Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ, Rum Dışişleri Bakanı Kasulides’i eleştirerek, Kıbrıs Türk tarafının görüşmelerin üçüncü safhası olan al –ver sürecine geçmeye hazır olduğunu defalarca söylediğine dikkat çekti ve “Ön şartlar koyarak bunu yapmaktan kaçınan Rum tarafının kendisidir” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Ertuğ yaptığı yazılı açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulides’in verdiği bir mülakatta “Kıbrıs müzakerelerinde Kıbrıs Türk ile Kıbrıs Rum tarafları arasındaki görüş ayrılıklarının büyük olduğunu” ifade ederek, “Ya Türk tarafı, Kıbrıs sorununun çözülebilmesi için bazı önemli tezlerini değiştirecek ya da Kıbrıs sorunu çözülmeyecek” dediğini hatırlattı.
“Öncelikle, Sayın Kasulides’e tezlerini değiştirmesi, maksimalist tutumlarından vazgeçerek görüşlerini makul, gerçekçi bir seviyeye çekmesi gereken tarafın Kıbrıs Rum tarafı olduğunu vurgulamak isteriz” diyen Ertuğ, “Üzerinde mutabakata varılmış yakınlaşmaları kabul etmekten kaçınan, on yıllar süren müzakerelerde oluşturulan yerleşmiş BM parametrelerini dahi değiştirmeye çalışan Kıbrıs Rum tarafının bu konuda söz söyleyecek, başkalarını eleştirecek bir hakkı olamaz” ifadesini kullandı. Ertuğ şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk tarafı olarak biz, görüşmelerin üçüncü safhası olan al –ver sürecine geçmeye hazır olduğumuzu def’atle söyledik. Ön şartlar koyarak bunu yapmaktan kaçınan Rum tarafının kendisidir. Verdiği mülakatta “temel konular” dediği bazı konuların görüşülmediğini öne süren Sayın Kasulides, görüşmelerin gündemindeki 6 başlığın da görüşüldüğünü ve tüm konularda tarafların önerilerini masaya koyduğunu, bu yapılmakla ikinci safhanın tamamlanmış olduğunu göz ardı ediyor.
“Doğalgaz konusunda iki öneri yaptık”
Doğal gaz ve hidrokarbonlar konusunun uzlaşı çabalarımızda bir katalizör olabileceğini biz de söylüyoruz. Kıbrıs Türk tarafı olarak bu konuda işbirliği yapılmasını sağlamaya yönelik iki öneri yaptık. Bu öneriler hala masadadır, ancak Kıbrıs Rum tarafı bu konuyu “ benim egemenlik hakkımdır” iddiasıyla bizimle görüşmeyi dahi reddediyor.
BM Genel Sekreteri’nin yeni atanan Özel Danışmanı Sayın Eide’nin görevini devraldığı ve görüşmelerin yeni bir ivme ve yoğunluk kazanmasının beklendiği şu günlerde, Rum Dışişleri Bakanı’nın bu tür beyanlarının, Sayın Eide’nin görevini zorlaştırdığı ve yaratılması gereken olumlu ortama yardımcı olmadığı açıktır. Kıbrıs konusunu, ait olduğu BM platformundan çıkartarak AB çerçevesine çekmeye çalışan Sayın Kasulides’in bu konuda Yunanistan Başbakanı Sayın Samaras’la ağız birliği yaptığını görüyoruz. Hatırlanacağı üzere Sayın Samaras, Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’la NATO zirvesinde yaptığı görüşmede sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB üyeliğinden bahisle, olası bir uzlaşının bu çerçeveye oturması gerektiği şeklinde konuşmuştur. Kendilerine olası bir kapsamlı anlaşmanın ancak Kıbrıs’ın özel koşullarını ve mevcut gerçekleri dikkate alan, eşit statüye sahip iki Kurucu Devlet temelinde olabileceğini hatırlatmak isteriz.”