Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Maraş konusundaki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Başkanlık açıklamasını “talihsiz, çağdışı ve adadaki gerçekler görülmeden yapılan bir açıklama” olarak niteledi.
Hasipoğlu, “ Türk tarafının yeni kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına da 550 sayılı karara da uygundur. Maraş KKTC toprağıdır, ara bölge değildir; Birleşmiş Milletler ’in kontrolüne verilemez” dedi.
Hasipoğlu Yazılı açıklamasında, Güvenlik Konseyi'nin 23 Temmuz 2021'de yaptığı 8824. toplantısında, Konsey'in “Kıbrıs'taki Durum” başlıklı maddeyi değerlendirmesine ilişkin olarak Güvenlik Konseyi Başkanı Konsey adına yaptığı açıklamada “Güvenlik Konseyi, 550 (1984) ve 789 (1992) sayılı kararlar da dahil olmak üzere önceki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği gibi Maraş'ın herhangi bir bölümünde, sakinleri dışında herhangi bir kişinin yerleşimine yönelik herhangi bir girişimin kabul edilemez olduğunun” vurguladığını hatırlattı.
Bir Güvenlik Konseyi kararı olmasa dahi, BM Güvenlik Konseyi Başkanlık açıklamasının da talihsiz, çağdışı ve adadaki gerçekler görülmeden alınmış bir karar olduğunu belirten Hasipoğlu, “550 sayılı Karardaki temel çekince, yasal sakinleri dışında hiçbir kimsenin Maraş bölgesine yerleştirilmemesidir. KKTC makamları tarafından, gerek Ekim 2020’deki bazı kamusal alanların (Demokrasi ve Kennedy caddeleri) açılması, gerekse 16 Temmuz 2021'de kapalı Maraş bölgesinin bir bölümünün askeri bölgeden çıkarılması kararının, herhangi bir kişinin bölgeye yerleştirilmesi veya bunun teşebbüsü söz konusu değildir” dedi.
1984 yılında alınan 550 sayılı BM kararı üzerinden 37 yıl geçtiğini, 37 yıldan günümüze gelinceye kadar 4 tane önemli gelişme olduğunu ifade eden Hasipoğlu, 1984 yılında adada serbest dolaşım olmadığını, Kıbrıslı Rumların ve Türklerin, Kapalı Maraş”ı görme imkanlarının ise ancak geçen sene mümkün olabildiğini kaydetti.
AIHM’nin Arestis kararı ışığında 2005 yılında oluşturulan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK), Kıbrıslı Rumlarla ilgili Kapalı Maraş için de karar alma yetkisine sahip olduğunu kaydeden Hasipoğlu açıklamasında şu bilgilere yer verdi:
“TMK, aynı zamanda AİHM’nin etkin bir iç hukuk olarak kabul ettiği bir karar mekanizmasıdır. Bugüne kadar Kapalı Maraş sınırları içerisinde TMK’ya 335 başvuru yapılmıştır. Askeri bölgeden çıkarılan 174.643 metrekarelik alanda ise 36 başvuru bulunmaktadır. 37 yıl önce böyle bir karar mekanizması bulunmamaktaydı.
Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi, kendi haklarını aramak için, Rumların başvuru yaptığı TMK’ya taraf olmuştur.
Müzakere masasında Kıbrıs Türk tarafı 8 kez bu bölgenin açılması için öneriler vermiş, ancak hepsi de Kıbrıs Rum tarafınca reddedilmiştir.
1984 yılında alınan 550 sayılı Güvenlik Konseyi Kararı, yukarıda bahsedilen gelişmelerin olmadığı bir zamanda tasarruf sahiplerinin haklarını korumak için alınmış bir karardı.”
Kıbrıs Türk tarafınca alınan kararların hiçbirinin 550 sayılı kararın hilafına olmadığını ifade eden Hasipoğlu, “Kaldı ki, Maraş bölgesi ara bölge değildir, BM sadece ara bölgede etkin ve fiili bir kontrole sahiptir. Bu bölge, tıpkı açık kısmında olduğu gibi KKTC egemenliğindedir ve toprağıdır”.
BM kararını revize etmeli
BM’nin yukarıdaki gerçekleri ve gelişmeleri dikkate alarak, 1984 yılında aldığı çağdışı kalmış bu kararını yeni ortaya çıkan gelişmelere bağlı olarak revize etmesi gerektiğini kaydeden Hasipoğlu şöyle devam etti:
“Maalesef, BM yine kolay yolu seçmiş, bu gelişmelere ve gerçeklere gözlerini kapamış ve 37 yıl önceki duruma kendisini hapsetmiştir. Kaldı ki 1979 yılında Denktaş – Klerides arasında kabul edilen Doruk Anlaşmasında, bölgenin BM idaresine devredilmesi değil, mülklerin BM ‘gözetiminde’ mal sahiplerine iade edilmesinden bahsetmektedir. BM idaresine devredilme talebi, hiçbir zaman ne Kıbrıslı Türklerin ne de Rumların talebi olmuştur. Bu tamamen BM’nin talebidir.
Bakanlar Kurulu’nun aldığı tüm kararların mülkiyet haklarına saygı çerçevesinde olup, uluslararası hukukla tamamen uyum içerisinde olduğunu vurgulayan Hasipoğlu, iddia edildiğinin aksine, BM Güvenlik Konseyi kararlarının ihlal edilmesinin söz konusu olmadığını kaydetti ve “Kaldı ki BM Güvenlik Konseyi kararlarının bağlayıcılığı olmadığı gibi, mülkiyet ve egemenlik haklarının üzerinde de değildir.”
Magusalı 3 Yıl Önce
Sokak sokak açılıp altyapıları yapıldıktan sonra kaçan sahiplerine, terekelerine veya sakinlerine verilmelidir.
Halit kondo 3 Yıl Önce
Maras Hasipoglu topragidir kes kes dagit da gorkma yarisini da Arikliya ver cunku marasi Turkiyeden getirdi
Hasan Nuri 3 Yıl Önce
Tüm Dunya yanlış Sayın Hasipoğlu Dogru ! Sayın Hasipoğlu Maraş’ın Kktc toprağı olduğunu dikili taş önünde değil de New York’a gidip BMGK yi ve 5 Daimi Üyelerine niye söyleyemiyor acaba ! Yoksa Maraş’ın kimin olduğunu Dünya bilmiyor mu zanlediyor !!
Hasan Nuri 3 Yıl Önce
Sizin olmadığı bir şeyin benimdir Siyaseti ile Tüm Dünyayı aleyhimize ayağa kaldırdınız, Kıbrıslı Türkleri Uluslararasi alanda ne hale düşürdüğünüzün farkında Mısıniz acaba !!