Tabipler Birliği Başkanı Filiz Besim, organ nakline ve organ ticaretiyle ilgili yazılı açıklama yaptı. Son haftalarda gerek meclisteki Organ Doku ve Hücre Nakli Yasası nedeniyle, gerekse ülkede böbrek nakilleri ile ilişkili olarak çok gündemde olan organ nakli konusunda dünyadaki etik, bilimsel değerleri ve uyarıları kamuoyuyla paylaşma gereği duyduğunu ifade eden Besim şöyle devam etti:
“Bilinmelidir ki Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği sağlığı ilgilendiren hiçbir konunun ne ticarileştirilmesine ne de siyasallaştırılmasına seyirci kalmayacaktır. Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin tek amacı vardır sağlığın etiğine uygun ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir sağlık sisteminin ülkemizde şekillenmesi ve yerleşmesidir.”
Organ naklinin doğru medikal, etik ve yasal yollardan yapıldığında binlerce insanın hayatını kurtaran bir tedavi şekli olduğunu anlatan Besim, bu yollardan sapıldığında organ kaçakçılığı sorununu ortaya çıktığını kaydetti.
WHO’nun araştırması
Açıklamasında Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) konuyla ilgili araştırma ve açıklamalarına yer veren Besim, Organ Kaçakçılığı ve Organ Nakli Turizmi Uluslararası Toplantısı: Decleration of Istanbul on OrganTrafficking Deklarasyon’undan şu maddeleri de paylaştı:
“1. Organ kaçakçılığı ve organ nakli turizmi eşitlik, adalet ve insan onuru ilkelerini ihlal etmektedir ve bu nedenle yasaklanmalıdır. Organ nakli ticareti zor durumda olan yoksulları ve savunmasız/çaresiz olan vericileri hedef aldığı için, acımasız bir şekilde adaletsizliğe ve eşitsizliğe neden olur, ve yasaklanmalıdır.
2. Organ kaçakçılığının ya da organ nakli turizminin sonuçlarını destekleyenlere, teşvik edenlere ya da kullananlara -vericilerin, organların veya nakledilen organların tıbbi olarak taranması gibi faaliyetleri kapsayacak şekilde- yönelik yasak ve cezalar konmalıdır.
3. Okur yazar olmayan yoksul insanları, resmi kaydı olmayan göçmenleri, mahkumları, ve siyasal veya ekonomik mülteciler gibi zor durumda olan gruplardaki insanları canlı verici olmaya teşvik edici uygulamalar, organ kaçakçılığı, organ nakli turizmi ve organ nakil ticareti ile mücadele etmenin amacına aykırıdır.”
Besim bu prensipleri yerine getirebilmek için şunların yapılması gerektiğini kaydetti:
“Her ülkenin yasa ve mevzuatını yukarıdaki yasak ve cezaları kapsayacak ve uygulayacak şekilde düzenlemesi; yine her ülkenin mevzuatını organ nakil uygulamalarını uluslararası standartlara uygun olarak geliştirmesi, organ bağışı ve nakli uygulamasının her ülkede şeffaflığının ve güvenliğinin sağlanması, sistemin her ülkedeki sağlık yetkilileri tarafından gözetimini ve hesap verilebilirliğini gerektirir. Bu da düzgün mevzuatla olabilir.”
“Her kesime çok iş düşer”
KKTC’de 1991 yılında yayınlanan yasanın bu prensipleri ve gereklilikleri sağlayabilecek durumda olmadığını aktaran Besim, 6 yıldır üzerinde çalışılan ve geçen Haziran’da Meclis’ten Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen yeni yasada bu standartları prensipleri ve önlemleri sağlamak için çalışıldığını belirtti. Organ kaçakçılığının engellenmesinde uzmanların ve yasaların yanında sivil toplum örgütleri ve polise de çok iş düştüğünü belirten Besim, açıklamasını şöyle bitirdi:
“Ülkemizde organ nakli yapılabilmesi herkesin arzu ettiği bir durumdur. Ancak bunun öncesinde şeffaf gözetim ve denetim altında nakillerin gerçekleştirilebilmesi için yasal düzenlemelerin öncülüğünde sistemin kurulması şarttır. Aksi takdirde organ turizmi adı altında organ kaçakçılığına yol açmak işten bile değildir.”
Halis 3 Yıl Önce
Anlamadım