Çiğdem AYDIN-Pelin YÜKSELAY
Kuzey Kıbrıs’taki ekonomik örgütler, Tufan Erhürman başkanlığındaki yeni hükümetin iç barışı sağlayacak adımlar atmasını ve yıllardır gündemde olan sorunları çözmesini istiyor.
Diyalog’a konuşan İş Kadınları Derneği Başkanı Şenay Ekingen, İşadamları Derneği Başkanı Metin Şadi, Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle trafik, çevre, kamuda verimlilik üzerinde durdu..
Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk istikrarlı bir yönetimin önemine dikkat çekerek “Ülkenin 9 ayda bir hükümet değişikliklerini kaldıracak gücü kalmadı”dedi. Muhtarlar Birliği Başkanı Hüseyin Barbet ve Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Başkanı Mahmut Kanber de bütçenin hızlı bir şekilde geçirilmesi dileğinde bulundu.
Ekingen: Sosyal projeler üretilmeli
İş Kadınları Derneği olarak bizim öncelikli beklentimiz; sosyal adalet, şeffaflık, toplumsal huzur, kadın ve çocuk hakları toplumun refaha götürülmesi için projeler üretilmesidir. Seçilenlerin toplumu refaha, huzura götürecek süreçte de merkezde halk olması önemlidir. Bütçe ve ekonomi elbette önemlidir ama seçilmişlerin zaten yapması gerekeni yapmaları da bir övünç veya istikrar anlamına gelmiyor. Elbette bütçe geçmediği için bir takım sıkıntılar yaşanıyor. Devlet ile iş yapanlar veya sokakta ne kadar da canlılık var gibi görünse de bir sektörlerin dışında piyasa ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Sosyal sorunların öncelikli çözülmesi gerekiyor. Ama benim için yaşam bir bütündür. Başta çevre, trafik, eğitim, sağlık, kadına dönük, nüfusa dönük, sosyal sıkıntılara yönelik çözümler bulunması, projeler üretilmesi ve hayata geçirilmesini bekliyorum.
Kanber: Bütçe bir an önce geçmeli
Öncelikle istikrar bekliyorum. Bekleyen sorunların çözümü ve bütçenin bir an önce geçirilmesi de çok önemli. Şu anda ülkemizde yaşanan gerginliklerin çözümlenmesi ve toplumsal hoşgörü ortamının oluşturulması da önceliklerimiz arasındadır. Ben dörtlü koalisyonun faydalı olacağını düşünüyorum. Parti görüşleri ülkeye yansıyor çünkü. Önümüzde çok sorun var. Bunları aşmak için çok uğraş vermek gerekiyor. Biz de sorunların çözümü için elimizden geleni yapmaya hazırız, yapacağız. Önümüzdeki yılı kaybetmek değil, kazanmak istiyoruz. Sağlıklı ve huzurlu bir dönem umut ediyoruz.
Şadi: İç barış çok önemli
Hükümetten en büyük beklentim iç barışın sağlanmasıdır. Şu an ülkemizin içine sokulduğu durum ‘Kıbrıs Türkü’nün Türkiye aleyhine’ olduğu yönündedir. Bu durum bir an önce değişmeli. İç barış her şeyin önemlisi. Bunun yanında ekonomik çarkların hemen çalıştırılması lazımdır. Bütçe bir an önce geçirilmeli, Türkiye ile ekonomik protokol imzalanmalı. KKTC’de ekonomik çarkın durması demek, adanın durması demektir. Son olarak beklentimiz ise söz verdikleri şeffaflık ve hesap sorma politikasının uygulanması. Bunları da tabii gerçekçi yapmalılar.
Kelle: Toprak Yasası çıkarılmalı
Sürdürülebilir bir tarım politikası ortaya konmasını çok önemli. Toprak Yasası’nın Meclis’ten geçmesini istiyoruz. Toprak sınıflandırmasının yapılmasını, toprak kalitesinin değerlendirilmesini istiyoruz. Toprak Yasası’nın geçmesiyle ve bunların da yapılmasıyla beraber, verimli arazileri inşaat sektörüne kaptırmayacağımızı umut ediyorum. Sürdürülebilir bir tarım politikası çok önemli. Tüm üretici kesimleri kapsayan bir politika, verimi de had safhaya çıkaracaktır. Bunun yanında ülkemizin dünya tarım sektörüne entegre olmasını istiyoruz. Tabi birçok teknik sorun da var. Bunların da aşılmasını istiyoruz.
