Züleyha KARAMAN
Kuzey Kıbrıs’taki ekonomik örtügler, kapalı Maraş kentinin Güven Artırıcı Önlemler kapsamında Rumlara verilmesine karşı çıkıyor Önceliğin bütünlüklü çözüm olduğunu belirten örgüt başkanları “parça parça çözüm olmaz” diyor.
Diyalog’un görüşlerine başvurduğu Ticaret Odası Başkanı Günay Çerkez, Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Hürrem Tulga, Kıbrıs sorununun çözümüner destek verirken, Maraş’ın öncelikle iadesinin doğru olmayacağını söyledi.
Görüşler şöyle:
Günay Çerkez: Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı
Maraş konusunda bir süredir herkes görüş belirtiyor ama, gerek hükümetin, gerek AB’nin gerekese ABD’nin görüşü, ki biz de hemfikiriz, bu safhada, yani bütünlüklü çözüme konsantre olup, yoğunlaşıp, 4-5 ay içinde bütünlüklü çözüm elde etmeye çalışırken, Maraş’ın açılımı o kadar çok kolay değildir.
Maraş’ın açılımı, nerdeyse bütünlüklü çözüm kadar bir zaman, konsültasyon isteyecek. Bütünlüklü çözüm bu 4-5 ay içerisinde olacaksa, yalnız Maraş değil, bütün toprak konuları çözüme kavuşacak. Dolayısıyla bu sahfada Maraş’a enerji ve zaman ayırmak pek verimli bir durum değildir.
Zaten bunu AB Komisyon Başkanı Stefan Fule de bir kaç defa söyledi, Amerikalılar diyor, biz diyoruz. Bu, 2-4 sene önce olsaydı, Annan Planı’ndaki referandumdan sonra olsaydı çok daha değer kazanırdı, ama bütünlüklü çözüme bu kadar yakınken, enerjimizi, konsatrasyonumuzu dağıtmak doğru değil. Bu öyle 2 haftada olacak da değil, çünkü burda konu toprak vermektir, toprak 6 başlıktan en önemlisidir.
Bütünlüklü çözüme yoğunlaşıp onu elde ettiğimizde zaten yalnız Maraş değil, toprak konusu çözülmüş olacak, mülkiyet, ekonomi çözülmüş olacak. AB konuları 6 başlık çözüme kavuşmuş olacak.
Şimdi Maraş’a zaman ayırma akıl işi değil. Bunları Rumlar gündeme getirdi, başta önkoşul olarak da koydular, sonra bütün ülkeler, AB’de dahil dediki; onu bırak, şimdi yapılacak bir şey değildir, şimdi bütünlüklü çözüme yoğunlaşmak gerekiyor. Tabiki Rumlar sürekli gündemde getirmek ister, sürekli bir şey almak isterler.
Ali Çıralı: Kıbrıs Tük Sanayi Odası Başkanı
Maraş konusu, yıllardır, bütünlüklü bir çözümün parçası olarak algılandı ve öyle değerlendirildi. Şimdi parça parça çözüm olmaz. Geldiğimiz aşamada iki toplum da çözüme daha umutlu bakıyor. Bu aşamada, Maraş’ınbütünlüklü çözümün parçası olmaktan çıkarılması bence doğru değildir.
Güven artıracak başka önlemer gündeme gelebilir ama bu Maraş olmamalı. Güven artırıcı önlemlerden bir tanesi de iki toplum arasında ticaretin geliştirilmesidir. Maraş, bunca yıl, bütünlüklü çözümün parçası olduğu gerekçesi ile kapalı kalmıştır. Bütünlüklü çözüm beklenmiştir. Artık ufukta kapsamlı bir çözüm görünüyorken, 40 yıldır kapalı olan Maraş’ın, bütünlüklü çözüme ulaşılana kadar, kapsamlı çözümün bir parçası olarak kapalı kalmalısında fayda var.
Hürrem Tulga: Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) Başkanı
Müzakelerle ilgili hızlı bir süreç yaşanıyor. Şimdi çözüme tam odaklanılan bir noktada Maraş’ın Güven Artırıcı Önlem olarak sürece dahil edilmesi çok mantıklı değil. Çünkü çözüm, bütün problemlerin çözümüdür. Maraş’ın da çözümüdür, liman meslesinin de çözümüdür, havaalanlarının da çözümüdür.
Bütünlüklü çözüme tam da odaklanıldığı bir noktada, Maraş güven artırıcı bir önlem olarak gündeme girdiği zaman çok samimi olmaz. Çözümsüzlük noktasında tamam, oturalım da Maraş’ı gündem yapalım ama bütünlüklü çözüme odaklanılmışken masaya getirilmesi samimi değil.
40 yıldır kapalı olması hiç bir şey getirmedi. Bügüne kadar güven artırıcı önlemeler çerçevesinde Maraş ele alınabilirdi ama şuanda tam da kapsamlı çözüme odaklanıldığı bir noktada Maraş’ı ileri sürmek çok mantıklı değil.Maraş’ı gündem yapmak için sürecin sonucunu görmek lazım. Şuan Maraş’ın gündeme gelmesi mantıklı değil, zaten Maraş’ı da çözmek için görüşülüyor.
Şu anda devam eden sürecin içerisinde Maraş, toprak konusu, federal çatı, hepsi konuşuluyor. Maraş’ı onun içinden neden alıyorsun ki. Şuanda Maraş’ı ileri sürmek mevcut yapıyı biraz da savunmak olur. Maraş’ın iade edilmesi önerisini, aslında çözüm hedefinden uzaklaşmak için yapılan gayret olarak görüyorum, o noktada samimiyet sorgulaması yapılır.