Sonuç CEVİZCİ
Kıbrıs sorununun çözümünü amaçlayan müzakerelerde Rum tarafından gelen açıklamalar karşısında Türk tarafının sessizliği hemen her kesimde endişe yarattı. Diyalog Medya Genel Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar’ı ziyaret eden Emekli Polisler Derneği, Zarar Görmüş Güneyli Göçmenler Derneği ve Bağımsızlık İttifakı yöneticileri, hemen tüm kesimlerin korku içinde olduğuna dikkat çekti.
Emekli Polisler Derneği Başkanı Nurettin Çırakoğlu, Türk tarafındaki ‘gizlilik’ uygulamasını eleştirirken, müzakereler konusunda toplumun bilgilendirilmesini istedi ve şeffaflık çağrısı yaptı. Çıraklıoğlu, 3 ayda çözümden söz edildiğini, ancak bunu inandırıcı bulmadıklarını belirtirken, “Gittiğimiz her yerde insanların ciddi endişelerini, hatta korkularını gözlemliyoruz ve bu durum uykularımızı kaçırıyor” dedi.
Çıraklıoğlu şöyle dedi:
“Son zamanlarda bu görüşmelerde nelerin konuşulduğunu Diyalog gazetesinden takip ediyoruz. Özellikle Rum liderlerin açıklamalarını ve Rum gazetelerinde yazılanları ancak bu şekilde takip ediyoruz. Bizde ise halkı bildirme gereksinimi duymayan bir idare vardır. Bizler huzursuzuz. Diyalog’u takip ederek biraz kendimize geliriz, umutlanırız ama daha şeffaf bir açıklama istiyoruz. Türk tarafında herhangi bir hazırlık yapılmadan Kıbrıs sorununun yılbaşında biteceğini söylüyorlar. Buna inanmak istemiyoruz. Ayrıca bilmediğimiz başka şeyler mi var, perde gerisinde neler yaşanıyor? Halkın acilen aydınlatılması gerekiyor.”
Bir daha göçmen olmak istemiyoruz
Diyalog Medya Grubunu ziyaret eden Bağımsızlık İttifakı ve Zarar Görmüş Güneyli Göçmenler Derneği heyeti de gelişmeler karşısında tedirgin olduklarını söyledi.
Zarar Görmüş Güneyli Göçmenler Derneği Başkanı Dr. Öztekin Öztekiner bir daha göçmen durumuna düşmek istemediklerini söyledi.
Öztekiner, kaçıncı görüşme olmasına rağmen olanlardan haberdar olmadıklarını, haberleri dıştan aldıklarını belirterek değiliz haberleri dıştan alıyoruz. Hükümetten halkı ve göçmenleri bilgilendirme ricasında bulundu.
Eylem uyarısı
Bağımsızlık İttifakı Başkanı Hasan Yılmaz Işık da müzakereler konusunda Diyalog TV ve Diyalog Gazetesi’nin bilgilendirici ve uyarıcı yayınları için teşekkür etti. Işık, şöyle konuştu: “Sayın Reşat Akar’ın, Kıbrıs Türk halkını gerçekten tam zamanında yerinde bir uyarı ile halkın dezenformasyon olduğu bir ortamda, görüşmelerden bilgisiz kılındığı bir ortamda devreye girerek bu konuda tavır koymuş olması, Kıbrıs Türkü adına yaşamsal bir konudur. Sayın Reşat Akar’a Bağımsız ittifakı 33 örgüt adına teşekkürlerimizi sunarız.”
Işık, garantörlüğü tartışmaya açan Rumların başta İsrail olmak üzere çeşitli ülkelerle tek taraflı savunma anlaşmaları yapmalarını eleştirdi.
Işık şöyle dedi:
“Kıbrıs Rum liderliğinin bugün İsrail ile 5 konuda savunma ve güvenlik anlaşması yaptığı bir ortamda Kıbrıs Türk halkının Türkiye ile olan güvenlik kapsamındaki garantörlük haklarını ve askeri varlığını Kıbrıs’ta reddetmek olması manidardır. Kıbrıs Rumlarının üyesi bulunduğu Avrupa Birliği’nin desteğine bile güvenemediği bir ortamda Kıbrıs Türklerini yalnız bırakabilecek bir anlaşma ile bu ada da istediği gibi 74’ten önceki toplu katliamla uzaklaştırma hesapları çok açık ve nettir.”
