Eski müzakereci ve DAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kudret Özersay, mülkiyet konusunda halkın panik yaşamaması için tavan uygulaması olması gerektiğine dikkat çekti
Özersay, Diyalog Tv’de katıldığı Detay programında Aytuğ Türkkan’ın sorularını yanıtladı. Özersay, müzakere sürecinde gelinen aşamanın önemine işaret ederek, özellikle mülkiyet konusunda Kıbrıs Türk liderliğine uyarılarda bulundu. İade edilecek noktalarda kısıtlamanın şart olduğunu anlatan Özersay şöyle konuştu:
“Mülkiyette iadeye tavan getirilmesi en garanti yoldur. İki kesimliliği gerçekten muhafaza etmek istiyorsak ve önceden öngörülebilir şekilde iki kesimliliği hayata geçirmek istiyorsanız sadece kriterle bunu kolay kolay hesaplayamazsınız. İadeye giren mal türlerini sıraladığınızda ne kadar malın iade edilebileceğini ölçebiliyor musunuz? Bence çok ölçemezsiniz. İşte bu yüzden iade, takas ve tazminat sonucunda gerçekten bizim sarih, net mal çoğunluğunu elimizde bulundurup bulundurmayacağımız şey iadeye konulacak tavandır”
Nüfus anlamında da kısıtlama gerekiyor
Bu uygulamanın Annan Planı’nda olduğunu anımsatan Özersay, kısıtlama olmasının önemine işaret etti ancak sınırlamanın oranlarının pazarlık konusu olabileceğine vurgu yaptı.
“O tavan oranı Annan Planı’nda sizi tatmin eder ya da etmez o ayrı bir konu ama iade edilecek mallarda kişilerin mallarının en fazla 1/3’ünün iade edilecek olması bir tavan uygulamasıydı. Bire bir kriterlerden gittiğinizde sarih mal çoğunluğunu hesaplayamazsınız. O yüzden iadeye tavan uygulaması çok önemli” diyen Özersay, “Bunun yanı sıra daimi ikametini diğer kurucu devlette kurabilecek olan kişilere de yüzdelik anlamında kısıtlama konulması gerekir” dedi.