Halkın Partisi (HP) Milletvekili Jale Refik Rogerskatıldığı bir televizyon programında, ülke olarak kötü bir dönemden geçildiğini, yaşanan gelişmeler nedeniyle çoğu insanın siyasetten soğuduğunu söyledi.
“Toplumun ihtiyaçlarına yanıt verilmesinin elzem olduğu bir dönemdeyiz” diyen Rogers, “Böyle bir dönemde siyasi çekişmelerin toplum menfaatinin önüne geçmiş olması ve halkın ihtiyaçlarına yönelik bir adım atılmıyor olması tabloyu daha vahim bir hale getiriyor. Ülkeyi yangın yerine çevirdiler” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle başlayıp her geçen gün kötüleşen bir sürecin söz konusu olduğunu savunan HP Milletvekili Rogers, şöyle devam etti:
“UBP başkanlığında kurulan hükümetlerde sıkıntılar yaşandı. Önce kurultaylarını yapamadılar, seçilmiş değil atanmış bir başkanla hükümet kurdular. O dönem sorun olarak seçilmiş bir başkan olmamasını gösterdiler ve kurultay sonrası durumun düzeleceğini söylediler. Geldiğimiz noktada, yüzde 61’le parti başkanı seçilmiş biri var. Bir önceki seçimden daha yüksek oy aldılar, istikrar vaadiyle yola çıktılar ama ülkeye en büyük istikrarsızlığı yaşattılar. Bir bakanı görevden alamayıp hükümeti yeniden kurmak zorunda kalmış bir Başbakan var. Yaşananlar gösteriyor ki, ne kadar çoğunluğa sahip olduğunuz değil, birlik ve ekip olarak çalışıp halkın sorunlarını ne kadar çözebildiğiniz önemli.”
“Parti içi meseleler”
UBP’nin topluma dair konulardan çok uzak olduğunu savunan Jale Refik Rogers, “Parti içi meseleler yine halkın önüne geçti, devlet iş yapamaz hale getirildi. Yaşananları üzülerek izliyoruz” diye konuştu.
Memleketin ciddi sorunları olduğunu ifade eden Rogers, Türk Lirası’nın değer kaybı, pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı gibi faktörler nedeniyle ekonomik sıkıntılar yaşandığını kaydetti. Ülkedeki yapısal sorunların bir türlü çözülemediğini savunan Rogers, bunun mevcut krizi derinleştirdiğini belirtti.
“Ülkeye boşa kürek çektiriyorlar”
Seçimden sonra Meclis’in randımanlı bir çalışmaya geçemediğini ifade eden Rogers, şunları kaydetti:
“Tam Ad-Hoc komite kurularak Meclis, Belediyeler Reformu’yla ilgili çalışmaya başlıyordu ki, Sayın Ersin Tatar’ın bir bakanın görevden alınmasına ayak sürmesi hükümetin düşmesine sebebiyet verdi. Bununla da kalmadı, tüm yasalar kadük oldu. Şimdi bütün yasaların sil baştan Meclis’e gönderilmesi gereken bir dönem bizi bekliyor. Ülkeye boşa kürek çektiriyorlar.”
“İfade özgürlüğü demokrasinin en temel değeri”
Cumhurbaşkanı’nın atacağı her adımı yasalardan aldığı yetkiye göre atması gerektiğini, keyfi davranma lüksünün olmadığını belirten HP Milletvekili Rogers, KKTC’nin kültürünün hoşgörü temeline kurulduğunu, ifade özgürlüğünün de demokrasinin en temel değerlerinden biri olduğunu söyledi.
“Toplum olarak düşüncelerimizi rahatlıkla ifade ettiğimiz, uyuşmasak da sonrasında oturup kahve içebildiğimiz bir yaklaşımımız vardır ve bu çok değerlidir” diyen Rogers, şunları belirtti:
“İfade özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır ve bizim her zaman kırmızıçizgimiz olmalıdır. Bu noktada Sayın Tatar’ın tavır ve yaklaşımları endişe vericidir. Dış Basın Birliği’ndeki olay herkesin gözü önünde yaşandı. Bir gazetecinin görüşlerini beğenmediği için gidip başka bir ülkenin elçiliğine şikayet etmesi kabul edilebilir değildir. Bu iki ülke arasındaki ilişkileri de zedeliyor. Biz ayrı bir devletiz, ayrı yasalarımız, kendi kendimizi yönetme iddiamız var. Bunun aksi davranışlar yanlıştır.”