Rum Savunma Bakanı Haralambos Petridis, Rum yönetiminin ana hedeflerinden birinin Güney Kıbrıs’a uygulanmakta olan silah ambargosunun tamamen kaldırılması olduğunu, bu konuyu kısa süre önce Washington’a yaptığı ziyaret çerçevesinde Pentagon yetkilileriyle görüştüğünü söyledi.
Washington ziyareti hakkında Fileleftheros’a söyleşi veren Petridis, Güney Kıbrıs’ın, Amerikan hükümetinin silah ambargosunu tamamen kaldırması için gerekli kriter ve şartları yerine getirdiğini belirterek “Böyle bir gelişme ABD’den silah almamıza olanak tanıyacak, bu da Milli Muhafız Ordusu’nun harekat kabiliyetini yükseltecek” dedi.
ABD Savunma Bakanı’nın uluslararası güvenlik konularından sorumlu Bakan Yardımcısı Celeste Wallander yanında Pentagon, Dışişleri Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Konseyi’nden diğer yetkililerle görüştüğünü anlatan Petridis, önümüzdeki aylarda “siyasi-askerî iş birliğini daha da artıracak anlaşma ve iş birliği programlarının tamamlanmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı.
Petridis, öldürücü olmayan silah alımı için ambargonun kısmî kaldırılması, iki tarafın silahlı kuvvetleri arasında yıllık düzenlenen ortak tatbikat ve eğitimler, Uluslararası Askerî Eğitim Programı aracılığıyla RMMO mensuplarının ABD’deki askerî kurum ve akademilere katılması, CYCLOPS Eğitim Merkezi’nin kurulması ve yıllık güvenlik diyaloğunun ihdas edilmesini, iki taraf arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi yönünde yürütülmekte olan inisiyatifler arasında saydı. RMMO’dan subayların 2021’den itibaren ABD’deki askerî okullarda eğitime gönderilmeye başladığını söyledi.
Birçok ülke ile işbirliği
Bölge ülkelerinden Yunanistan, İsrail, Mısır, Ürdün, Lübnan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan, AB üyesi ülkelerden Fransa, Almanya, İtalya, Avusturya, Hollanda ve Slovakya dışında İngiltere, Ermenistan ve Sırbistan gibi ülkelerle aralarında “savunma” iş birlikleri oluşturduklarını hatırlattı.
ABD ile gelişmekte olan iş birliklerinin dikkate değer olduğunu anlatan Petridis, Türkiye’nin olurunun şart olduğu NATO’ya ve Barış İçin Ortaklık’a üyelik başvuruları için böyle bir gelişmeye elverişli olacak uygun zamanı beklediklerini söyledi.
Petridis Türkiye’yi, “Ukrayna savaşının zorlaştırdığı dünya konjonktürünü kullanmaya çalışarak Doğu Akdeniz bölgesinin tamamında istikrarsızlık yaratmaya çalışmakla” suçladı; Türkiye’nin bu tavrı karşısında kendilerinin, “egemenlik haklarını”, “dost ülkelerle savunma iş birliği yaparak ve Yunan hükümeti ile mutlak koordinasyon içerisinde, diplomatik yoldan savunmaya” devam edeceklerini öne sürdü.
Türkiye’yi “gerçeği çarpıtma ve bölgede gerilim yaratma” hedefini taşıdığını da savunan Petridis, İsrail ile icra ettikleri “Agapinor” ve diğer ülkelerle müşterek icra ettikleri diğer tatbikatların RMMO’nun “savunma kabiliyetini” güçlendirmek, ikili ve bölgesel iş birliklerini geliştirmek hedefini taşıdığını “herhangi başka bir ülke aleyhine olmadığını” iddia etti.
Petridis “Kıbrıs Cumhuriyeti egemen devlet olarak egemenlik haklarını kullanmaya, bölge devletler ile savunma ve güvenliğin de dahil olduğu geniş alan yelpazesinde iş birliklerini güçlendirerek uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeye devam edecek” dedi.