Diyalog Gazetesi

Kaynak yaratılmalı

KIBRIS

Mahkemelere ayrılan bütçeyi az bulan Baybars, tarafsızlık ve bağımsızlığın sağlanmasında mali yeterliğinin önemli olduğunu söyledi

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu dün; 11 milyon 535 bin TL’lik Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman), 236 milyon 796 bin 700 TL’lik Mahkemeler, 1 milyar 996 milyon 600 bin TL’lik Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, 362 milyon 417 bin 980 TL’lik Dışişleri Bakanlığı, 4 milyar 142 milyon 368 bin 200 TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı ve 3 milyar 115 milyon 355 bin 400 TL’lik Sağlık Bakanlığı bütçeleri ele alındı.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda ilk olarak, 11 milyon 535 bin TL’lik Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) görüşüldü ve oybirliğiyle geçti
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 236 milyon 796 bin 700 TL’lik Mahkemeler Bütçesi de oy birliğiyle kabul edildi.
Mahkemeler bütçesi görüşülürken yargıda yaşanan sorunlar da bir kez daha gündeme getirildi.

Solyalı: Mahkemelerin yükü arttı
CTP Milletvekili Ürün Solyalı, Ombudsman kurumunda hukukçu bulunmamasını eleştirerek konuşmasına başladı.
Mahkemelerin önemine işaret eden Solyalı, toplumun, mahkemelerin bağımsızlığını etkileyecek her adımın karşısında duracağını belirtti.
Mahkemelerin yükünün ağır olduğunu dile getiren Solyalı, her yıl mahkemelerin yükünün arttığını, bu yükün hafifletilmesi gerektiğini kaydetti. Solyalı, 2021 yılında Yüksek İdare Mahkemesi’nin oturum yaptığı davalarda, 530 sayısının görüldüğünü, bunun yüksek bir başvuru sayısı olduğunu, bakanlıklar ve Bakanlar Kurulu kararlarına yönelik bu davaların hükümet tarafından ciddiyetle değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Ceza davalarının, uyuşturucu ile ilgili davaların arttığını vurgulayan Solyalı, ekonomi ile bağlantılı olan müstahdem tarafından sirkat, hırsızlık, resmi evrakta sahteciliğin, kamu görevlisi tarafından sirkat rüşvet görevi kötüye kullanma suçlarında artış yaşandığını söyledi.
Ceza Mahkemesi, teminat, tutuklu yargılanma, Ceza Usul Yasası, avukatın tutuklanan müvekkiliyle görüşmesi konularında yaşanan sorunlara değinen Solyalı, polis nezaretlerinde koşulların kötü olduğunu söyledi.

Baybars: Kaynağa ihtiyaç var
Bağımsız milletvekili Ayşegül Baybars, yargıya ayrılacak bütçenin önemli olduğunu belirterek, Mahkemeler bütçesine ayrılan rakamın önemine değindi.
Mahkemeler bütçesinin mali açıdan özerk olması gerektiğini belirten Baybars, ayrılan bütçe rakamının yeterli olmadığını, tarafsızlık ve bağımsızlığın sağlanmasında mali yeterliğinin önemli olduğunu söyledi.
Baybars, yabancı yatırım noktasında istikrar ve yargının hızı ve işleyişinin önemli olduğunu söyleyerek, yargının tarafsız adil ve bağımsız olması gerektiğini belirtti.
Hızlı ve etkin işleyiş noktasında sıkıntılar bulunduğunu belirten Baybars, bunun yatırımcının ülkeye gelmesi noktasında sıkıntı yarattığını söyledi.
Baybars, yargının adil hızlı etkin işleyebilmesi için kaynağa ihtiyaç olduğunu belirtti.

Mahkemelerdeki bir diğer sıkıntının da tercüman olduğunu dile getiren Baybars, bu talebin öncelikli olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Baybars, yargının işleyişini etkileyen yasaların tadil edilmesinin önemli olduğunu ifade etti.
Yüksek Adliye Kurulu’nun güçlendirilmesi gerektiğini dile getiren Baybars, yeniden yasa ile şekillendirilmesi gerektiğini belirtti.

