Çiğdem AYDIN
Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Abidin Akbirgün son birkaç yıl içerisinde ülkemizde yaşanan birçok öfke patlamasının asıl nedenlerinin toplumsal açıdan bakıldığında Popülizm olduğunu söyledi.
Diyalog’un sorularını yanıtlayan Akbirgün “En tehlikeli olanı hükumetlerin şahıslara yönelik ayrıcalıklı davranışlarıdır ve bunun adı popülizmdir” dedi. Akbirgün, Diyalog muhabirinin sorularını şu iekilde cevapladı:
Soru: Trafikte, eğitimde, aile içinde ve toplumda şiddet olayları arttı. Size göre şiddet olayların artış ve çeşitlenme sebepleri nelerdir?
Akbirgün: Şiddetin kaynağı öfkedir ama bireysel öfke ile toplumsal öfkeye ayrı ayrı bakmak gerekiyor. Beklentiler önemli… Bireyin beklentileri, toplumun beklentileri nelerdir. Bu beklentilere ulaşma konusunda kendinden çok çevreyi suçluyorsa ciddi şekilde öfke patlamaları ortaya çıkar. Normalde bir bireyin eğitimi kendisinin ve ailesinin sorumluluğundadır. Eğer kişi başaramamışsa ve bunu dış faktörlere bağlıyorsa o zaman ciddi sorunlar ortaya çıkar. Toplumsal olaylarda ise kültürler çok önemlidir. Her kültürde öfkenin dışa vurulması farklıdır. Örneğin Kıbrıs Türk halkı öfkesini espri ile dışa vurur. Ama bu da iyi bir şey değildir. Buna hazır olan bir kültür olması gerekir karşınızda. Siz başka bir kültürden gelen kişi veya kitlelere bu şekilde yaklaşırsanız karşı taraf bunu hakaret olarak algılar.
Soru: Ülkemizde şiddetinin artmasının nedeni nedir?
Akbigün: Son zamanlarda ülkemizde çok karışık beklentiler oluştu. Kültürel farklılıklar ülkede fazlalaştı ve bu da çatışmayı doğruyor. Ve biz de çok kültürlü olacaksak örneğin bir sürü öğrenci alacaksak, yurt dışından iş gücü getireceksek gelenlerin kültürlerini bilmemiz lazımdır. Davranışlarımızı ona göre düzenlemeli ve hoşgörü ortamı yaratmalıyız. Gelen insanlar da buradaki kültürü, yasaları bilmek zorundadır. Gerekiyorsa bu işin planlamalarını yapmak lazımdır. Kıbrıs Türk toplumunda “öfke yoktur” demek yanlıştır. Biz öfkeyi daha çok espri ile alayvari davranışlarla veya eş dost bularak halletmeye çalışıyoruz. Bizim kültürümüzde linç kültürü yoktur ama öfke ile baş etme şeklimiz de doğru değildir. Sorunlarınızı sürekli başkaları ile çözemezsiniz. Kıbrıs Türk toplumunun artık oturup kendi problemlerini kendileri çözmeleri gerekiyor. Dünyanın her yerinde iş bulabilecek kapasitede çocuk yetiştirmek şarttır. Eş dost tanıdıklara güvenerek değil.
Soru: Ülkemizde linç kültürü yok dediniz ama son dönemlerde Kıbrıs Türklerinin de adli olaylara karıştığı görülüyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Akbirgün: Evet, linç kültürü yok ama öfke vardır. Öfke problemlerini çözemezsek, tek başımıza sorun çözme yeteneğimizi geliştirmezsek ve uyuşturucu ile mücadele kapsamında daha ciddi önlemler almazsak Kıbrıslı Türklerde de ilerleyen zamanda linç kültürü gelişebilir. Eğer gençler, çocuklar madde bağımlılığından korunmaz veya kurtarılmazsa linç kültürü de kaçınılmazdır. Öfke olur, kaos olur. Aşırı kollayıcı ve koruyucu ailelere seslenmek lazım; çocuklar engellere dayanma gücünü edinmeli, aksi halde son yaşanan Nijeryalı Kennedy Dede cinayetinde olduğu gibi üzücü şeyler yaşanabilir.