Çiğdem AYDIN
Ürolog Operatör Dr.Alper Sözüöz, ülkede cinsellikle tanışma yaşının 15’lere kadar düştüğünü, çoklu ve korumasızca yaşanan cinsel ilişkinin yanı sıra, KKTC’ye üçüncü ülkeler de dahil olmak üzere çok sayıda insanın geldiğini belirterek, cinsel hastalıkların sayısı ve çeşitlerinin hızla çoğaldığını söyledi. Özellikle son yıllarda Bel Soğukluğu, Frengi, Cinsel organda siğil (Kondiloma), Genital uçuk, Klamidya gibi hastalıkların arttığına dikkat çeken Sözüöz, birçok insanın ‘Mahcubiyet’ veya “Ekonomik” nedenlerle doktora gitmekten çekindiği, devletin de önlem almayışıyla hasta olan insanların sürekli başkalarını da bulaştırdığını belirtti. Alper Sözüöz, insanların kendilerine iyi bakmaları durumunda, 80 yaşında bile aktif bir seks hayatı yaşacağını söyleyerek, cinselliğin de diğer sağlık konuları gibi bilinçli olmadan ve düzenli yaşamdan geçtiğini belirtti.
“Sadece bel soğukluğu vardı”
Diyalog TV’de yayınlanan “Güne Merhaba” programına konuk olan Ürolog Operatör Dr.Alper Sözüöz , çoklu ve korumasızca yaşanan cinsel ilişkinin yanı sıra, KKTC’ye üçüncü ülkeler de dahil olmak üzere çok sayıda insanın geldiğini belirterek, cinsel hastalıkların sayısı ve çeşitlerinin hızla çoğaldığını kaydetti. Sözüöz, “Eskiden bizim ülkemizde sadece bel soğukluğu, Frengi vakası görülürdü. Ama son zamanlarda, nüfus artışın, ekonomik nedenlere bağlı olarak Genital uçuk , Klamidya, AIDS gibi hastalıklar görülüyor ve her geçen gün bu tür vakaların sayısı artıyor” dedi. Sözüöz, KKTC’de kaç AIDS , kaç Klamidya hastası olduğu konusunda istatiki bir veri bankasının bulunmadığını bu nedenle de toplumda bu hastalıkları gösterecek bir profil çizebilmenin mümkün olmadığını belirtti. Dr.Sözüöz, “Kliniğe gidenler, hastanelere gidenler, yurt dışına gidenler veya eczanelerden ilaç alarak kendi kendine tedavi olmaya çalışanlar var” diyerek, ülkeye giriş çıkışların da kontrolsüzlüğü nedeniyle herhangi bir rakamsal tespit yapılabilmesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Girişlerde denetim şart
Sözüöz, “Zaman geçtikçe 1980’lerden sonra ülkeye gelen yabancıların sayısında artış oldu bu elbette kaçınılmaz bir durumdur. Kimisi öğrenci, kimisi çalışmaya geliyor. Ve bu insanlar bir türlü cinsel ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor, ilişkiye giriyor. Bazıları korunma ihtiyacı da hissetmiyor. Prezervatif yüzde 100 koruyucu olmamakla birlikte, bel soğukluğuna karşı bir önlemdir. Bunu kullanmayanlar temas sonrasında hastalığı kapıyor. Tedavi olmadığı sürece üzerindeki başkalarına bulaştırıyor. Bu bizim gibi küçük ülkeler için son derece tehlikeli bir durumdur” ifadelerini kullandı.
“Erken tanı önemli”
Sözüöz, cinsel hastalıkları önemsemek gerektiğini erken tanı konulması halinde ciddi sıkıntıların yaşanmayacağını, erken tanı konulmaması halinde ise çok ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalınabileceğine dikkat çekti.
Özellikle, kadınlarda bel soğukluğunun yüzde 90 oranında sinsi şekilde ilerlediğini anlatan Sözüöz, frengide ise, cinsel organda yara oluştuğunu, kısa süre sonra iyileştiğini ancak bu iyileşmenin hastalığın ikinci safhaya geçtiğinin göstergesi olduğunu belirtti. HIV virüsünün de, 8-10 senede kendini gösterdiğini ifade eden Sözüöz, kişinin hastalığını bilmediği için cinsel hayatını sürdürdüğünü, bunun da hastalıkların artışına büyük etken olduğunu söyledi.
Alper Sözüöz, devletin gençleri sadece askerlik zamanı geldiğinde hatırladığını bu gibi cinsel konularda bilinçlendirme, sağlık,eğitim, iş ve sosyal yaşamlarında gençlerin devleti yanlarında bulmamamsından kaynaklanan ciddi göçlerin de olduğunu vurguladı. Sözüöz, devlet her zaman her konuda kendini hizmetleriyle göstermelidir dedi.