Halkın Partisi (HP) Gazimağusa Milletvekili Hasan Topal, Türkiye ile Libya arasında imzalan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasının önemli bir adım olduğunu vurguladı.
Yapılan açıklamaya göre, katıldığı programda Libya-Türkiye arasındaki anlaşmayı ve doğal gaz sürecini değerlendiren Hasan Topal, “Bu coğrafya kaderimizdir. Bu bölgede hiçbir zaman çatışma, sorunlar bitmez, bitmeyecek” dedi.
Anlaşmanın KKTC açısından büyük önem taşıdığını kaydeden Topal, “Doğu Akdeniz’de oyun dışında bırakılmaya çalışılan KKTC ve Türkiye bu anlaşmayla oyunun içine dahil olmuştur. Sahada güçlüyseniz masada da kazanırsınız. Doğu Akdeniz’deki doğal gaz, hidrokarbon yataklarının bulunması bizim stratejik önemimizi daha da artırmıştır. İş birliği yapmak varken düşmanca yaşamayı seçmenin kime ne faydası var? Rum tarafınınki çağdışı bir yaklaşımdır. İşbirliğiyle geleceği daha iyi tesis etmek de mümkündür” şeklinde konuştu.
“Makamlar geçicidir…”
Milletvekili Hasan Topal, Türkiye-KKTC ilişkileriyle ilgili de şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’yle KKTC arasındaki ilişkiyi siyasilerin oy devşirme aracı olarak kullanmaması lazım. Sağlıklı bir ilişki kurulmalı ve yürütülmelidir. “Ada’daki Kıbrıs Türk varlığı çok önemlidir. Kendi iç işlerimizi de doğru yürütmeliyiz. Devletimize sahip çıkmalıyız. Bunu yaparken de şikayet etmeyip çözüm üretmek zorundayız. Siyaset sorunları çözme sanatıdır. Kendi kendimize yeter bir yönetim için çalışmalıyız. Dışarıdan maddi katkı almadan da kendimize yetebiliyor, üretebiliyor olmamız lazım. Temel ihtiyaçları bile gideremeyecek durumdaysak bunda bir yanlış var demektir. Ülke kaynakları doğru kullanılmalıdır. Makamların geçici ve halka hizmet noktası olduğunu unutmamalıyız. Ülke menfaatleri, halkın sorunlarını çözmek hepimizin önceliği olmalıdır.”
“Bunu yapacak kudretimiz vardır”
Eğitim sisteminden sağlığa birçok nokta da değişiklik yapılması gerektiğine işaret eden Hasan Topal, “Çare ülkeyi yönetenlerdedir. Çok çalışmak gerekir. Ülkeyi ayağa kaldırmak için reformları oy gailesi olmadan hayata geçirmeliyiz. Tanınıp tanınmamanın arkasına sığınmadan, mazeret üretmeden, bu coğrafyada önemli bir aktör olduğumuzu unutmadan hareket etmeliyiz. Doğal gaz meselesiyle bizim önümüz açılmıştır. Dış politikayı doğru şekillendirirsek bu bizim için bir çıkış noktası olabilir. Ama bununla birlikte iç meseleleri de yoluna koymamız gerekir. Tüm bunları yapacak kudretimiz vardır” dedi.