Diyalog Gazetesi

Masal okumayı bırakalım

KIBRIS

Suçların patladığı ülkemizde polis kadrosunda tam ‘Bin kişilik eksik var

Raif DOĞRU
Kuzey Kıbrıs’ta özellikle uyuşturucu, darp, hırsızlık, cinayet olaylarında ve trafik kazalarında çok ciddi artışlar yaşanırken, polisin 3 bin 400 olması gereken kadrosunda 2 bin 400 kişi görev yapıyor.
Uzun zamandan beri bin kişilik kadro eksikliğinin giderilmesi yönünde uyarılar yapılmasına karşın ‘bütçe yetersizliği’ gerekçesiyle herhangi bir adım atılmıyor.
Diyalog’un elde ettiği bilgilere göre; 2 bin 400 polisten 310 tanesi kara sınır kapıları ile deniz ve hava limanlarında görev yapıyor. Bunun dışında Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Meclis Başkanlığı’nın güvenliğini polis sağlıyor. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın yanı sıra eski Cumhurbaşkanları’nın koruma görevini de polis yapıyor.
Artan suçlar ve trafik kazalarına yetişmekte zorlanan polisin, vatandaşların arzu ettiği şekilde daha sık denetim yapması ve huzur operasyonları düzenlemesi de mevcut kadro ile mümkün olamıyor.


Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’da, 2018 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın dünkü görüşmesinde 
287 milyon 505 bin 200 TL olan Polis Genel Müdürlüğü bütçesi ele alındı. Bütçe oybirliği ile kabul edildi.
Polisin 2018 yılı bütçesinin dün Meclis’te görüşülmesi sırasında bazı milletvekilleri kadro sıkıntısını dile getirirken, bazıları son zamanlarda yaşanan olaylara dikkat çekti.
İşte kon uşmalardan özetler:

Meclis’te ne dediler?.


Taçoy: Bin polis eksiği var
Polis Genel Müdürlüğü Bütçesiyle ilgili konuşan UBP Milletvekili Hasan Taçoy, polisin yaklaşık bin tane eksiği olduğuna değinerek, bugün KKTC’de sınır kapılarında, havalimanı, liman ve bunun gibi birçok farklı yerlerde görev yapan polis sayısına bakıldığında, bu kadar zor yetişen polislerin gerçek anlamada görevlerinde kullanılmamasının kendisini üzdüğünü söyledi.
Bu noktalardaki görevlendirmelerin daha farklı bir sisteme oturtulması gerektiğini söyleyen Taçoy, gelişen teknolojik suçlar için polise yeni imkanlar sağlanması gerektiğini söyledi.

Tatar: Bütçe çok az
UBP Milletvekili Ersin Tatar ise, geçmişte nüfusa oranla fazla polis olduğunu ve toplumun bu yapıya alışık olduğunu belirterek, 600 milyon TL’nin az bir bütçe olmadığını ancak topluma alıştıkları düzeni sağlamak gerektiğini kaydetti.
Ülkede güvenlik ve asayişin sağlanabilmesi için polisin askerle ilişkili olmasının bir zorunluluk olduğunu anlatan Tatar, olaya geniş bakmak ve polisin sivile bağlanmasını da detaylı incelemek gerektiğini belirtti.

Gündüz: Eksiklikler giderilmeli
UBP Milletvekili Menteş Gündüz de, iç huzuru düzenleyen polisin çok geniş bir alanda hizmet verdiğini vurgulayarak, polis teşkilatının eksikliklerinin giderilmesinin herkes için önemli olduğunu kaydetti.
Gündüz, özel güvenlik yasasının polise belirli ölçüde rahatlık sağlayacağını da dile getirerek, milli istihbaratın da bir an önce gündeme alınması gerektiğini vurguladı.


Hasipoğlu: Her türlü destek verilmeli
UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, polisin, yasama yürütme ve yargının hangi noktasında olduğunun bariz şekilde belirlenmesi gerektiğini kaydederek, bizdeki sistemin Türkiye’den farklı olduğunu ve polisin elindeki dosyaların yargının bir parçası haline geldiğine işaret etti.
Polisin hazırlayacağı dosyaların savcılığa, ardından da mahkemeye en iyi şekilde hazırlanarak gittiğine güvenilmesi gerektiğini söyledi.
Hasipoğlu, Güney Kıbrıs’la suçlu iadesi yönünde yapılan anlaşmaların da gerektiği şekilde işlemediğini hatırlattı.
Güvenlik konusunda meclise büyük görevler düştüğünü, Kıbrıs konusunda da çok önemli bir yer kapladığını ifade eden Hasipoğlu, polise iç ve dış güvenlik için her türlü desteğin verilmesini istedi.

Çavuşoğlu: Teknolojik kaynak sağlanmalı
UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu ise, polise farklı ülkelerdekinden daha eğitimli ve kalifiye olması gereken misyonlar yüklendiğini dile getirerek, bununla orantılı şekilde teknoloji ve kaynak sağlanmasının önemine değindi.
Her başımız sıkıştığında yanımızda beklediğimiz polisi devlet kurumlarını korurken önümüzdeki engeller olarak gördüğümüzü de belirten Çavuşoğlu, polislerin devletin görevlisi olduğunu, halkın düşmanı olmadığını söyledi.

