‘Kötü yönetim ülkeyi batırdı’

Toplumcu Kurtuluş Partisi- Yeni Güçler (TKP-YG) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, vatandaşların art arda yapılan zamlar sonrasında çok zor günler geçirdiğini belirterek, “Kötü yönetimlerin ülkeyi batırma noktasına getirdiğini” savundu.
Partiden yapılan açıklamaya göre, Çakıcı, bir televizyon programında, ülke gündemine ilişkin bazı değerlendirmelerde bulundu.
Kıbrıs Türk halkının “kötü yönetimler nedeniyle çöküş noktasına geldiğini”, vatandaşın “art arda yapılan zamlar sonrasında çok zor günler geçirdiğini” ileri süren Çakıcı, "İnsanlar evlerine ekmek, yiyecek götüremeyecek, kiralarını ödeyemeyecek, işlerini sürdüremeyecek duruma gelmişlerdir. Kötü yönetimlerin sonucunda ortaya çıkan bu durum, pandemi döneminde zaten zor durumda olan insanların refah ve gelir düzeylerinin daha da gerilemesine neden olmuştur” ifadelerinde bulundu.
“Hükümet edenlerin partizanca işe alımlarla devletin ekonomik yükünü büyütme yolunu seçtiklerini, düzgün gelir elde edilemeyince bütçe açıklarının doruk noktasına ulaştığını” savunan Çakıcı, “Yapılan açıklamalara bakılınca devletin borç alma limitleri dolmuş durumdadır. Devlet kredi alabilecek durumdan çıkmıştır. Siyasetçi büyük şirketlerin tehdidi altında hayatına devam etmektedir. Bugünün siyasetçisi devlet idaresini, Türkiye'den yalvarma metodu ile para isteme noktasında bir siyasi duruş sergiliyor” diye konuştu.
Mehmet Çakıcı, “Korkak bir siyaset ortaya konulduğunu ve büyük birkaç tane şirketin kontrolü altında hareket edildiğini" ileri sürerek, özellikle bu dönemde “cesur ve kararlı bir siyasi duruşa” ihtiyaç olduğunu söyledi.
Çakıcı şunları kaydetti:
“Cesur siyaset içerisinde, Vergi ve Tarım Reformu'nun hayata geçirilmesi gerekiyor. Sanal betlerin vergilendirilmesi lazımdır. Faiz Yasası geçirilerek ülke insanı yüksek faizler altında ezilmekten kurtarılmalıdır. Zamlar altında ezilen halkın refah düzeyini yükseltmek için ciddi bir ekonomik kalkınma programına ihtiyaç vardır. Tüm bunları yan yana koyduğumuzda bu partilerin tümü bırakın bu reformları hayata geçirmeyi konuşmaktan bile aciz durumdadır.”