Diyalog Gazetesi

‘Lefkoşa sorguluyor’

KIBRIS

Hasan Sarpten, Berkay Ramiz, Doğan Sahir ve Nilden Bektaş çevre sorunlarını masaya yatırdı; çözüm önerilerini paylaştı

 Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefkoşa İlçesi, ‘Lefkoşa Sorguluyor’ adı altında başlattığı etkinliklerin ilkini, ‘Çevre ve Derelerin Durumu’ konulu panel ile gerçekleştirdi. 

Yapılan açıklamaya göre Gönyeli Belediyesi konferans salonunda yer alan panelde, Hasan Sarpten, Berkay Ramiz, Doğan Sahir ve Nilden Bektaş yaptıkları sunumlarla çevre sorunlarını masaya yatırdı, çözüm önerilerini paylaştı.
Biyologlar Derneği Başkanı Hasan Sarpten konuşmasında, derelerin öneminin çok uzun zamandır kavrandığını ancak gerekli tedbirlerin hala alınmadığını belirtti. Sarpten, ülkede iki yüz sayfaya yakın Çevre Yasası olduğunu fakat derelerle ilgili tek yasal düzenlemenin 1930’da İngiliz döneminden kalma Kamu Derelerinin Korunma Yasası olduğunu ifade etti. Sarpten, “Dere yatağını hiçe sayarsanız oluşacak yağışlarda sel baskınlarının olması da kaçınılmaz olur” dedi. 

Ramiz: Kıbrıs’ın kuzeyinin yüzde 50’si plansız
Şehir ve Bölge Planlamacısı Berkay Ramiz ise şu an en çok tartışılan konunun derelerin planlanması kavgası olduğunu belirttiği konuşmasında, “Kıbrıs’ın kuzeyinin yüzde 45-50’sinin plansız olduğunu” savundu. 
Bölgelerin İngiliz döneminden kalma yasayla geliştiğini ifade eden Ramiz, su ve derelerin hayati önemi hakkında bilgi verdi. Suyun insanlar ve hayvanların yaşam maddesi olduğunu, derelerin kırsal alanlarda tarım ve hayvancılıkta büyük öneme sahip olduğunu ifade eden Ramiz, özellikle Yeşilırmak’ta yerleşim yerlerinin derelerle çok yakın olduğunu belirtti. Bir tarafta Lefke imar planı, diğer tarafta Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi imar planı nedeniyle sıkıntılı bir süreç yaşandığını kaydeden Ramiz, önce çevreyi korumanın önemine dikkat çekti.

Bektaş: Dereler yok oluyor 
Çevre Mühendisi Nilden Bektaş da sunumunda ülkemizde dereler konusunda tek düzenlemenin Fasıl 82 olduğunu söyledi.
Girne’de özellikle bir otelin dere yatağının yanına yapıldığını kaydeden Bektaş, sürekli su basan bu yerin bulunduğu derenin de yok olduğunu belirtti. Bektaş, derelerin maruz kaldığı tek şeyin yapılaşma olmadığını, katı ve sıvı atıkların da derelerin en büyük düşmanı olduğunu ifade etti. Bektaş, bunun en önemli sebebinin ülkemizde büyük bir kanalizasyon ağının olmaması ile insanların bilinçsizliği ve duyarsızlığı olduğunu vurguladı.

Sahir: Dereleri de denizi de inşaatla doldurduk
Yeşil Barış Hareketi Genel Sekreteri Doğan Sahir ise canlıları ve eserleri hiçe sayarak inşaat yapıldığını, inşaatlardan artan atıkların derelere döküldüğünü kaydetti.
Sahir, “Girne’de 25 futbol sahası büyüklüğünde yer düzeltmişler dere yataklarını doldurarak. Tarım arazilerini inşaatla doldurduk. Denizi de inşaatla doldurduk. Mendireklerin sayısı 300’ü aştı. Dereleri oymaktan gocunmuyoruz” dedi. 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.