Müzakereler konusunda Kıbrıs Türk toplumunun bilgilendirilmemesini endişeyle karşıladıklarını belirten Hasan Yılmaz Işık, “Cumhurbaşkanlığı görüşmecilerinin de Kıbrıs Türk halkının görüşmelerle ilgili bilgilendirmemesi üzücüdür” şeklinde konuştu.
Halk Konseyinin Cumhurbaşkanlığınca bilgilendirilmesini istediklerini belirten Işık, Bağımsızlık İttifakı adına eylem uyarısı yaptı. Bizzat Cumhurbaşkanlığı tarafında kurulmuş olan Halk Konseyini en kısa zaman toplantıya çağırıp bilgilendirme yapması bir görevdir diyen ışık, Aksi halde sivil toplum örgütlerinin tepkisinin bu güvensizlik ortamında eyleme dönüşeceğini belirtti.
Işık, mülkiyet rejimine ilişkin tartışmalara da değinerek şunları kaydetti:
“İnsan haklarının en temel hakkı yaşamaktır. Tüm insan haklarının kullanılması tek bir temel hak olan yaşam hakkına bağlı olarak kullanılabildiğini bilmesinde fayda vardır. M-mülkiyet hakkı yaşama hakkından sonra gelmelidir.”
Akar:Sorumluluklarımızın bilincindeyiz
Sivil toplum örgütlerinin ziyaretleri sırasında konuşan Reşat Akar ise Diyalog Medya’nın sorumlu yayıncılık anlayışıyla gelişmeleri takip ettiğini belirtti. Akar, Diyalog Medya olarak müzakere sürecini tarafsız ve bağımsız bir şekilde takip ederek uyarı görevlerini de yapmaya çalıştıklarını ifade etti.
Müzakerelerle ilgili toplumun bilgilendirilmeyişinin yarattığı endişeye değinen Akar, Cumhurbaşkanı’nın bu adımı atmada çok geç kaldığını, aylar içinde çözümden bahsederken halka bilgi vermediğini kaydetti.
Kıbrıs Türk halkının müzakerelerde olan biteni Rum tarafından öğrendiğine dikkati çeken Akar, “ Rum lideri çok daha şeffaf bir şekilde doğrudan açıklama yapmasa bile Rum siyasi parti liderlerine bilgi veriyor, onlarda basına açıklıyor ve Rum halkı müzakerelerde neler olduğunu öğreniyor” dedi.
Akar, Rum Kilisesinin gelişmeler karşısındaki memnuniyetinin düşündürücü olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi:
“ Türk tarafı olarak bizi en fazla endişelendiren Rum kilisesinin coşkuya kapılmasıdır. Onlar coşkuya kapıldıysa bizim tarafta çanların çalınması lazım. Onların nihai hedefi Girne’dir. Sınırlarımız Girne’de bitiyor diyorlar. Eğer iki bölgeli bir çözüm olacaksa ve çanlar Girne’de çalacaksa Kıbrıs Türkleri nerede nasıl yaşayacak. Bu konuda liderliğin açıklama yapması gereklidir”.
Garantörlüğün devamı şarttır
“Garantörlük tabu değildir” açıklamasının Rumları cesaretlendirdiğini söyleyen Akar şöyle konuştu:
“ Cumhurbaşkanı sözcüsü garantirlüğün tabu olmadığını söyleyerek Rum tarafını cesaretlendiriyor. Rum liderliği bir yandan bizleri Türkiye garantörlüğünden uzaklaştırmaya çalışırken, diğer yandan İsrail ile askeri anlaşmalar imzalıyor. Bizim liderliğimizin bu durum karşısında Rum liderliğine ‘Benim garantörlüğümü yok etmeye çalışırken, Türkiye’ye karşı askeri stratejiler geliştiriyorsun bu nasıl dostluk?’ diye sorması gerekiyor.”
Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün devamından vazgeçilemeyeceğini belirten Akar “bizim görevimiz halkı uyarmak ve ayakta tutmaktır. Cumhurbaşkanı iki bölgeli iki toplumlu, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisine ayalı müzakereleri sürdürdüğü sürece hepimiz yanındayız. Bunun dışına çıkıldığı zaman tepkileri duyurmak ve uyarıcı yayınlar yapmak bizim görevimizdir.”