Melin DOBRAN
K.T. Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntıdan dolayı, kurban kesmek isteyenlerin birleşerek danaya girdiğini söyledi. Naimoğulları, kesilecek olan küçükbaş hayvanın 6 aydan, büyükbaş hayvanın ise 2 yaşından büyük olması gerektiğini ifade etti. Naimoğulları, “Geçmiş yıllarda küçükbaş tercih ediliyordu. Bu yıl ekonomik sıkıntılardan dolayı birkaç kişi toplanarak danaya giriyor. Geçmiş yıllarda 1 ay öncesinden kurbanlık sipariş edilirdi. Bayrama sayılı günler kalmasına rağmen çok bir talep olmadı” dedi.
Hayvan alırken dikkat edilmeli
Hayvancılar kuzu, oğlak, koyun ve koç gibi küçükbaş hayvanların kurban olarak alınmadan veya kesilmeden önce hayvanın iyice kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Hayvanın kör, kırık boynuzlu, sakat ve hamile olmamasının yanı sıra, dişinin ve dilinin sağlam olması, kuyruğunun tam olması ve memesinin kurumuş olmaması gerekiyor.
Kurbanlıkların fiyatları şöyle
Naimoğulları koyun keçi gibi küçükbaş hayvanın canlı fiyatının 400-700 lira arası değiştiğini kaydetti. Koçun fiyatı, 700-1000, kuzunun ise kilo fiyatının 12-14 lira arası değiştiğini belirtti. Tosunun (erkek dana) 18 ayın üzerinde olması gerektiğini dile getiren Naimoğulları, tosunun kilosunun 8, ineğin 6 lira olduğunu söyledi.
Mutlaka ihtiyaçlılara verilmeli
Diyalog’a konuşan Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay ise kurban bayramında kesilen kurbanın mutlaka ihtiyaçlı kişilere ulaştırılması gerektiğini söyledi. Kurban etinin paylaşım şeklinin üçe ayrıldığından söz eden Atalay, “Birisi aile ile yenir. Aile içi muhabbet ve yakınlığın olması için. İkinci kısmı komşularla yenir, yakınlaşmayı sağlamak için. Üçüncüsü de mutlaka fakir ve ihtiyacı olan insanlara ikram edilir” dedi. Atalay kurbanın mali yönü ağırlıklı bir ibadet olmakla birlikte, sosyal açıdan toplumu birbirine yakınlaştırmayı hedefleyen en önemli bayramlardan ve ibadetlerden birisi olduğunu söyledi.
“Allah’a teslimiyeti ifade eder”
Atalay konu hakkında şunları söyledi, “Dini açıdan kurbanın temel aldığı konu Hz. İbrahim İsmail kıssasıdır. Kurban adayışı kendini dünyadaki hiçbir şeyi Allah’tan daha fazla sevmemenin sembolüdür. Allah bizi en sevdiklerimizle imtihan eder ve der ki, ‘İbrahim için en kıymetli varlık oğlu İsmail’dir. Onu dahi Allah’tan daha fazla sevemez, onu Allah için kurban eder’ anlamına gelen bir ifadedir. Kısaca Allah’a teslimiyeti ifade eder. Kurban İslam dini açısından Allah’a teslim olmanın sembolüdür. Kurbanın kelime anlamı bizde Allah’a teslimiyet, Allah’a yakınlaşmakla ilgilidir. Kurban, Allah’a yaklaşmak için yapılan ibadet anlamına gelir. Dolayısıyla bu Allah’a yakınlaşmak için bir vesiledir.
“Sağlıklı olmalıdır”
Dini açıdan dikkat edilmesi gereken konulardan en önemlisi, kurbanlığın sağlıklı olmasıdır. Eğer koyun ve keçi kurban edilecekse bir yaşını doldurmuş olması gerekiyor. İneğin 2 yaşından büyük, devenin ise 5 yaşından büyük olması gerekiyor. Bir kişi koyun ya da keçi kurban edebilir. İnek ve deve cinsinden kesiliyorsa eğer, 7 kişiye kadar ortak kesebilirler. Kurban kesilirken dikkat edilecek en önemli husus hayvanın ürkütülmemesi ve incitilmemesidir. Kurbana bıçak dahi gösterilmemelidir. Kurbanın çok hızlı bir şekilde ve eziyet etmeden kesilmesi gerekiyor. Kurban sahibinin kurban kesilirken yanında durması önemlidir. Allahü ekber bismillah diyerek kurbanın kesilmesi gerekiyor. Ardından 2 rekât şükür namazı kılınması tavsiye edilir.
“Sosyal açıdan önemli”
Kurban dağıtmanın sosyal kısmı çok önemlidir. Kurban eti dağıtmak için fakir bulunması lazım. Bu çok önemlidir. Ülkemizde fakir insanlar var. Bayramda adettir arife günü güzel bir şekilde giyinilir. Hazırlıklar yapılır. Kurbanlık etler dağıtılır. Mezarlıklar ziyaret edilir. Genelde mezarlıklar arife günü de ziyaret ediliyor, bayram namazından sonra da. Kurban bayramında genellikle ramazandan farklı olarak önce kurban kesilir, yenir ve sonra ziyaretler yapılır. Yaşayanları mutlaka görmemiz lazım. Ölenlerden daha çok yaşayanlara kıymet vermemiz lazım. Bize en çok ihtiyacı olanlar onlardır. Ölenleri ziyaret etmek, yaşayanların kıymetini bize hatırlatacak. Onlar için dua edeceğiz. Yaşayanları da unutmamamız lazım. Küslerin mutlaka barışması lazım. İslam 3 günden fazla küslüğü hoş bulmuyor. 3 günden fazla küs kalmak İslam’a göre caiz değildir. Peygamberimizi bunu uygun ve hoş görmez.”