TDP’den yapılan yazılı açıklamaya göre Özyiğit, imza konulan metinde Türkiye'den kabloyla Kuzey Kıbrıs'a elektrik getirilmesi konusunda mutabakat olduğu ve bir an önce hükümetler arası bir protokolün imzalanması gerektiğinin belirtildiğini ileri sürdü.
Özyiğit, varılacak anlaşma ile ekonomik protokolde olduğu gibi dağıtım, iletim ve üretimin ayrılarak, KIB-TEK'te özelleştirilmeye gidilmesinin öngörüldüğünü savundu.
Türkiye’den kablo ile elektrik getirilme projesinin, Kuzey Kıbrıs’ın tüm ihtiyacını karşılamayı öngördüğünü, dolayısı ile KIB-TEK’in devre dışı kalacağını da iddia eden Özyiğit, müzakerelerin devam ettiği bir dönemde alelacele bir çalışma ile böylesi bir uygulamanın öngörülmesinin de dikkat çekici olduğunu ifade etti.
Hükümet şeffaf olsun
Özyiğit, Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler ile Demokrat Parti Ulusal Güçler’in seçimler öncesinde özelleştirmelere karşı yapılan eylemlere katılarak destek verdiklerini, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) tarafından hazırlanan ve KIB- TEK’in özerkleştirilmesini öngören yasa önerisini TDP ile birlikte meclise sunduklarını anımsattı.
Özyiğit, CTP ile DP’nin hükümete geldikten sonra hükümet programında “KIB-TEK’i özerkleştirip enerji alanında tek otorite haline getireceğiz” cümlesi yer almasına rağmen, kurumun özelleştirilmesi yönünde çalışma yaptıklarını, hatta mutabakatlara imza attıklarını iddia etti.
Başbakan Yorgancıoğlu’nun “Türkiye ile enerji veya elektrik kablosu konusunda bir anlaşma imzalanmadı” açıklamasının da gerçek olmadığını kaydeden Özyiğit, “Yapılan anlaşma bir ön protokoldür ve bu protokolle özelleştirmeye giden sürecin yol haritası belirlenmiştir” dedi.
Bu konuda yapılan çalışmalar ile varılan mutabakatların kamuoyundan saklanmasının soru işaretlerini de beraberine getirdiğini belirten Özyiğit, “Bu nasıl şeffaflıktır” diye sordu.