Ufuk ÇAĞA
Kuzey Kıbrıs’ta kurak geçen bir yılın ardından susuzluk giderek artıyor. Bazı köylerde muslukların haftada bir, en fazla 2 kez akması nedeniyle, aşırı sıcaklardan bunalan vatandaşlar yetkililere veryansın ediyor.Çaresizlik içinde bir makamdan, ötekine başvuran insanlar, en sonunda bir miktar su temin etse de, bu kez sağlık sorunu ortaya çıkıyor.Dikmen belediyesine bağlı Şirinevler’de son üç gündür yaşanan hayvan ölümleri, köy sakinlerini ayağa kaldırdı. Güzelyurt üzerinden Alayköy’e, oradan da kendi köylerine aktarılan suyun aşırı derecede tuzlu olması nedeniyle, sağlıklı ineklerini kaybetmeye başlayan Savcı Demir adlı hayvan üreticisinin, köy meydanında başlattığı protesto eylemine, Şirinevler’in diğer sakinleri de destek verdi. K.T Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları da Şirinevler’e giderek, yaşananlar hakkında bilgi aldı ve su sorununun hemen tüm bölgelerde ciddi boyutlara ulaştığını söyledi.
Kaymakam köye gitti
Suçlamaların odak noktasındaki Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi, tüm ısrarlara ve davetlere rağmen Şirinevler köyüne gitmezken, Girne Bölgesi Kaymakamı Mehmet Envergil, dün köye giderek vatandaşlarla görüştü..Sıkıntılarını Kaymakama aktaran köy sakinleri, birçok siyasinin sorunu çözeceğine dair söz vermesine rağmen bu güne kadar hiçbir adım atılmadığını belirterek, eylemlerine devam edecekleri uyarısında bulundu.
Savcı Demir başından geçenleri anlattı:
“Ben 20 yıldır bu işi yapıyorum ve bu süre içerisinde hayvanlarımın ihtiyacı olan suyu hep kendim taşıyarak tedarik ettim. Ancak bu yılın çok kurak geçmesiyle su aldığımız kuyular kurudu ve hayvanlarımıza vereceğimiz su konusunda bizlere yardımcı olması için Dikmen Belediye Başkanından yardım istedik. Sayın Çelebi’ye hem mesaj hem de birçok aracı ile haberler gönderdik ki bize yardımcı olsun, hayvancılar birliği başkanı da birçok kez aradı. Ama malesef bize cevap bile vermedi.
Durum böyle olunca biz de Alayköy Belediye Başkanını arayarak ondan yardım istedik, sağolsun o da bize bir yer göstererek suyu oradan alabileceğimizi söyledi. Biz de söylenen yerden yaklaşık 10 gün önce su alıp hayvanlara vermeye başladık. Bu su Güzelyurt’tan geliyordu. Ama bu suyun deniz suyu kadar tuzlu olduğunu düşünemedik ve hayvanlar önce düşük yapmaya ardından da yere düşmeye başladılar, arkasından da ölümler geldi.
Ölümlerin ardından Dikmen Belediye Başkanına yine mesaj göndererek yardım istedim ve eğer yardım etmezse eylem yapacağımı da belirttim. Neticede geri dönmeyince de eyleme başladım. Ben yıllarca uğraşarak bir yerlere kadar getirdiğim hayvanlarımın ölümlerini sadece seyredebiliyorum, Dikmen Belediye Başkanı çiçekleri sulayacağına o suyu bu köye göndersin ki insanların su ihtiyacı giderilsin. Bu köyde yıllardan beridir bu su problemi var, değil hayvanlara insanlara bile su verilmiyor. Artık çıldırma noktasına geldik, bu ülkeyi yönetenler sanki biz yokmuşuk gibi davranıyorlar. Bütün köylü ayni sorundan şikayetçidir ve hepsi de benim yanımdadır. Bu sorunu köklü ve kesin olarak çözene kadar bu protestomu sürdüreceğim. Dikmen belediyesine bağlı tüm diğer köylere yeterli su verilirken bize niçin verilmez, her yere çiçek ekmiş, gelsin bakalım bizim köye kaç tane çiçek dikti”.
