda yaşananlara tepki gösterirken “Elektrik Kurumu acilen tekel olmaktan çıkarılmalı. Kurum her konuda tek başına karar verir hale geldi, bu da çok tehlikeli” diyerek; çözüm için Türkiye’den elektrik getirilmesi gerektiğini ifade etti.

İsmail Bozkurt sorularımızı şöyle yanıtladı:


Soru: Kıbrıs Türk halkının geleceği konusunda ne yapılmalı?

Yanıt: Bu sorunun tek bir cevabı var. Kıbrıs Türk halkının geleceği için iyi bir yönetim gerekiyor. Ağır ve hantal bürokrasi acil olarak düzeltilmeli. Seri ve hızlı çalışan bir yönetim işleyişine kavuşulmalı ülke ve halkın geleceği için.
Soru: KKTC yerine Kıbrıs Türk Devletine dönüş konusunda ne düşünüyorsunuz? Böylesi bir isim değişikliği ne getirir, ne götürür?
Yanıt: İsim değişikliği hiçbir şeyi değiştirmez. Yaşanan sorunların isim değişikliği ile aşılması hayalciliktir, romantik bir tartışmadır. Hep Avrupa’ya KKTC ismi yüzünden mal veremediğimiz söylenir, alakası yok. Dünya tanımasa da şu anda bir Kuzey Kıbrıs algısı oluşmuş durumdadır. İsim değişikliği için de Anayasa’nın değişmesi gerekir, meclisin 3’te 2’sinden onay almalı, halk referandumuna gidilmeli. Bu da yapılamaz, halk reddeder. İki referandum yaptık, halkın siyasete karşı duyduğu güvensizlik nedeniyle ikisi de reddedildi. Bu isim değişikliği başarılamaz, psikolojik yıkımı da olur ve dünyaya da bunu anlatamazsınız.
Başkanlık sistemine karşı değilim
Soru: Anayasada ne tür değişiklikler olmalı? Mesela sendikalara sağlanan haklar? Yargıç sayısının kısıtlanmasını öngören maddenin kaldırılması? Milletvekillerine bakanlık yolunun kapatılması? Başkanlık sistemine geçilmesi gibi konularda ne düşünüyorsunuz?
Yanıt: Başkanlık tartışmalarına da, başkanlığa da karşı değilim. Bizim memleketteki sorunlar sistem değişerek çözülmez, bu bir reçete değildir. Başkanlığa geçilecekse de bunun altyapısı oluşturulmalı, Güney Kıbrıs ve ABD’ye bakılmalı. ABD’de fren denge sistemi var. Bu denge gözetilmezse başımıza kötü şeyler gelebilir. İyi bir başkanlık sistemi oluşturulur ve çalışırsa da karşı değilim. Ben hep parlamenter sistemden yanayım ama bizde sistemin şu an tıkandığı ve çalışmadığı da aşikar. İki Anayasamız oldu ilki Kıbrıs Türk Federe Devleti’nde hazırlandı ve kurucu mecliste çok fazla düzeltme yapıldı, oybirliği ile geçti. İkinci Anayasa ise uzlaşı ile geçmedi o yüzden içerisinde dokunulması ve düzeltilmesi, beğenilmeyen çok şey var. Ben bakanların da dıştan atanması taraftarıyım. 50 kişilik meclisten 10 bakan çıkarsa denge bozulur. Sendikalara gelince Anayasa’ya bu konuda dokunulmasına lüzum yoktur. Anayasanın ilkeleri zaten geneldir ve bazılarının değiştirilmesi pek de mümkün değildir. Sendikalar konusunda bir sorun varsa, bu yasalarla düzeltilebilir. Anaysa değişiklikleri de zaten tek başına yeterli değildir, her zaman yasalar ile desteklenmesi gerekmektedir.
Soru: KKTC’nin birçok yasasının önemini yitirdiği veya eksik kaldığı söyleniyor ama bu konuda bir adım da atılmıyor. Sizce bu tür sorunlar Kurucu Meclis ile çözülebilir mi?
Yanıt: Kurucu Meclis çok farklı bir boyuttur. Ama eğer bir konsensüs sağlanır ve Anayasa gibi ciddi elzem birtakım konular ele alınacaksa kısa süreli şekilde kurulabilir ve bu konular Kurucu Meclis’te görüşülebilir. İki kurucu mecliste de bulunmuş biri olarak 1974’teki Kurucu Meclisi yararlı buluyorum ama 1983’teki Kurucu Meclisi hiç de yararlı ve verimli bulmuyorum. Çok aksak ilerliyordu. Kurucu meclis bir çözüm değildir. Önemli olan zihniyetlerin değişmesidir. Mevcut meclis ya da kurucu meclis değil olay, olay zihniyettir. Zihniyet değişirse mevcut meclis de bunları yapabilir. Ama bizim siyaset sorun çözmek yerine, sorun yaratıyor. Bizim zamanımızda tartışılan konular bugün hala sürüyor. Eğitim, imar planı ve 3’lü kararnameler hala düzeltilemedi.
Soru: Elektrik sorunu nasıl çözülebilir? Bu konuda ne tür adımlar atılmalıdır?
Yanıt: Elektrik Kurumu acilen tekel olmaktan çıkarılmalı. Kurum her konuda tek başına karar verir hale geldi, bu da çok tehlikeli, bu aşılmalı. Devlet içinde devlet, hükümet içinde hükümet oldular. Arızalar tamir edilecekse, daha ucuza elektrik tüketeceksek ve artık bu sorunlar yaşanmayacaksa acilen Türkiye’den elektrik getirilmeli. Elektriği benim dönemimden beri tartışıyoruz, çözüm Türkiye’den elektrik gibi görünüyor.

İlk sırada ekonomi var
Soru: Hükümetlerin öncelikle ele alması gereken 5 konu başlığı verebilir misiniz?

Yanıt: Hükümetlerin ilk olarak ele alması gereken konu iyi yönetim, saha sonra eğitim, üçüncü olarak sağlık, dördüncü imar planları ve son olarak da ekonomi. Pahalılık ciddi boyutta buna bir an önce önlem alınmalı, çare bulunmalı. Küçücük ülkede bu kadar serbest ekonomi ve kapitalist bir sistem olamaz.
(Yarın DP eski Genel Başkanı Serdar Denktaş) 

Yorumlar (2)

Turkish power 2 Yıl Önce

Zamanında niye teklif edildiğinde reddettiniz

ÜMİT Ozdemirağ 2 Yıl Önce

Bu da LOLOLO'cu oldu Bu da UBP'ci oldu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.