Annan Planı’nın referanduma sunulduğu 2004 yılında ‘OXI’ (Hayır) kampanyasını yürüten Tassos Papadopulos’un oğlu, DIKO lideri Nikolas Papadopulos, müzakere sürecinde Türk tarafına taviz verilmekte olduğuna ilişkin iddiaları gündeme getirerek, Rum lideri Anastasiadis’e sert eleştiriler yöneltti.
Fileleftheros gazetesinde yer alan habere göre; Nikolas Papadopulos, “Dönüşümlü başkanlık, garantili çoğunluklar, yabancı yargıçlar ve göçmenlerin evlerindeki kullanıcıların sözde hakları gibi konuların, kabul edilmeye hazır gibi görülen, değişmez Türk tezlerinden bazıları olduğunu” ileri sürdü.
Papadopulos’un, “Bütün bunların, garantiler, müdahale hakları ve TC kökenliler gibi, Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümünde empoze etmeyi arzuladığı konuların görüşülmesine başlamadan gerçekleştiği” iddiasında bulunduğu kaydildi.
Simerini gazetesi ise haberinde, Rum Hükümeti Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in Papadopulos’un eleştirilerine yanıt verdiğini yazdı.
Gazeteye göre, Hristodulidis, “Bütün konuların ilk kez çapraz müzakereyle görüşülmekte olduğunu ve bu şekilde doğrudan Rum tarafını da ilgilendiren konuların da ele alınmakta olduğunun güvenceye alındığını” söyledi.
Hristodulidis, Rum siyasi partilerini, “ileri sürülen Türk işgalinin sona ermesi hedefine, yalnızca herkesin işbirliğiyle varılabileceğini anlamaya” çağırdı.
Kiprianu ‘garantileri’ istemiyor
Haravgi gazetesinin haberine göre ise, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, cumartesi günü katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadias’e Kıbrıs sorunuyla ilgili eleştirilerde bulundu.
Kıbrıs sorununun çözümünün “Kıbrıs’ı askersizleştirmesi, garantileri iptal etmesi ve yabancı güçlerin müdahale haklarını dışlaması gerektiğini” savunan Kiprianu, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i “Rum Yönetimi eski başkanı Dimitris Hristofyas dönemindeki görüş birliklerinden faydalanıp, müzakerelere belirsizlik içerisinde bulunan temel konular üzerinde durmaya çağırdıklarını ancak Anastasiadis’in kendilerini dinlemeyip zaman kaybettiğini” iddia etti.
Müzakere sürecini desteklediklerini ve Hristofyas döneminde varılan görüş birliklerinin doğruluğunda ısrar ettiklerini ileri süren Kiprianu, Anastasiadis’in o zaman kendilerini dinlemediğini ve zaman kaybedilmesine izin verdiğini öne sürdü.
Birçok gerileme ve tutarsızlığın ardından, Anastasiadis’in son zamanlarda bahse konu görüş birliklerinden faydalanmaya başladığını ileri süren Kiprianu, bunun sonucunda Kıbrıs sorununda hareketlilik gözlendiğini ileri sürdü.
Gazeteye göre Kiprianu, görüş birliklerinden faydalanılmasının ilerleme yaşanmasına neden olduğunu da savundu.