Hukukun Üstünlüğü Hareketi Başkanı Avukat Barış Mamalı, döviz krizinin büyüyerek halkı vurmaya; hükümet ve meclisin ise bu durum karşısında “çaresizlik oyunu” oynamaya devam ettiklerini savundu.
Mamalı yaptığı yazılı açıklamada, halkın hükümetin duyarsızlığı nedeniyle döviz borcu altında ezildiği ve alacaklıların insafına terk edildiği görüşünü dile getirerek, “TL cinsi para birimi nedeniyle sürekli kriz halinde yaşayan halkımız, bir de kendi seçtiği yöneticilerin görmezden gelmesiyle ekonomik darboğazda zay olmaya teslim edilmiştir” dedi.
Ülkede borç verici kurumların büyük oranda banka ve finans kuruluşları olduğuna işaret eden Mamalı, insanların bu kurumlardan, altına imza attıkları sözleşmelere bağlı olarak borç aldıklarını, bu sözleşmeler ile birçok ağır koşulların borçlulara yükletildiğini kaydetti.
Döviz borçluları için koruyucu tedbirlerin alınabilmesi için Anayasa’nın meclise ve yürütme organına açık yetki verdiğine dikkat çeken Mamalı, halkını düşünen ve samimi olan hükümetin Anayasa’nın 46(2) maddesinin kendilerine verdiği yetkiyi kullanması gerektiği görüşünü dile getirdi.
Anayasa’nın 46(2) maddesine aftta bulunan Mamalı, bu anayasal yetkiyi kullanacak hükümetin, sözleşmelerdeki fahiş oranlarını aşağıya çekerek, bileşik faiz uygulamasını hafifleterek, ekonomik realiteler çerçevesinde kur sabitlemesi yaparak, borç taksitlerinin miktarını makul seviyeye düşürerek ve taksit ödemelerini de faizsiz olarak en az 4-5 ay erteleyerek krize karşı insanların mahvolmasının önüne geçebileceğini, halkı bu kriz ortamında koruyup kollayabileceğini kaydetti.
Mamalı, “Eğer bu devletin meclisi sosyal adalet ilkesine ve devletin fert için var olduğuna inanıyorsa halka nefes aldıracak bu yasayı olağanüstü hızla hazırlayıp derhal yürürlüğe koyması gerekmektedir” dedi.