Neval Demir
Kendini bildiği günden beridir çobanlık yaptığını belirten Savcı Demir’in annesi Neval Demir de adeta isyan ederek şunları söyledi:
“Ben tüm ömrümü hayvanların peşinde geçirdim. Biz Baf bölgesinden buraya göçmen geldik ve burada da sıfırdan başlayarak hayvancılıkla uğraşmaya başladık. Bize yapılanlar günah değil mi? Bizim suçumuz nedir?
Ben 75 yaşın üzerindeyim ve hala Yaz- Kış bu hayvanların peşindeyim, belki birkaç kuruş kazanırız diye. Ama bugün gördüm ki bir ömür harcadığımız tüm emeklerimiz bir anda yok olup gidiyor. Artık ağlamaktan gözlerim bile iyi görmüyor, sanki de biz bu ülkenin vatandaşı değiliz. Artık yeter, yıllardır bizi sadece seçim zamanı oy için hatırlayan yöneticiler halimizi görsün ve biraz olsun sorunlarımızla ilgilensinler.”
Mustafa Naimoğulları (K.T Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı)
K.T Hayvan Üreticileri Birliği başkanı Mustafa Naimoğulları da Şirinevler Köyüne giderek eylem yapan Savcı Demir’e destek verdi. Naimoğulları, yaşananların bu ülkenin ayıbı olduğunu ve bugün olanların artık bu ülkenin tükendiğinin resmi olduğunu söyledi. Naimoğulları sözlerine şöyle devam etti: “Yıllardır 300 kişilik bir köyün su sorunu çözemeyen şimdiki ve önceki tüm yöneticilere yazıklar olsun. Bu kadarcık küçük bir yerin su sorununu çözmeyenlerin bu ülkeyi eskiden nasıl yönettiği ve hala yönetmeğe devam ettiği ortaya çıktı. Ben bu köyde su sorunu olduğunu ilgili belediye başkanına iletti ama herhalde art niyet var ki hiç ilgilenmedi. Burada yaşananlar büyük bir ayıptır, malesef bu ülkede yapılan her şey siyasidir ve sadece oy hesabına dayalı işler yapılıyor. Bu köydeki hayvancılar büyük bir mağduriyet yaşıyor, peki bu mağduriyeti kim giderecek?. Bu hayvanların yaşadıkları sıkıntıları kim giderecek?
Bize göre yapılan eylem haklı bir eylemdir ve birlik olarak biz de sonuna kadar bu eyleme destek vereceğiz. Köylü artık verilen sözlere inanmıyor, kesin çözüm istiyor. Bu nedenle de sayın Girne Kaymakamı’nın buraya gelerek çözeceğiz demesine burada yaşayan insanlar kuşku ile bakıyor. Çünkü bu köylülere daha önce de ayni sözleri veren çok siyasetçi vardı ama hiçbirisi de sözünde durarak bu sorunu çözmedi. Son olarak bu köyün adını da değiştirmelerini ilgililere tavsiye ederim çünkü başında “ŞİRİN” olan bir köyün görüntüsü böyle olmamalı, köy malesef pisliğin içerisinde, herkese tavsiye ederim bu ülkedeki başında “Şirin” yazılı bu köyü gelip görsünler ve kararlarını versinler.”
Ertan Beşiktaş (muhtar)
Geçtiğimiz hafta yapılan yerel seçimlerde muhtar olan Ertan Beşiktaş ise henüz 6 günlük muhtar olduğunu ve su sorunu ile ilgili olarak eski muhtarın ne gibi girişimler yaptığını bilmediğini söyledi. Şirinevler köyü muhtarı, köylünün şu anda yaptığı eylemde haklı olduğunu ve bunun tek sorumlusunun da Dikmen belediyesi olduğunu sözlerine ekledi.
Mehmet Envergil (Girne Kaymakamı)
Şirinevler Köyünde yaşananların ardından köylü ziyaret eden Girne Kaymakamı Mehmet Envergil, vatandaşların tepkilerini bir süre dinledikten sonra şunları söyledi:
“Köydeki sorunu ilk kez bu gün öğrendim ve buraya geldim. Öncelikle köy meydanına konan hayvanların buradan kaldırılmasını isterim, çünkü buradan köye hastalık yayılabilir. Bu sebeple de öncelikle bunu yapmamız lazım. Köyde yaşanan su sorunu ile ben şahsen ilgilenecem ve en kısa sürede de çözüm bulacağımıza inanıyorum. Ben her türlü sorunun sulh yoluyla çözülmesi taraftarıyım.”