Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu önceki gün sırasıyla İncirli, Çayönü, Yıldırım ve Akova’yı ziyaret etti. Eroğlu, ziyaretlerde yaptığı konuşmalarda, 19 Nisan cumhurbaşkanlığı seçimi ve önümüzdeki dönem Kıbrıs konusundaki olası gelişmeler hakkında bilgi verdi.
Ziyaretlerindeki konuşmasında Eroğlu, Mayıs’ta müzakerelerin başlama olasılığı olduğunu belirterek, Rum Lider Nikos Anastasiadis’in ayaklarının yere basması halinde sorunun çözülebileceğini söyledi.
Kurulacak federal devletin eşit statüdeki iki devletten oluşacağını kaydeden Eroğlu, “Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi, Türk ordusunun adada kalması, dönüşümlü cumhurbaşkanlığı, bulunacak çözümün AB’nin birincil hukuku olması bizlerin olmazsa olmazlarıdır. Bir çözüm ancak böyle olur” dedi.
“Bu seçim diğerleri ile karıştırılmasın”
19 Nisan’daki seçimde hem KKTC Cumhurbaşkanının, hem de müzakere masasında halkın haklarını savunacak liderin belirleneceğine dikkat çeken Eroğlu, “Bu seçim diğerleriyle karıştırılmasın” dedi.
1963’ten beri olayların içinde olduğunu, 1976’dan beridir de siyasetin çeşitli kademlerde görev yaptığını belirten Derviş Eroğlu, tecrübelerini müzakere masasında 5 yıl daha taşımak için aday olduğunu söyledi.
Eroğlu’na köy ziyaretleri esnasında Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı, Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP UG) Gazimağusa Milletvekili Hakan Dinçyürek, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri ve Gazimağusa Milletvekili Sunat Atun, UBP Gazimağusa Milletvekilleri Hamza Ersan Saner, Erdal Özcenk, Ahmet Kaşif, DP-UG Gazimağusa Milletvekili Fikri Ataoğlu ile UBP Gazimağusa İlçe Başkanı Resmiye Canaltay eşlik etti.
“Sen 70 gün başbakanlık yaptın, ben 7 bin gün”
Derviş Eroğlu konuşmasına şu şekilde devam etti:
“CTP’nin bir adayı var. Gazetede okudum, diyor ki Eroğlu bugüne kadar ne yaptı? İnsan yaptıklarıyla övünmesi lazım. Sonra kendi yaptıklarından bahsediyor. Bir kere 70 gün başbakanlık yaptın. Ben 7 bin gün başbakanlık yaptım. Bu ülkede ne olduysa hepsinin altında imzam var. Mecliste de hiçbir komitede çalışmadı. Meclise de geldiğinde sabah ismini yazdırırdı, sonra kliniğine giderdi. Hiçbir şey yapmayan kişi, 40 yıla sığdırılan hizmetleri yapmış kişiye, hiçbir şey yapmadı diyor.”