Kıbrıs Barış Harekatı'na katılan Gazi Hüseyin Süngü ise adaya ilk çıkan birlikte görev aldığını söyledi.
Adaya çıkana kadar savaşın ne anlama geldiğini tam olarak anlamadığını anlatan Süngü, şunları kaydetti:
"O tarihte deniz o kadar sakindi ki anlatamam. Ancak adaya yaklaştığımızda öyle bir dalga yükselmeye başladı ki bizi adaya doğru itiyordu. Komutanlarımız Kıbrıs'ta olup bitenleri, Türklere yapılan soykırım ve katliamları bize anlattılar. Biz de, hemen gidelim yardım edelim, onları koruyalım istiyorduk. Bizim uçaklarımız çok yoğun bir destek verdi bize. Adaya çıktığımızda bize atış yapıyorlardı ama sabit atışlardı. Komutanlarımız çok zekiydi ve sabit atışın yapıldığını görünce süratli bir şekilde ilerledik. Biz karaya adım attığımızda silah ve cephanelerini geride bırakıp kaçmışlardı."
"Uçaklarımızın sesi duyuldu mu karşı tarafta tık ses yoktu"
Bir gece sabaha kadar çatıştıklarını ve sabah saatlerinde kontrolleri altında olan köprüye iki düşman tankının hızla ilerlediğini vurgulayan Süngü, şöyle konuştu:
"Yaşar diye bir kardeşimiz vardı. Küçük tanksavarla köprüye ilerleyen öndeki tankı sol paletinden vurdu. Paleti kaybeden tank yolu kapattı. Arkadan gelen tank ise ona çarparak durdu. Yani, hazırlasanız bu kadar yapamazsınız. O tankların sesi kesildi ama çatışma sabaha kadar devam etti. Ondan sonra da ateşkese kadar ciddi bir çatışma yaşamadık. Uçaklarımızın sesi duyuldu mu tık ses yoktu karşı tarafta. Türk Hava Kuvvetlerini o zaman hayranlıkla izlemiştim. Özellikle ikinci harekatta karşılaştığımız Kıbrıslı soydaşlarımızla karşılıklı ağlaştık. Niye ağladığını da bilmiyorsun. O sevincinden ağlıyor, sen onun maruz kaldığı duruma ağlıyorsun. Böyle birçok karşılaşmamız oldu."
"İsteseydik karşımızda duran da yoktu, geçer giderdik"
Türk askerinin bugüne kadar kadın, çocuk ve yaşlılarla sivil halka kurşun sıkmadığına vurgu yapan Süngü, ancak Kıbrıs Türkü'nün maruz kaldığı soykırım karşısında ağladığını söyledi.
"Hele hele annesinin kucağında bebek katletmek bize ve insanlığa has olamaz." diyen Süngü, şunları kaydetti:
"Hangi duyguyla bunu yaptılar? Karşı gelmeyen, zarar vermeyen insanlara bunu yaptılar. Şahsen o insanları görünce ben orada çok ağladım. İyi ki bu harekatı yapmışız, dedim. Umarım orada yaşayan soydaşlarımız bu durumu devam ettirirler. İsteseydik karşımızda duran da yoktu, geçer giderdik. Ama belirli bir bölgede durduk ve kendi soydaşlarımızı güvence altına aldık. Orada benim gibi Hüseyin Süngü adında bir kardeşimi şehit verdik. Onun haberi de bana geldi sonradan."
Kibrisli 3 Yıl Önce
Herhalde binlerce insan nezleden gitti.
Magusalı 3 Yıl Önce
Ciddi bir direnişle karşılaşıldı. Ordumuz Alsancak önünde ikinci harekata kadar bekledi. Mücahitler dağda destek sağladı. Kıbrıs’ın her yerinde yol kavşaklarını tutan Mücahitler Girne’ye giden Yunan birliklerini önledi.
Magusalı 3 Yıl Önce
Ben de Baf bölgesinde idi. Yunan gemisi karaya limana 900 Yunanlı çıkardı. Baf Limasol yolunu kestik. 48 saat Yunanlılar Baftan Limasola doğru geçemedi. Taburumuz düşene kadar. Bu Zafer öyle kolay kazanılmadı.
Magusalı, 3 Yıl Önce
Lefkoşa, Limasol, Larnaka,, Baf, Polisi, Yeşilova, Geçitkale, evdim, Serdar’la, Mehmetçik, Boğaz, taburlarının hepsinde savaşlar oldu. Hepsi mücahitler idi. Yüzlerce şehit ve katliam mağduru vardır.
Mağusalı 3 Yıl Önce
Arkadaşımız sadece filmin bir kesitini görmüş ve yaşamış. Kanlı Noel baskını, Kaymaklının düşüşü, 1968 de Geçitkale baskını, Bafta Mavrali katliamı, limasolda Dr. Cemal’in klinik baskını, Lefkoşa’da un fabrikası ve kumsal baskını. Onlarca savaş ve yüzlerce şehit.
Magusalı 3 Yıl Önce
Babam 1963 de Mücahit olduğunda 51 yaşında idi. Ben Mücahit ordusuna 16 yaşınde 1970 yılında liseye giderken girdim. Sabah okula, gece kışlaya giderdi., ilk akşam sınır güvenliği lise öğrenci mücahitlerin elinde idi. Yaş 16-17. Erenköyde savaşanlar hepsi köylüler ve öğrenciler idi.
Magusalı 3 Yıl Önce
Şükürler olsun direndik ve en nihayet Türkiye geldi. Hep birlikte mücadele ettik ve bugünlere geldik.
Magusalı 3 Yıl Önce
Biz madalyasız gaziyiz. Törenlerde takacak madalyamız da yoktur. Verilmedi. Gidin madalyanızı başbakanlıktan alın dendi. Madalya alınmaz. Madalya verilir ve bir prosedürü vardır. GKK da ilgilenmedi. Dernekleriniz alsın versin demiş. Üç dernekte üyeyim. Bir tanesi bile bu işe girişmedi.