Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Toprak Ürünleri Kurumu’nun (TÜK) artık siyasetten arındırılarak, ehil ve uzman kişiler tarafından yönetilmesi gerektiğini ifade ederek, TÜK’ün üreticilerin yanında olacak ve piyasada denge unsurunu sağlayacak özerk bir kurum haline getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Özyiğit, hükümetin; Toprak Ürünleri Kurumu’na aktarmak için ithal ürünlere koyduğu yüzde 3’lük fon kararı ve Başbakanlığa yeni araç alınmasını eleştirdi.
Özyiğit yazılı açıklamasında, TÜK'ün zarara uğratılması, hükümetin aldığı kararlar ve yaşanan gelişmelere yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Özyiğit, TÜK’ü kurtarmak için 109 kalem ithal ürüne fon koyma kararı alan Bakanlar Kurulu’nun aynı toplantıda 75 bin 200 Euro’luk lüks araç alma kararı aldığını belirterek, bunu; “bir anlamda topluma ekonomik darbe vururken, diğer yandan savurganlığa devam etmek” olarak niteledi.
Para yoksa araba nasıl alındı?
Cemal Özyiğit, bir yandan “kaynak yok” dendiğini, ithal ürünlere yüzde 3 oranında fon uygulama kararı alındığını, ancak Başbakanlığa 75 bin 200 Euro tutarında 2 adet araç alındığını ifade ederek, bu kararı; “Bu nasıl bir siyasi anlayıştır, bu nasıl vatandaşını düşünmektir anlamak mümkün değil” ifadeleriyle eleştirdi.
TÜK’ün “üreticilerin yanında ve piyasada denge unsurunu sağlayacak bir yapıda olması gerekirken, hatalı ve popülist kararlar neticesinde batırılarak milyonlarca TL zarara sokulduğunu” savunan Özyiğit, TÜK için yapılan yüzde 3’lük fon uygulamasının piyasayı pahalılaştıracağı gibi, ticaretin de Güney’e kaymasına neden olacağını kaydetti.
Özyiğit, hayvan yemlerine fon uygulanmasının; zaten pahalı olan üretim girdilerini artıracağını, dolayısıyla hayvancıyı da üretimden vazgeçirmekten başka işe yaramayacağı uyarısında bulundu.
“TÜK’ten siyaset elini çekmeli”
Cemal Özyiğit, TÜK’te yapılması gerekenin; “hatalı ve siyasi çıkara dayalı kararlar ile TÜK'ü batıranlardan hesap sorulması” olduğunu belirterek, “Bu çerçevede Tarım Bakanı'nın Kurumu zarara uğratanların hesap vermesi için Başsavcılığa suç duyurusunda bulunması olumlu olmakla birlikte, bu soruşturma yalnızca 2014 yılı ile sınırlı kalmamalıdır. En az 10 yıllık bir dönem araştırılmalı ve sonuçları kamuoyu ile paylaşılarak, gerekenler yapılmalıdır” dedi.