Zaman geçtikçe ivmenin kaybedilmesi ve anlaşmazlıklar ortaya çıkması nedeniyle Kıbrıs sorununa müdahil bütün tarafların, Kasım-Ocak dönemine yatırım yaparak “kolların sıvanıp sıkı çalışılmasını” istediği bildirildi.
Fileleftheros, BM’nin, Kasım-Ocak dönemini Kıbrıs sorunu açısından kritik dönem gördüğü, anlaşmaya varılabilirse, Rum tarafında Mayıs 2016’da yapılacak genel seçimlere referandumlar da yapılarak yetişilebileceği görüşünde olduğunu haber verdi.
Haberi “Anlaşma Sahnesi Kuruyorlar... BM Ocağa Kadar ‘Beyaz Duman’ İstiyor... Anlaşmazlıklar Dağ Gibi” başlığıyla manşete çeken gazete, bölgedeki enerji konularındaki gelişmeler nedeniyle müdahillerin, projeleri engellenmesin diye Kıbrıs sorununun çözümünün ileri götürülmesi baskılarını artırmalarının beklendiğini yazdı.
Gazete 1 Kasım’da yapılacak genel seçimler öncesinde Türkiye’deki gelişmelerin yakından takip edildiğini belirterek Türkiye’nin ardından Ada’ya gelen Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk’un Ada’ya gelişinde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e “Ankara Kıbrıs sorununu bitirmek istiyor. Özellikle Ahmet Davutoğlu olumlu her gelişmeyi destekleyeceğini söyledi” dediğini yazdı.
Cumhurbaşkanı Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in çabalarının güçlendirilmesi ve zor konulara daha çok girmeleri için sahne kurulmakta olduğunu savunup “anlaşmazlıklar artık halının altına gizlenemiyor” yorumunu yapan gazete özetle şunları aktardı:
Yapılan değerlendirmelere göre bugün görüntü şöyle şekilleniyor:
1-Mülkiyette ilerleme kaydedilmiyor, çünkü meselenin çekirdeğini oluşturan; mülkiyet hakkının (mal sahibi ve kullanıcı) kullanılması başta olmak üzere birçok anlaşmazlık var.
2-Kıbrıs Rum tarafı, Ada’nın tamamında yerleşime ve mülk edinmeye kısıtlama getirilemeyeceğini savunuyor. Kıbrıs Türk tarafı oluşturucu devletçiklerde nüfus ve mülk çoğunluğu olması gerektiğinde ısrar ediyor. Öğrendiğimize göre Espen Barth Eide AB üyesi bir ülkede kısıtlama olamayacağını açıkça ortaya koydu.
3-Garantiler konusunun, garantör güçlerin prosedüre müdahil olmasına karar verilmeden netleşmesi söz konusu değildir. Kıbrıs Türk tarafı, sunduğu belgede, konunun en son ve bir beşli konferans çerçevesinde göğüslenmesi gerektiğine inanıyor. Kıbrıs Rum tarafı garantiler sisteminin tasfiyesini savunuyor, BM temsilcisi bütün tarafları AB, BM ve NATO mekanizması aracılığıyla tatmin etmenin yolunu arıyor.
Toprakta anahtar Güzelyurt
4-Toprakta, sunulan kriterler dışında hiçbir görüşme yapılmadı. Bu başlık açısından anahtar olacak gibi görünen Omorfo’dur (Güzelyurt). Edindiğimiz bilgilere göre Türk tarafı kentin ve bölgesinin iadesini görüşmüyor ancak bunun müzakerelerde teyit edilmesi gerek. Kıbrıs Rum tarafı 100 bin Rumun Kıbrıs Rum oluşturucu devletçiğinde geri dönmesini istiyor. Federal Devlet’e tabi olacak özel bölgeler (Maronitler, arkeolojik ve dini alanlar, Karpaz) oluşturulması da konuşuldu.
5-Yerleşikler konusunda Türk tarafı bugün sahte devlet ‘vatandaşlığına’ sahip olanların otomatikman ‘yeni düzenin’ vatandaşı olması gerektiğini savunuyor.
6-Yönetim konularında birçok yakınlaşma var, özellikle de kurum ve yetkilerin yapısında. Belgelerden anlaşıldığı kadarıyla, kararların ayrı çoğunluklarla alınacak olması sebebiyle devletin işleyişinde sorun çıkacak. Başkanlık konusundaki anlaşmazlık devam ediyor ancak bu anlaşmazlık diken görülmüyor.
7-Nüfustaki 4’e 1 oranındaki anlaşma Akıncı caydığı için havaya uçtu. Türk tarafı, Türk vatandaşlarına Avrupalıların sahip olduğu temel özgürlüklerden yararlanma hakkı verilmesini istiyor.”