Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur, 25 Mart tarihinde açıklanan ekonomik paketin hükümet tarafından çok iyi niyetli yapılmış olmasına rağmen, işveren kesimini yeteri kadar rahatlatacak kararlar getirmediğini belirtti.
Sungur, memleketin ciddi bir kriz altında olduğu bir dönemde yapılacak en akıllı hareketin tüm işveren kuruluşlarının küçük/büyük, güçlü/zayıf ayrımı yapmadan bir araya gelmesi ve ülkeyi refaha çıkarmak için projeler geliştirerek, devleti de yanlarına alarak ekonomiyi düze çıkarmak için, ortak çalışma yapması olduğunu kaydetti.
Sungur, yaptığı yazılı açıklamada Koronavirüs Salgını nedeni ile hükümet tarafından açıklanan ekonomik kararların yetersiz olduğunu ve işveren kesimini rahatlatmak için acil alınması gereken önlemleri paylaştı.
İşveren kesimi olarak önerilerini kısa, orta ve uzun vadeli olarak sınıflandırıp stratejik planlamalar yapıp hayata geçirilmesi gerektiği belirten Sungur, KKTC’de işveren kesimini rahatlatmak için acil alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı;
“Salgın kontrol altına alındıktan sonra ve yaşam normale döndükten sonra, çek ödemelerinin salgının bittiği tarihten 3 ay sonraya kadar takasa ve uygulamaya girmemesi (madde olarak çek ödemelerine mali durumdan dolayı yapılandırma niteliğinde bir ötelemeyi Bankalar Birliği ile istişare edilip uygun bir zaman dilimine aktarılabilir, tekrardan bu da yine çekler ve poliçeler yasası tebliğine geçici bir madde olarak düzenlenebilir)
Krediler ötelenmeli
Salgın kontrol altına alındıktan ve yaşam normale döndükten sonraki tarihten başlayarak; faiz ödemesi, kredi taksitleri ve kredi ödemelerinin, salgının bittiği tarihten 1 yıl sonrasına ötelenmesi (Söz konusu erteleme herhangi bir ticari bankaya ekstra bir yükümlülük ve/veya kayıp getirmeyecektir. Sadece firma tarafından istenirse söz konusu kredinin, faiz ve taksitlerinin ödeme tarihinde salgın kontrol altına alındığı tarihten sonra 1 yıl uzama durumu söz konusu olacaktır, istendiği takdirde sigorta mevduat fonu da devreye sokulabilir) Ancak Başbakan Ersin Tatar’ın açıklamasında da yapmış olduğu ki gibi uygulanacak kredi faizi döviz için yüzde 5, Türk lirası için yüzde 12’den fazla olamayacaktır ve istendiği takdirde çeşitli seçeneklerle bu kredi ödemeleri 2 yıldan 8 yıla kadar yapılandırılmalıdır.
İşverenlerin ise bu yapılan desteklere karşılık salgın sonrası işçilerinin maaş ve sigortalarını düzenli ödemesi ve KKTC’li işçilerin 2020 yılında işten çıkarılmaması önerilmektedir.(herhangi bir işsizliğe yol açmamak için)”
Yabancı uyruklu çalışanlar için öneriler
Sungur, KKTC’de çalışma izni ile çalışan ve firmaları tarafından ödeneksiz izine çıkarılmış olan yabancı uyruklu çalışanlar için önerilerini ise şöyle sıraladı:
“KKTC’de özellikle 3. Dünya vatandaşları ve TC vatandaşları mevcuttur. Çalışıyorlarsa çalıştıkları firmanın aile üyesidirler ve işverenlerinin sorumluluğundadırlar. Kriz süresince işverenler çalıştırdıkları yabancı uyruklu çalışanların akitlerinde beslenme ve barınmasını karşılar durumda iseler bunu sürdürmek yasal olmanın yanında insanlık görevidir. Bu kişiler arzu ettikleri takdirde işvereninin de yardımı ve katkısı ile kendi ülkelerine gitmeleri konusunda devlet tarafından tedbirler alınmalı ve yardımcı olunmalıdır. Ancak bu ülkeyi kendilerine ülke kabul etmişlerse ve bu ülkenin bir parçası sayıyorlarsa, çalışma izni ve yasal yöntemle bu ülkede ikamet ediyorlarsa bu misafirlerimizi KKTC misafirperverliği ile kendi vatandaşlarımızdan ayırmadan korumak ve yaşamlarını idame ettirmek için yardımcı olmak zorundayız. Ancak ülkemizde hükümetimizi yanlış beyanlarla kandırıp bu ülkede kalmaya çalışan işsiz, güçsüz ortalıklarda gezen ve ekonomiye katkı koymadan, çalışmadan tüketici konumunda olan yabancı uyrukluların (Bazı Afrika kökenli vatandaşların KKTC’de ikamet için bazı üniversitelere öğrenci kaydı yaptığı ama nasıl geçindiklerini kimsenin anlamadığı ve okula gitmeyip öğrenciliği sadece ikamet amaçlı kullandıkları söylenmektedir ve bu gibi kişi ve topluluklar ) ülkemizde olduğu bilinmektedir Devlete düşen görev ülkemizde hırsızlık, cinayet ve fuhuşun hortlamaması için bu durumda olan kişilere simdi için gıda ve mali destek yapılması ve ilk fırsatta ülkelerine devletimizin organizasyonu ile geri gönderilmeleri gerekmektedir. Diğer taraftan tekrar ediyorum bu ülkede çalışan, bu ülkeyi kendisine vatan edinmiş, çalışma izni olan yabancı uyruklu çalışanlarımızın ise canları ve sağlıkları bize emanet edilmiştir. Her türlü destek ve yardım çalıştıkları firmalar, destek fonları ve yardımsever halkımızın katkıları ile bu kriz sürecini bizimle birlikte beraber sağlık ve huzurlu bir şekilde atlatmaları sağlanmalıdır.”