Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi Direktör Mine Yücel, Amerika’da yaşanmaya devam eden ırkçılık ve ayrımcılığı kınayıp, ülkeye gerek öğrenci, gerekse yabancı işçi olarak getirilip, çalıştırılan insanların durumunun da bir insanlık ayıbı olduğuna işaret etti.
Üniversite öğrencileri bir anda kendilerini sömüren ve yerli elemanlara kıyasla daha uzun ve daha ucuza çalıştıran bir sistemin içerisinde buluverdiğini dile getiren Yücel, toplum içerisinde sıkça ırkçılığa maruz kaldığını söyleyen öğrencilerin yanında özellikle Afrika kökenli kadın öğrencilerin ciddi oranlarda taciz ve tecavüz yaşadıklarının belgelendiğini savundu.
Üç sene önce konuştukları tüm Afrika kökenli kadın öğrencilerin yolda yürürken taciz edildiğini belirtmiş olmasının ise ayrıca önemli bir sorun olduğunu dile getiren Yücel, sözlerine söyle devam etti:
“Otostop yapmak zorunda kalan büyük bir çoğunluk tacize uğramakta ve konuştuğumuz kaynaklara göre Afrika kökenli kadın öğrencilerin 4’te ikisi veya 6’da ikisi gibi bir oran ise tecavüze maruz kalmaktadır...
Tecavüz vakalarının kimisinde tecavüz edenin yerel halk ve özellikle olgun yaşlı erkekler olduğu, kimisinde yine Afrika kökenli erkek öğrenciler olduğu, bir kısmının ise öğrenci vizesi altında ülkeye gelen fakat okula parasını yatırdıktan sonra gayriyasal işlerle meşgul olan bir kesim olduğu söylenmektedir. Yine kadın öğrenciler arasında çalışmak zorunda olup da fuhuşa yönelenler veya 300/400 Euro ücrete yumurtalarını satmak zorunda kalanlar da bulunmaktadır. 17/18 yaşlarında yeni bir ülkeye gelen, herhangi bir oryantasyon veya ‘kültürel tanıştırma’ programı olmaksızın toplum içerisinde başıboş bırakılan ve sadece sömürülecek para kaynakları olarak görülen bu öğrenciler kendi toplumumuz içerisinde yaşayan ve taciz ve tecavüz görmesine karşın şikayette bulunmaktan çekinen kadınlardan daha da beter bir durumla karşı karşıyadırlar. Çünkü onların gidebilecek, danışabilecek, kendilerine kol kanat gelebilecek aileleri veya bir arkadaş veya sosyal ağları da bulunmamaktadır. Böyle bir noktada yalnız ve mağdur bireyler olarak her türlü sömürüye açık haldedirler. Tecavüz, gayriyasal kürtajlar vs. çok yaygındır. Buna ek olarak birçok genç uyuşturucu batağının içine düşmektedir. Hem kullanıcı ve bağımlı olarak hem de sonrasında son noktadaki küçük satıcı olarak... Hemen her gün ‘dairesinde ölü bulunan’ öğrenci haberleri duymaktayız. Bunular iyice araştırılmalı ve öğrencilerin yaşamakta olduğu sorunlar ortaya çıkarılmalıdır. Bu öğrencilerden yararlanan... Kiralık araçlardan, evlerden, yurtlardan... Gayriyasal kürtajlardan... Yumurta vs. satışından... Ucuz iş gücünden, tecavüz de dahil cinsel hizmetten faydalanan... hastalıklı bir topluma dönüşmüş durumdayız... Sokakta taciz ve tecavüze uğramadan yürümekten korkan genç/çocuklar var bu ülkede... Eğitim adası olarak öğünmekten önce ülkemizdeki ırkçılığa ve bu öğrencilerin yaşadığı sorunlara bir çare bulmamız gerekmektedir.”
Modern kölelik…
Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi Direktör Mine Yücel yaptığı yazılı açıklamada, ülkede, birçok sektörde insan ticaretinin, yani diğer bir deyişle modern köleliğin, yaşandığı bir yer olduğunu belirtti.
Birçok sektörde insanların pasaportlarına el konularak, zorla çalıştırıldığını dile getiren Yücel, insan sömürüsünün çok yaygın olduğu ülkemizde en son mevsimlik işçilerin dramının gözler önüne serildiğini kaydetti.
Gercekci 4 Yıl Önce
Malesef insan ticareti kolelik hem Kuzeyde hem daha da yaygin bir seklide Guneyde var. Bu insanlari SOZUM ONA IS BULMA KURUMU adi altinda kacakcilar ulkelerinden buyuyk meblaglar borclandirarak "size yurt disinda is bulacagiz" vaadleriyle getiriyorlar. Borclu olduklari icin ellerindeki pasapaortlari da aliyorlar ve borclarini odemeleri yillar surebiliyor. Yani yillarca uc kurusa kolleik yaptiriliyor, her turlu tecavuze ugruyorlar ve hallerini anlatabilecekleri haklarini savunabilecekleri hicbir kurum yok. Ustune ustluk bu SOZUM ONA isverneler, yani insan kacakcilari , ulkemizde ISADAMI lakabi altinda dolasiyorlar sayginlik tasliyorlar.