Ufuk ÇAĞA
Dünya Hemşireler Günü’nde Diyalog Gazetesine konuşan, Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastahanesi Baş Hemşiresi Fatma Savaşkan, birçok sorunla boğuştuklarını yine de en iyi hizmeti verebilmek için büyük çaba ve efor sarfettiklerini söyledi. Fatma Savaşkan, 21 yıldır Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastahanesinde çalıştığını ve son 3 aydan beridir de baş hemşire olarak görev yaptığını belirtti. 12 Mayıs tarihini hemşireler günü olarak değil de sorunlarını anlattıkları bir gün olarak kullandıklarını üzülerek söyleyen Savaşkan sözlerine şöyle devam etti; “Öncelikle Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastahanesi ülkenin en büyük ve en kompleks hastahanesi olduğu için burada görev yapan hemşireler ülkedeki diğer pek çok hastahanedeki meslektaşlarına göre daha donanımlı ve bilgilidirler diyebilirim. Bana göre hemşirelik mesleği hak ettiği yerde değil ve hak ettiği saygıyı da görmüyor. Maalesef diğer meslekler gelişirken, bizim mesleğimizde bir gerileme oldu. Biz bu mesleği daha üst seviyeye çıkarma çabalarını artırdık ve buna devam edeceğiz”.
Personel eksikliği var
Personelle ilgili birçok sıkıntıları bulunduğunu belirten Fatma Savaşkan, hastahanede sürekli yeni bölümler ve servisler açıldığını ancak bunlar açılırken burada kullanılacak hemşirelerin hiç düşünülmediğini söyledi. Savaşkan, durum böyle olunca da başka servislerde çalışan hemşirelerin buraya kaydırıldığını ancak bu kez de diğer ünitelerde personel eksikliği yaşandığını vurguladı. Bu gün hastahanede çalışan hemşirelerin büyük bölümünün ek mesai yaptığını belirten Savaşkan “Hemşirelik mesleği büyük dikkat gerektirir. Normalde 8 saatten fazla çalışan insanların dikkatleri dağılıyor ve bu da hata yapma riskini ortaya çıkarıyor. Özellikle son dönemlerde hastahanede yapılan birçok oluşum nedeniyle hemşireler bir yerden başka bir yere kaydırılıyor, bu da büyük ölçüde personel açığının ortaya çıkmasına neden oluyor. Bir diğer problem ise şu anda personel azlığı nedeniyle hemşireler ancak acil işlere bakabiliyor, bunun dışındaki işlere ise gereken zamanı ve ilgiyi gösteremiyor, bu da hemşireler hakkında hatalı algılamalara neden oluyor. Halbuki esas problem yeterli oranda çalışanın olmamasıdır”
Ne aile ne de sosyal hayatları var
Hemşirelerin hafta sonu, bayram, seyran her zaman çalıştığını ve iş bitmeden de evlerine gidemediğini vurgulayan Savaşkan “hemşireler vardiya usulü çalıştığı için gecenin bir vaktinde evlerine gidebiliyorlar. Özellikle anne olanların çocukları Allaha emanet bir şekilde yaşıyor. Bizdeki kreş sistemi bellidir, saat 18.00’den sonra herkes çocuğunu almalıdır. Burada çalışıp da mesaisi saat 21.00’de bitenler çocuklarını uygunsa ya eşlerine, ya ailelerine, ya da komşularına bırakıyor, hatta bazıları çocuklarını eve kapatarak işine devam ediyor. Şu anki şartlarda burada çalışan hemşirelerin ne aile ne de sosyal hayatları var, hayatları eve gidip yatmak ve yeniden buraya gelmek şeklindedir. Eğer biz hemşireleri ek mesai çalıştırmaz isek hastahaneyi döndüremeyiz”
Son olarak mevcut sorunların ta eskiden beridir görev yapan iktidarların hataları ile bu güne geldiğini söyleyen Savaşkan “bu gün yaşadıklarımız, hemşireliği anlamayan bir sistemin sonucudur” şeklinde konuştu.
Fatoş Sökücü (Hemşire)
“Hemşirelik çok güzel ve zor bir meslek, ancak şu anda birçok problemi var. Çalışan hemşireler çok uzun süreler çalışmak zorunda kalıyor, böyle olunca da çok dikkat isteyen bu işte zaman zaman sorunlar yaşanıyor. Benim temennim en kısa sürede problemlerimizin çözülmesidir. Tüm meslektaşlarımızın hemşireler gününü kutluyorum”