Cumhuriyetçi Türk Partisi – Birleşik Güçler (CTP-BG) Cumhurbaşkanı adayı Sibel Siber, müzakere sürecinde tek adam devrinin kapanacağını, bunun yerine her partiden bir temsilcinin yer alacağı uzman akademisyenlerle birlikte çalışma grupları oluşturacaklarını söyledi.
Müzakere sürecinin sadece lidere bağlı olmaması gerektiğini ifade eden Siber, “Zayıf bir ekiple, tek kişiye bağlı müzakerecilik bizi bir yere götürmez” diye konuştu.
CTP-BG Cumhurbaşkanı adayı, Meclis Başkanı Dr. Sibel Siber, Gaziantep Kültür ve Dayanışma Derneği’ni ziyaret ederek adaylığıyla ilgili görüş alış verişinde bulundu.
“Siyasetçiye güven duymak çok önemli”
Siyaset ve siyasetçiye güven duymanın çok önemli olduğunu anlatan Siber, Kıbrıs Türk halkının artık siyaset kurumuna olan güvenini yitirdiğini kaydetti. Siber, “Fakat buna rağmen hepsi aynıdır dersek siyasete girip önemli işler başarmak isteyenleri ürkütürüz. Halkımız, temiz siyaseti kendine ilke edinen, samimi, dürüst ve halka hizmet etme heyecanı duyanları, geçmiş başarı öykülerini de dikkate alarak kararını verecektir” dedi.
“Uluslararası kamuoyunu ayağa kaldırmalıydık”
Geçtiğimiz günlerde bir adayın insanlara seçim propagandası yaparken korku salmaya çalıştığını da belirten Siber, yakın tarihinde göç ve göçmenlik hikâyeleri olan halka, “Beni seçmezseniz sizi KKTC’den gönderecekler” veya “Bu köy verilecek, yine göçmen olacaksınız” dendiğini, bu sayede halkın endişeye sevk edildiğini belirtti.
Modası geçmiş ve doğru olmayan bu yöntemlerin hâlâ kullanılıyor olmasının düşündürücü olduğunu vurgulayan Siber, şöyle konuştu:
“Barış dili kullanmak önemli”
“Müzakere masasında etkin olmak, uluslararası kamuoyu tarafından anlaşılabilir olmak, barış dili kullanmak önemli. Bu bizi masada güçlü kılar. Aktif bir müzakere dönemi gerekiyor. Rum lider Anastasiadis masayı terk etti. Oysa masayı terk etmek hiç de kolay değil. Çünkü masayı terk eden suçlanır. Ama uluslararası kamuoyundan bir suçlama yok. Hâlbuki burada uluslararası kamuoyunu bu yönde ayağa kaldırmalıydık. Krizlerin çözüm yeri masadır. Ama maalesef bizim sesimiz çok çıkmadı.”