Angolemli: Poliste huzursuzluk yaşanıyor
TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli ise, polisin çok önemli bir konu olduğunu vurgulayarak, polisin yıllar içerisinde yerine getirdiği önemli hizmetleri sıraladı.
Polisin Güvenlik Kuvvetlerine bağlı olduğunu ve bunu değiştirebilecek kişilerin akşamdan sabaha fikir değiştiğini anlatan Angolemli, bugünkü durumda polisin terfi ve özlük hakları nedeniyle huzursuzluk yaşadığını kaydetti.

Erhürman: Kadro eksiğinin herkes farkında
Başbakan Tufan Erhürman, Polis Genel Müdürlüğündeki kadro eksikliğinin herkes farkında olduğunu, öğrenci sayısındaki patlama, turist ve çalıma izniyle gelenlere bakılınca işin vahametinin ortaya çıktığını kaydetti.
Güvenliği sağlamanın öncelikli görevlerinden olduğunu belirten Erhürman, palyatif tedbirler için yaptıkları toplantılarda, 150 polisin sivil hizmet görevi yapmasının önüne nasıl geçeceklerini konuştuklarını anlattı.
Başbakan Erhürman, Mobese sistemiyle ilgili de ayrıntılı çalışma yapıldığını ve kendilerine sunulduğunu anlatarak, Bakanlar Kurulunun bunu ilk toplantıda ele alacağını söyledi. Kent Güvenlik yönetim sisteminin Lefkoşa ve Girne’de kısa sürede hizmete girebileceğini belirtti.
Adli tıp kurumunun olmayışıyla ilgili eleştirilere de değinen Erhürman, bu alanda Kayıplar hadisesi sebebiyle çok sayıda yetişmiş personel olduğunu ancak ciddi bir maliyet gerektiren Adli Tıp kurumu için çalışmaya başlanması gerektiğini söyledi.


“Polise fikir vermek haddim değil”
Erhürman, polise dosyaları kapa veya ileri götür şeklinde fikir vermenin haddi olmadığını ve asla böyle birşey yapmadığını ancak kolluk kuvvetleriyle ilgili aldığı bilgilerin yargıya dahil olmadığını belirtti.

Oğuz: Polis tartışılır pozisyona geldi
Polis bütçesiyle ilgili ilk sözü alan UBP Milletvekili Dursun Oğuz, polisin son yıllarda toplum önünde tartışılır pozisyona geldiğini, polisin tartışılmasının iç huzurun tartışılması anlamına geldiğini kaydetti.
Polisin özlük hakları, çalışma şartlarıyla iyileştirilmeler yapılması gerektiğini, geçmiş hükümetin son günlerinde konunun tartışıldığını anımsatan Oğuz, kadro konusunda polisin ciddi sıkıntılar yaşadığına işaret etti.

Arıklı: Güvenlik Yasası uygulanmalı
YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, bütün özverili çalışmalarına rağmen polislerin iş yükü altında ezildiğine işaret ederek, yaklaşık 600 açıkla polislerin görev yürütebilmesinin zor olduğunu kaydetti. 
Polislerin ek mesaileri konusunda da sıkıntı yaşandığını, diğer kamu personelinden farklı bir yapıda olduğuna işaret eden Arıklı, farklı görevler de üstlendikleri düşünüldüğünde, Özel Güvenlik Yasası’nın bir an önce uygulanmasını istedi. 
Poliste işkence vakalarının bulunduğunu savunan Arıklı, bu ayıptan bir an önce kurtulmak gerektiğini belirtti.
Nevruz kutlamalarında polise mukavemet kullanılmasını eleştirerek, polise yapılan saldırıların karşılığı olmadığını söyleyen Arıklı, şiddetin her türlüsüne kaşı durulması, her olay karşısında gösterilen tavrın aynı olması gerektiğini vurguladı. 

Amcaoğlu: Palyatif yaklaşımlar üzdü
UBP Milletvekili Olgun Amcaoğlu, sorunlara palyatif yaklaşımlar yapılmasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, buradaki tartışmaların PGM çalışanlarının görevinin ne olduğu bilip tanımlanarak yapılması gerektiğini kaydetti. 
Polislerin çalışma şartlarının, yaptığı işlerin tartışılmadığını ifade eden Amcaoğlu, “Haddimizi aşarak PGM’ye sürekli yükleniyoruz” eleştirisinde bulundu. 

Berova: Mobese kullanımının önü açılmalı 
UBP Milletvekili Özdemir Berova, polisin siyasete değil, hukuka bağlı görev yapacakları düzenlemelerin yapılması gerektiğine işaret ederek, nasıl daha iyiye gidilebilir yönündeki yaklaşımların ortaya konulmasını şart olduğunu vurguladı. 
Polisin daha iyi hizmet verip, daha etkin, fiili hizmet verebilmesi için “mobese” kullanımının önünün açılması gerektiğini ifade eden Berova, sistemin kullanım koşullarını yaratmanın Meclis ve hükümetin üzerine düşen görevler olduğunu belirtti. 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.