Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO), donmuş parmak patates ve bulgur ithalatına getirilen kısıtlamalar konusunda bir süre önce kamuoyuyla paylaştığı görüşlerin bazı sivil toplum örgütleri tarafından “üretim karşıtlığı” olarak değerlendirildiğini belirterek, görüşlerinin, “pazarın yüzde 40’nın birkaç işletmeye tahsis edilmesiyle ilgili olduğunu” belirtti.
Oda, üreticiyi korumak ve desteklemek için rekabet gücünü yükseltecek, yani daha verimli üretim yapabilecek, ürettiğini daha ucuza mal edebilecek ve teknolojik kapasitelerini yükseltecek önlemlerin sınırlı bir sürede ve doğru seviyede alınması gerektiğini vurguladı.
KTTO’dan yapılan açıklamada, popülist ve günübirlik yaklaşımlarla tüketicinin refah seviyesi gözetilmeden birkaç işletmeye devlet eliyle satış garantisi vererek rant sağlayan bu düzenlemelerin ilkesel olarak kabul edilebilir olmadığı ifade edildi.
Açıklamada, ilgili Bakanlar Kurulu kararları ile hem donmuş parmak patates hem de bulgur pazarında devlet eliyle hakim konum yaratılarak adil, fırsat eşitliğine dayanan ve etkili bir rekabet ortamı sağlanması engellenerek, Rekabet Yasası’na aykırı bir durum ortaya çıktığı kaydedildi.
Oda’nın, katma değeri yüksek, Avrupa Birliği standartlarına uyumlu kalitede ve rekabetçi üretim yapılmasının önemini ve gerekliğini her platformda vurguladığı ve bunun için çalışmalar yaptığına işaret edilen açıklamada, şöyle denildi:
“Rekabet gücünü yükseltecek…”
“Ancak, yerli üretimin desteklenmesi ithalatı kısıtlayıcı uygulamalar ile değil, ülke ekonomisi için katma değer yaratan ve mukayeseli rekabet üstünlüğünün olduğu üretim alanlarında üreticilerin üretim, pazarlama ve dış satım süreçlerinde doğrudan desteklenmesi ile mümkün olabilir.
Üreticiyi korumak ve desteklemek için rekabet gücünü yükseltecek, yani daha verimli üretim yapabilecek, ürettiğini daha ucuza mal edebilecek ve teknolojik kapasitelerini yükseltecek önlemlerin sınırlı bir sürede ve doğru seviyede alınması gerekmektedir.”
KTTO açıklamasında, özellikle KKTC gibi hizmet sektörünün lokomotif olduğu küçük bir ada ekonomisinde hizmetler sektörüne girdi sağlayan, katma değeri yüksek ürünler için kapsamlı plan ve stratejiler hazırlanarak sürdürülebilirliklerinin sağlanması gerektiği ifade edilerek, bu tür konuların bu prensipler çerçevesinde değerlendirilerek görüşlerin kamuoyu ve yetkililerle paylaşılmaya devam edileceği vurguladı.