Sonuç CEVİZCİ
Girne’ye bağlı Şirinevler sakinleri hükümetin dağıttığı kırsal kesim arsalarından yana dertli. Seçim yasakları öncesinde dağıtılan kırsal kesim arsalarıyla ilgili isimler yazılmış belge var ama arazinin nerede olduğunu bilen yok…
Köy Muhtarı Ertan Beşiktaş, “Ben muhtar olarak dağıtılan kırsal kesim arsalarının nerede olduğunu bilmiyorum” diyerek tepkisini dile getirdi.
Diyalog Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar ve Diyalog TV Haber Müdürü Aytuğ Türkkan’ın yönetiminde gerçekleşen Halk Meclisi’nin 66’ncı toplantısı Şirinevler’de gerçekleşti. Şirinevler Spor Kulübü’ndeki program Diyalog TV’den canlı yayınlandı.
UBP Milletvekili Zorlu Töre, CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, TKP Genel Başkan Yardımcısı Tözün Tunalı, Hayvancılar Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları ve bazı siyasi partilerin milletvekili adaylarının katıldığı programda Şirinevler köyünün sorunları masaya yatırıldı. Programda söz alan konuşmacıların görüşleri ise şu şekilde oldu:
Ertan Beşiktaş (Şirinevler Muhtarı):
Dağıtılan kırsal kesim arsaları var. Sadece numara olarak verildi, yerleri belli değildir. Gençler soruyor bu arsalar nerede diye. 15-20 gencimiz zaten inanmadığı için müracaat etmedi. Komşu köyümüzde de gençler var, onlara da verilmelidir bu arsalar. Yetkili bakanlık, muhtar ve azalarla diyalog kurup arsaların var olup olmadığını tespit ederek dağıtım yapmalıdır. Ancak bizim haberimiz yok, böyle bir çalışma yapılmadı. Gençlerimiz bu konuda sorular soruyor.
Adnan Kapılgan:
Kamyonlar nedeniyle 1976’dan beri bizim mahallede toz topraktan oturamıyoruz. 150 metrelik bir yol bir türlü dökülmedi ve topraktır. Kamyon giremez levhası konuldu ama tırlar kamyonlar geçmeye devam ediyor. Yıkanan elbiselerimizi bile asamıyoruz. Hiç kimse bu yola çare bulamadı. Bari asfalt yapın bu yolu dedik, bu tozdan kurtulalım. Ne belediye ne hükümet bu yola bir çare olamadı. Neden yapmıyorlar bu yolu? Satıp kaçmaktan başka çaremiz kalmadı. Bir başka konu da köyümüzün suyu... Eskiden tonunu 2 TL’ye alırdık ama şimdi su pahalı oldu. 4,5-6 TL arası oldu. Bir gün gelir, bir gün gelmez su… Tüm borular döşendi ama neden Türkiye’den gelen sudan alamıyoruz?
İrfan Işıksal:
Bu ülkenin kanayan yarası emirnamelerdir. Bu boğaz bölgesindeki emirname bizi kanser etti. Boğaz Şirinevler yolu, Şirinevler Yılmazköy yolu tarladır. Bu yollar yapılmalıdır. Hayvancılık konusuna bakalım. Orman sahaları hayvancılara açılmalıdır. Hangi hükümet gelecekse bunu yapmalıdır. Su hayattır, 5,5 km’lik tünel açıp Güzelyurt, Mesarya ve Karpaz ovalarını sulayacaklarmış biz bu bölgede öksüz mü kalacağız? Neden bir depo yapılmıyor da bu dağ eteklerindeki köyler faydalansın. Göletler kurudu.
Yüksel Çağlar (Boğazköy Muhtarı):
Çok güzel program yapıyorsunuz, köylerin dertleri dile getiriliyor. Köylülerin şikayetlerinin çoğu aynı yerde sayıyor maalesef. Seçimler yaklaşıyor, adaylar ev ev geziyor. Kazanaacak olan 50 kişiye de başarılar diliyorum ama seçimi kazanmak işin başıdır. Köylerimizde çok dert var ve bunları çözmeleri gerekiyor.
Nurcan Yardımcı:
UBP Lefkoşa Milletvekili Adayıyım. Trafik konusuna değinmek istiyorum. Trafikte çok sayıda ölüm oluyor. Alkol ve hız bunda öncelikli neden ama trafiğe çıkan kamyonlara baskül konulması gerekiyor. Bu olursa yolların ve bundan sonra yapılacak yolların deforme olmasının önüne geçilebilir. 40 ton kamyona 790 ton yük yükleniyor. Bunların denetimi yapılmadı. Ayrıca yollar ışıklandırılmalı ve bariyerler de temin edilmelidir.
Gültekin Ben:
Yeniden Doğuş Partisi Milletvekili Adayıyım. Kırsal kesim probleminden bahsetti köylüler. Mesela biz kırsal kesim arası yerine noter huzurunda taahhüt ettiğimiz senede 1000 konut 5 senede 5000 konutu ihtiyaç sahiplerine ödeyebilecekleri şekilde dağıtacağız. Köy içindeki yol sorunu... Kim yapacak? İki köy arasındaki yolları karayolları dairesi yapar.
Mustafa Naimoğluları:
Önemli olan üreten insanlara sahip çıkmaktır. Benim de aday olmamdaki en önemli sebep üretim sevdası ve köylüye destek olabilmektir. İnsanları kucaklamasını bilmeliyiz. İnsanlara para istenmeyen konularda yardımcı olmamız gerekiyor. Üretimi artırmamız gerekiyor. Süt üretimi yüzde 20 düştü. Et fiyatında şikayet ediyoruz ama neden bu hale geldik. Girdi maliyetleri çok yüksek. Tarım ve hayvancı kesimi suyu 5-6 TL’ye alıyor. Nasıl üretim olacak bu durumda?
