Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Politis Gazetesi’ne demeç veren Meclis Başkanı Sibel Siber, 1960’lı yılların Kıbrıs’ı ile geleceğin Kıbrıs’ına ilişkin görüşlerini paylaştı.
Gazete, Siber’in, KKTC’nin ilk kadın Başbakanı, ikinci kadın Meclis Başkanı olduğuna dikkati çekerek Siber’in ayrıca birçok kişi tarafından Kıbrıslı Türklerin “gelecek lideri” olarak görüldüğünü, ancak Siber’in farklı görüşe sahip olduğunu belirtti.
Kendisinden ‘geleceğin lideri’ diye bahsedilmesinin sorulması üzerine Siber, bunun onur verici olduğunu, üç partinin görüşerek kendisini önermeleri ve kısa bir dönem Başbakanlık yapmasının kendisi açısından onur verici olduğunu dile getirdi.
Liderlik konusunda bir planının bulunmadığını ifade eden Siber, “Ankara ziyaretinin, bu şekilde algılandığının” sorulması üzerine ise, “yeni seçilen her Meclis Başkanı’nın Ankara’yı ziyaret ettiğini, kendisinin de bunu yaptığını” söyledi.
“Tecrübesi olan kişilerin kendisine, Türk liderliği tarafından, geçmişteki durumlara oranla, daha sıcak karşılandığının söylediğini” aktaran Siber, yorumlara ve tepkilere bunun neden olduğunu kaydetti.
Siber bazı kişilerin ise bunu, “halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na yönelik saygısızlık” olarak algıladığını belirtti. Siber ayrıca, kendisinin de ilk olarak halk tarafından Meclis’e, daha sonra ise vekillerin oyuyla bu göreve seçildiğini anımsattı.
Çözümden başka seçenek yok
Meclis Başkanı Siber, açıklamasında, Kıbrıs’ta bir çözümden başka seçenek olmadığını vurgulayarak, çözümü liderlerin bulacağını, ancak barışı da halkın bulması gerektiğini, bunun için de halkın hazırlanması gerektiğini söyledi. Siber, bu konuda özellikle medyaya ve eğitimcilere görev düştüğünü kaydetti.
Sibel Siber’in özgeçmişine de yer veren gazete, Siber’in 1960 yılında doğduğunu, bunun tek başına birçok şeyi anlattığını yazdı ve bu nesildeki Kıbrıslı Türlerin çocukluk yıllarını, o dönemdeki çalkantılı günler ortamında geçirdiklerine dikkati çekti.
“En büyük korkumuz seyahatti”
Siber’in Larnaka’da büyüdüğünü, babasının öğretmen olması nedeniyle, ailesinin sürekli olarak taşınmak zorunda kaldığını yazan gazete, Siber’in “O zaman ki en büyük korkumuz seyahat ederken idi, bugün kayıp olan birçok Kıbrıslı Türk bugün bu şekilde kayboluyordu” şeklindeki ifadelerini öne çıkardı.
Çocukluk anılarını anlattı
Siber, anılarını anlatırken, “Yaklaşık 7 yaşında iken Larnaka’dan, Tremetusa’ya (Erdemli) hareket ettiklerini, anne Jojobet ve babasının alçak sesle ve endişeli bir şekilde konuştuklarını, onlara ne olduğunu sorduğunu, annesinin, ‘hiçbir şey’ diye yanıt verdiğini, babasına yönelerek, oradaki arabanın kendilerini takip edip etmediğini sorduğunu, babasının ‘evet’ yanıtı vererek, daha sonra hızlanarak, başka bir yola döndüğünü” söyledi.
Siber, Kıbrıslı Rum dostların ve komşuların da bulunduğuna atıfta bulunarak, “aralarında nefret olmadığını, babasının birçok Kıbrıslı Rum arkadaşının bulunduğunu, özellikle Tremetusa’nın kendileri için daha kolay olduğunu, zira orada, Tremetusa’daki Kıbrıslı Rumların bir çoğunun, Türkçe de konuştuğunu, küçük çocukların farkı anlamasının da zor olduğunu” anlattı.
Siber, bu konudaki bir başka anısını anlatırken, bir keresinde Ramazan Bayramı’nda (Şeker Bayramı), o zaman 5 yaşında olan kardeşinin, eve gelerek kendilerine “Thios Mina” bakkalına gittiğini ve para veya şeker almak için elini öptüğünü söylediğini, kendilerinin ise gülerek ona, Thios Mina’nın Müslüman olmadığını söylediklerini, ancak kardeşinin, Thios Mina’nın Türkçe konuştuğu için bunu kabul etmediğini söyledi.
Yeniden yakınlaşmaya destek
Sibel Siber’in daha sonra tıp okuduğunu, öğrenimini tamamladıktan sonra Ada’ya döndüğünü, evlendiğini, çocuk sahibi olduğunu daha sonra siyasete atıldığını yazarak yaşamından kesintiler veren Politis Gazetesi, Siber’in 1990’lı yıllarda doktor olarak, yeniden yakınlaşmaya yönelik ilk gruplara dahil olmaya başladığını ve burada doktor olmak üzere birçok dost edindiğini yazdı.
Cumhuriyet Meclis Başkanı Siber ise o dönemleri anlatırken, o dönemin kolay olmadığını, ancak birilerinin konuşması gerektiğini belirterek “Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Derviş Eroğlu’nun en iyi çözüm çözümsüzlüktür” şeklinde açıklama yaptıkları dönemde bir Türk kanalına verdiği mülakatı anımsattı.
Kendisinden ‘geleceğin lideri’ diye bahsedilmesinin sorulması üzerine Siber, bunun onur verici olduğunu, üç partinin görüşerek kendisini önermeleri ve kısa bir dönem Başbakanlık yapmasının kendisi açısından onur verici olduğunu ifade etti.
“Çözümü liderler, barışı halk bulacak”
Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in “2. Cumhurbaşkanı Talat Kıbrıslı Türklerin liderliğinde olsaydı, ortak açıklamaya ihtiyaç duyulmayacaktı” şeklindeki açıklamasının ardından Siber ile bir araya gelindiğine atıfta bulunan gazete, Siber’e yönelik sorunun “bu görüşü paylaşıp paylaşmadığı ve çözüme ilişkin vizyonun ne olduğu” şeklinde olduğunu yazdı.
Siber “liderlerin değil halkın öneme sahip olduğuna inandığını, Eroğlu’nun eskiden ‘çözümsüzlük en iyi çözümdür’ dediğini, 2004’te ‘hayır’ dediğini anımsatarak şu an Kıbrıslı Türklerin çözüm istediğini artık bildiğini ve artık lider olduğunu, şu anda aynı şeyleri söylemesinin mümkün olmadığını” ifade etti.
“Liderlerin çözüm bulmak için orada olduğunu” ifade eden Siber, “çözümü liderlerin bulacağını, ancak barışı da halkın bulması gerektiğini, bunun olabilmesi için de halkın hazırlanması gerektiğini” söyledi.
Bu konuda özellikle medya, okullar ve eğitimi kast ettiğini belirten Meclis Başkanı Siber, “maalesef bunun, özellikle Kıbrıs Rum toplumunda yapılmadığını ve derhal yapılması