Avunduk: Siyasi istikrar sağlanmalı
KKTC’nin kurulduğu günden bugüne kadarki süreyi hesapladığımızda ve kurulan hükümet sayısına baktığımızda ortaya 9 ayda bir hükümet değişikliği ortaya çıkıyor. Bizlerin böyle bir tespiti var. Bu anlamda gelen-giden hükümetlerden beklentileri biz sürekli tekrarlar ve sıralarız. Ama en büyük sıkıntımız bu siyasi istikrarsızlığın aslında ortadan bir an önce kalkmasıdır. Gelen iktidarlar, bir takım programlarını açıklıyorlar, programlarını incelediğimizde aslında hepsi de çok güzel programlar… Kulağa çok hoş gelen programlar. Ancak önemli olan bu programların hayata geçiş süreci veya geçebilme miktarı. O anlamda Sanayi Odası olarak bizlerin siyasilerden beklentileri, öncelikle bir siyasi istikrarın ülkede sağlanması. Sık sık seçimlere gidilmesinden ziyade, belli bir dönem içerisinde bir seçim yapılıp, sık iktidar değiştirilmemesi yönündedir. Bu genel bir beklenti tabi ülke adına. Sanayi Odası olarak bizim kendimize ait özel isteklerimiz var tabi ki. Biz hep şunu söylüyoruz; bu ülkeye bu topraklara siz ne kadar yatırım yaparsınız, toprakların o kadar sahibi olursunuz. O anlamda Kıbrıs Türk Sanayicisi uzun yıllardan beri biriktirdiği öz sermayesini veya olmayan parasını dahi bu topraklara yatırım amaçlı gömmüştür.
Hantal kamu yapısı değiştirilmeli
Önümüzde ambargolu bir sürecin olması çok büyük bir dezavantajdır. Direkt uçuşların olmaması çok büyük bir dezavantajdır. Buna rağmen, sanayicimiz ülkesine yatırım yapmaktan zevk alıyor, haz alıyor. Bundan gurur duyuyor. Mesela Organize Sanayi Bölgesi maalesef organize değil. Sanayi bölgesi ama organize değil. Bunun sebebi de Organize Sanayi Bölgeleri yasasının olmaması ve organize sanayi bölgelerinin sanayiciler tarafından yönetilmemesidir. Gerekli yasaların çıkartılması ve uygulanması lazımdır. Bizim açımızdan siyasetçilere sanayi bölgelerinin yönetiminin verilmesi çok da iyi görüntü sergilemez. Bunlarla ilgili siyasilerin gerekli yasaların çıkartılıp, yürürlüğe konulmasını bekliyoruz. Biz yönetmeye talibiz, onların da denetlemelerini bekleriz. Bunun yanında ülkedeki hantal kamu yapısı değiştirilmeli. Ülkemizde kamuda çalışanlar da kamudan memnun değiller. Yerel yönetimlerin geliştirilmesini de istiyoruz.
Barbet: Muhtarlara sigorta yapılsın
Biz muhtarlar bağımsızız… Zaten kim nasıl hükumet kurarsa kursun hayırlı olsun ama bu memleketin bütün yükünü çeken da muhtarlardır. Her mahallede kimin ne sorunu var biz biliriz onun için yeni hükumetten de ilk beklentimiz muhtarları daha çok önemsemeleridir, fikir alışverişini ihmal etmemeleridir. Çünkü bir memleketin bel kemiğidir muhtarlar. Bir de tabi verdikleri sözleri tutmalarını bekliyoruz; bir an evvel muhtarların aldığı ödenekleri artırmaları gerekiyor. Bin Türk lirası bir ödenek alıyoruz ve bunun asgari ücretin biraz altında olacak şekilde artırılması lazımdır. Bize bu sözü verdiler, yerine getirsinler. Türkiye’de muhtarlar asgari ücret alıyor burada da olmalıdır. Başka bir sorun daha vardır muhtarlar sigortasızdır, sigorta yatırımlarını devlet üstlenmelidir.