Osman Mısırlısoy (Çamlıbel Muhtarı):
Diyalog TV bize bu şansı tanıyor ve sorunlarımızı aktarıyoruz. Aşağı yukarı köylülerin sorunları belli. Ama hükümetler dinlemiyor bu sorunları. Biz buraya Çamlıbel’den geldik ama 20 km boş yere fazladan geldik. 4,20 km yol var köyümüzün arasında bir yol. Ama bu 4 km’lik yolu döküp de yolu kısaltamadı bu devlet. Muhtar olduğum zaman cumhurbaşkanından bakanlara kadar herkese sorunlarımızı aktardık. Bizi tek dinleyen Zorlu Töre oldu. Burası tarım bölgesidir dedik ama burada ziraat dairesi veteriner yok. Bu kişiler Girne’de Girne’de tarım mı var? Ama bizim bucakta kimse yok. Zorlu Bey bu adımı attı, bakanlıktan gidince bu bölümler de bizim köyde geri çekildi. Böyle devlet anlayışı ile ilerleyebilir miyiz?
Ergin Gökçebel:
Köyümüzde taşocakları ile ilgili eylem de yapmıştık ama netice alamadık. Bu ocakların izin süreleri bitmişti, yenilenmesin diye eylem yaptık ama yenilendi. Bu taşocaklarının yarattığı toz duman bizi çok rahatsız ediyor. 3 adet taşocağı var, patlamalardan dolayı büyük zarar görüyoruz. Bir de yabancılar arazileri alıyor ve telliyor. Yollar da telleniyor, arazimize nasıl gideceğiz? Bu konuyu İçişleri Bakanlığı’na, Kaymakamlığa gidip anlattık, kimse umursamadı.
Tözün Tunalı (TKP YG Başkan Yardımcısı):
Sorunların çözümsüzlüğü bizleri ülke olarak çok gerilere düşürdü. Şimdi burada sorunları anlatan arkadaşlara soruyorum ben; bu düzene devam mı diyecekler seçimde yoksa yeni partilere bu konuları düzeltmek için şan mı tanıyacaklar? İşsizlikten bahsediliyor mesela, bu sadece bu köyün değil, ülkenin sorunudur. Üretim olmadan işsizlik çoğalacaktır. Üretmekten korkmamak lazım. Tarımda reform yapılması gerekiyor. Biz bunu yapacağız.
Zorlu Töre (UBP Milletvekili):
Şirinevler’de taş ocaklarından dolayı sıkıntı vardır ve bunları ele alıp çözmek gerekir. Yol sorunu mutlaka çözülmelidir. Biz UBP hükümeti olarak 1.5 senede bir çok çevre yoluna el attık ama hepsini bu sürede düzeltmek mümkün değildir. Üreticilere ödemeleri bildiğim kadarıyla ödendi bazı aksamalar olabiliyor. Tarımsal sulamayla ilgili olarak ihale yapılmıştır ve 2020 yılında hem Güzelyurt’a hem de Mesarya’ya tarımsal sulama imkanı verilecektir. Dolayısıyla biz bu topraklara ve üretime sahip çıkacağız.
Cemal Darbaz:
Önümüzde büyük bir kuraklık bekler hayvancıyı. 2 ay sonra hayvanların yiyeceği tek bir balya kalmayacak ama siyasilerin derdi seçim. Bakanlar Kurulu’nun toplanıp balya konusuna çare bulunması gerekir. Eğer çare bulunmazsa 2 ay sonra bir bakan koltuğa oturduğunda aynı gün hayvancıyı karşısında bulacak. Yeni hükümet kurulana kadar madem ki hükümet devam eder, oturup bu konuya bir çözüm bulmaları gerekiyor. Herkesin gemi kaldırıp balya getirmeye gücü yetmez hükümet bu konuda adım atmalıdır. Zorlu Bey her şeyin ödendiğini söylüyor, Başbakan da söylüyor. Keyif ile süt ödüyorlar, çiftçinin mazot parası ödenmedi, küçükbaş üreticiye kulak parasını da ödemediniz. Mecbur bıraktınız arpa alsınlar. Yahu adamın borcu var. Bunları öğrenip de konuşun televizyon ekranlarında.
Biray Hamzaoğulları (CTP Milletvekili):
Kuraklık konusunda acı bir fatura karşımızda duruyor. Hazırlıklı gelmeyecek olan parti bu işin üstesinden gelemez. Kırsal kesim arsaları konusuna gelince… 20 aylık hükümet 4800 arsa verdi. O sosyal konut müdürlüğünde bulunan tüm memurlar arazilere inip yerini gösterseler kaç yıl isterler? Bu köyde 150 metrelik bir toprak yolu yapamadılar. Kemal Dürüst nerede? Hangi yol için hangi plan ve programı söyleyebilin bize?
Yüksel Çelebi (Dikmen Belediye Başkanı):
Kırsal kesim arsaları konusunda en başta konuşulması gereken konu merkezi hükümetin yerel otorite ile işbirliği yapmasıdır. Gençlerimizi eşit tutarak planlı bir şekilde bunu yapmamız gerekiyor. Ama hükümet tamamen örgüt başkanlarıyla işbirliği ve partizanlık yaparak izlediği bir yöntemle yapılıyor. Sadece Şirinevler’de değil her yerde aynı hatalar yapılıyor. Dikmen’de de dağıtıldı ama alt yapı yok, o zaman da tüm yük belediyelerin üzerine kalıyor. Merkezi hükümetin sorumluluğunda olan işleri belediyelere yaptırmak istiyorlar. Hükümet kendilerinden olmayan belediye başkanları ve muhtarları ezmeye çalışıyor. Su konusuna gelelim…