Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası’na ait nakil aracında, 24 Temmuz 2014 tarihinde, Lefkoşa - Güzelyurt anayolunda meydana gelen 3 milyon TL’lik silahlı soygun ile ilgili yargı süreci devam ediyor.
Lefkoşa Ağır Ceza mahkemesinde yargılanan sanık Bilay Çetereisi’nin, 30 Temmuz 2014 tarihinde verdiği gönüllü ifadenin işkence altına alındığına dair savunmanın iddiası üzerine duruşma içinde duruşmaya başlandı.
İddia makamı sanık avukatının iddialarını çürütmek amacı ile dünkü duruşmada sanığın gönüllü ifadesini alan polis çavuşu Soner Koral ile soruşturmada görev alan CÖŞ’te görevli polis memuru Koral Çocuk ve Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne görevli polis müdür yardımcısı Mahmut Barış Sel’i tanık kürsüsüne çıkardı. Sanık Bilay Çetereisi’nin soruşturma aşamasında anlattığı ancak yargı sürecinde inkâr ettiği gönüllü ifadesi Soner Koral tarafından okundu. Okunan ifadede soygunun aylar önce planlandığı, planı yapan asıl şahısların Rıfat Fırat ile Polis Subayı Mustafa Çetereisi olduğu ortaya çıktı.
Araçlar aylar öncesinden alındı
Sanığın ifadesinde itiraf ettiğine göre, soygunda kullanılacak iki aracın da aylar önce satın alındığı gözler önünde serildi. Soygun planını yapan ve şuanda yurt dışında bulunan zanlılar Rıfat Fırat ile Mustafa Çetereisi’nin soygun anına kadar ve soygun bitene kadar Bilay Çetereisi’ne bilgi vermedikleri, sadece ‘günü gelinde öğreneceksin’ dedikleri belirtildi.
Yeme içme aleminde soygun planı…
Soner Koral tarafından okunan ifadede şunlar yer aldı: Adım Bilay Çetereisi. Lefke Avrupa Üniversitesi’nde öğrenciyim. Rıfat Fırat’ı 10 yıldır tanırım. Tanıdığım günden beridir mazbata borçları vardı. Olaydan 3 ay önce Rıfat abi Fiat marka beyaz bir araç aldı. Olaydan iki hafta öncede lacivert renk başka bir araç aldı. Bir akşam ben, Rıfat abi ve polis subayı olan abim Mustafa Çetereisi yiyip içerken, ikisi bana bir iş yapılacağını ve günü gelince bana da görev vereceklerini söylediler ancak ne olduğunu anlatmadılar.
“İki gün yolu gazdik…”
Olaydan iki hafta önce ise Rıfat abi, Mustafa abi ve ben, abimin arabası ile iki gün üst üste Mevlevi Çemberi, Bostancı arasında defalarca araç ile gidip geldik. Yolu gezerken bana, “kamışlıklara iyi bak, senin işin budur” dediler. Soygundan bir gün önce Rıfat abi evimize geldi. Bana zamanı geldi dedikten sonra bir telefon verdi, yarın açmamı söyledi. Daha sonra bana, yarın Fiat arabasını boş tarlaya bırakacağını, aracı alıp Bostancı’ya gelmemi, plakaları söküp beklememi söyledi.
Soygun günü sabah 06.00’da uyandım. Babamın arabasını alıp Güzelyurt’ta dolaştım. Bir buçuk saat sonra Rıfat abi beni aradı ve aracı getirmemi söyledi. Babamın arabasını eve bırakıp yaya olarak boş araziye gidip aracı aldım ve beklememi söyledikleri yere gittim.
“Üzerlerinde askeri kamuflaj elbisesi vardı…”
Plakaları söküp bagaja koyup, bir buçuk saat bekledikten sonra biri kiralık araç, diğeri Rıfat abinin aldığı lacivert araç olmak üzere iki araç arka arkaya geldi. Abim koyu renk valizi kiralık araçtan çıkarıp, benim getirdiğim araca koydu. Rıfat abi de bir süre lacivert araçta oyalandıktan sonra geldi. Üçümüz benim getirdiğim Fiat araca binip gittik. Abim ve Rıfat abinin üzerinde askeri kamuflaj elbisesi ve yüzlerinde kar maskesi vardı. Bir süre gittikten sonra beni yolda indirip eve gitmemi söylediler.
“Paraları motor evine sakladılar…”
Eve gittim, bir saat sonra abim geldi. Üstünü değiştirmişti. Ona ne yaptıklarını sorduğumda ‘haberlerde görürsün’ dedi. Haberlerde 3 milyon TL çalındığını öğrendim. Abime ‘siz mi çaldınız’ diye sordum, bana ‘yok’ dedi. Soygundan bir gün sonra ise abim paraları çalanın kendileri olduğunu söyledi. Ben de ‘paraları nereye koydunuz’ diye sordum. Akrabamız Mustafa Çetereisi’ne ait motor evine sakladıklarını söyledi. Daha sonra Fırat abi Türkiye’ye gitti, iki gün sonra da abim gitti. Bildiklerim bu kadardır.
Barış Sel, işkence iddialarını yalanladı
Sanığın ifadesinin okunmasının ardından iddia makamı tanık kürsüsüne CÖŞ’te görevli polis memuru Koral Çocuk ve Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne görevli polis müdür yardımcısı Mahmut Barış Sel’i çıkardı. Sanık avukatı tarafından sorgulanan Barış Sel, “Neden sanığın ifadesini olayın gerçekleştiği yerde değil de Değirmenlik Karakolu’nda aldınız. Amacınız baskı, darp ve şiddet uygulamaktı. Bu nedenle sanığı oraya götürdünüz” iddiası üzerine, sanık ifadelerinin KKTC sınırları içerisinde uygun görülen her bölgede alınabileceğini, bu konuda yasal sınırlama olmadığını ifade ederek, “Değirmenlik Karakolu yola yakın bir yerdedir. Her iki tarafından ev vardır. Bir işkence yapılması halinde dışardan rahatlıkla duyulabilir. Amacımız işkence yapmak olsaydı sanığı karakola değil, boş bir araziye götürürdüm” dedi. Tanıkların dinlenmesinin ardından duruşmaya bugüne ertelendi.