Özdenefe: Mevzuat günün koşullarına cevap vermiyor
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, ekonomik krizin etkilerinin mahkemeleri de olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Özdenefe, Yüksek Adliye Kurulu’nun 1985’ten kalan bir yasayla görev yaptığını, kurulun mevzuatının günün ihtiyaç ve koşullarına cevap vermediğini, Yüksek Savcılar Kurulu ile ilgili de benzer sorunların yaşandığını belirtti.
Özdenefe, kararın gerekçeli değil gizli oyla yapıldığını, yargıç alım ve terfilere yönelik de olumsuz algılar bulunduğunu objektif kriterlere ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Yargının kendi idari kararlarının denetlenemediğini savunan Özdenefe, kuvvetler ayrılığı noktasında “bunun doğru olmadığını” belirtti.
Avukatların da mahkemelerin bir üyesi olduğunu dile getiren Özdenefe, işleyişin bir parçası olmaları gerektiğini kaydetti.

GKK bütçesi oy birliğiyle geçti
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda, 1 milyar 996 milyon 600 bin TL olarak öngörülen Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Bütçesi oy birliğiyle geçti.

Şan, iddiaları yanıtladı
Maliye Bakanı Alişan Şan, GKK ve Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nın giderlerini Türkiye’nin belirlediği iddiasının doğru olmadığını söyleyerek, Bütçe Dairesinin çalışanları ile daire çalışanlarının toplantılar yaptığını belirtti.
Şan, söz konusu iki bütçenin Türkiye’de hazırlandığını söylemenin gerçeği yansıtmadığını söyleyerek, savunma harcamaları ile ilgili TC ile yapılan protokol bağlamında Türkiye Cumhuriyet maliyesinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini kaydetti.
Şan, ek mesai ile ilgili yüzlerce değil bir çalışanın bir iddiası olduğunu konunun hukukta olduğunu söyledi.
Komutanlıkta hiçbir çalışanın angarya ya da zoraki ek mesai çalıştırılmasının söz konusu olmadığını dile getiren Şan, düzensiz çalışanların yüzde 15 tahsisatı bulunduğunu, bunun ödendiğini ifade etti.
Şan, sözleşmeli personelden işçiye geçişlerde haklarda halel gelme duruma varsa da yapıcı olarak iş birliği içinde sorunu çözmeye hazır olduklarını kaydetti.

Ertuğruloğlu: Benim için temel olan devlet
Dışişleri Bakanlığı’nın 362 milyon 417 bin 980 TL’lik bütçesi oy çokluğuyla kabul edildi.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, eleştirileri yanıtladığı konuşmasında, kendisi için temel olanın devlet olduğuna işaret ederek, devletsiz olmanın ne demek olduğunu komite konuşmalarında da anlattığını kaydetti. Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının toplum değil devlet sahibi bir halk olduğunu dile getirdi.
Kıbrıs sorunu tartışılacaksa olayın kökenine inmek gerektiğini anlatan Ertuğruloğlu, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yasallığının ortaklığın devamı koşuluna bağlı oluğuna işaret etti. Ertuğruloğlu, buna rağmen kendi ulusal çıkarları uğruna bu ortaklığı yıkan Kıbrıslı Rumlara Kıbrıs Cumhuriyeti olma hakkı tanındığını belirterek, “Bu bizim suçumuz mu?” diye sordu
BM Güvenlik Konseyi kararlarının bağlayıcı olmadığını ve tüm kararların tavsiye nitelikli olduğunu ifade eden Ertuğruloğlu, bu taraflardan bir medet umulmasını asla kabul edemeyeceğini kaydetti.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kıbrıslı Rumlara yapılan baskı sonucu kurulduğunu söyleyen Ertuğruloğlu, Kıbrıslı Rumların siyasi eşitliği o günlerde de hazmetmediğini söyledi. Ertuğruloğlu, bu durumun bugün de değişmediğini belirtti.
Bu adada ancak KKTC’nin kabul edilmesiyle huzurlu bir gelecek olabileceğini anlatan Ertuğruloğlu, “Dünyanın anladığı dilden konuşmuyormuşuz o dil nedir? Teslimiyet midir?” diye sordu.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Kormacit'te Maria Skoullou'nun muhtar adaylığına ilişkin soruyu yanıtında ise, bu kişinin kendini işgal altında bir kişi olarak tanımlaması nedeniyle bir güvenlik sıkıntısı oluştuğunda ilgili kararın alındığını belirtti.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.