Diyalog Gazetesi

İşsiz sayısı 12 bin

KIBRIS

KKTC’de 34 bin 500 sigorta emeklisi, 92 bin 976 sigorta mükellefi var

Çiğdem AYDIN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner, Kuzey Kıbrıs’ta 92 bin 976 sigorta mükellefi ve 34 bin 500 sigorta emeklisi olduğunu söyledi. 
Yabancı işçi sayısının 42 bin olduğunu, buna karşın 12 bin işsiz bulunduğunu açıklayan Bakan Saner “Gençlerimizi farklı iş kollarına yönlendirmeme gibi bir sıkıntımız var” dedi.
Diyalog’a konuşan Saner, belediyelerin sosyal sigortalar kurumuna faizleriyle birlikte 100 milyon TL’ye yakın borcu bulunduğunu belirtirken, 27 Ocak’ta sona erecek Muhaceret Affı konusunda yeniden uyarı yaptı. Saner “Bu son şanstır ve bundan sonra da denetimler artacaktır” dedi.
Çalışma yaşamında iş sağlığı ve güvenliği denetimlerinin önemine işaret eden Saner, "Denetim çok önemli, ancak her şeyi denetime bağlayacak olursak bu da pek kolay değil. Bugün ülkede kayıtlı çalışan kişi sayısı 100 bin ve 4 dairede toplam 65 müfettiş var. İş kazalarının önüne yalnızca denetimle geçemeyiz" ifadelerini kullandı.
Bakanlığının projeleri hakkında da bilgi veren Saner, Çalışma Bakanlığı ile AB yetkilileri arasında istihdam sayısının belirlenmesi ve bakanlığın yaptığı istihdamın internet üzerinden yürütülmesi için sürdürülen; ‘VETLAM 1’ ve ‘VETLAM 2’ projelerinin olduğunu söyledi. 


Bakan Saner sorularımızı şöyle yanıtladı:
Soru: Kıbrıs sorununun çözülmesi halinde her toplumun kendi sosyal güvenlik kurumuna bağlı olacağı belirtiliyor. Halen emeklilerin maaşlarını ödeyen sigortalı çalışanların yüzde 55'ini yabancılar oluşturuyorsa ve bu yabancıların büyük bir kısmı çözümden sonra giderse emekli maaşlarının nasıl ödeneceği konusunda herhangi bir çalışma yapıldı mı?
Cevap: Yabancıların çalışma izinlerinin Federal Devlet’te mi kalacağı, yoksa kurucu devletlere mi verileceği bu yetkilerin henüz belli değilken bu konuda bir çalışma yapmak mümkün değil. Eğer bu yetkiler yine bizde olacaksa hiçbir sorun yok sistemimiz aynen devam edecektir. Yalnız hemen bir bilgi vereyim yabancı çalışanların yüzde 55’i değil yüzde 42 – 43’ü oluşturuyor iş gücünü. Bu da ülkemizde 12 bin 500 işsiz olduğunu düşünürsek 42 bin yabancı iş gücünün olduğunu da buradan çok net ifade edersem (kayıtlı) ülkemizde işsizlik sorunundan çok farklı iş kollarına gençlerimizi veya vatandaşlarımızı yönlendirmememizden kaynaklanan sıkıntılarımız var. Çünkü 12 bin işsiz 42 bin yabancı iş gücü var ülkede. Ülkede hep kayıt dışı iş gücü olduğu da ifade edilmektedir bu rakamlar hep 10 binlerle ifade edildi. Bugüne kadar gerek ikamet izninden, gerek çalışma izninden, gerekse iş yeri bulundurma izninden toplam 4 bin 500’e ulaştı sayı bu da 4 bin 500 kişiyi kayıt altına aldık demektir. Çalışma ve Muhaceret affının 27 Ocak’ta son bulacağını hatırlatmak istiyorum bu son şanstır. Bundan sonra artacak denetimleri bakanlık yapacaktır ve bunun affı da olmayacak. Bir asgari ücret ödeyerek herkes faydalanabiliyor şu anda.”

Soru: AB yetkilileriyle bugüne kadar bu konuda bir çalışma yapıldı mı?
Cevap: Bizler alt yapısını hazırlamadan, devletin ilgili diğer birimleri ile örtüştürmeden AB uyum sürecinde birtakım yasalar çıkarıyoruz fakat arkadan uygulamalar ve bizlerin yapmış olması gereken denetimler eksik kalıyor. Sistem birbirini desteklemezse ve doğrulamazsa, çıkardığınız yasaları destekleyen tüzüklerde sorunlar varsa yaptığınız denetimin ne anlamı kalacak? Şu anda bizim önceliklerimiz arasında E-Bakanlık projemiz vardır. Bununla elektronik çalışma izin kartı çıkaracağız ve çipli kartın içerisinde işçinin tüm kayıtları yer alacak.

Soru: Çalışma izinlerinin kolaylaştırılması konusunda herhangi bir çalışmanız var mı? Cevap: Yurt dışına giriş çıkış olayı sadece kayıt dışına çıktığında oluyor. Geçirdiğimiz son yasalarda bu hususlar da çalışmalar yapılmıştır. Örneğin bir işçi getirdiniz bunun için bize müracaata bulunuyorsunuz biz 15 günlük bir ilanda bulunuyoruz sizin vermiş olduğunuz bilgi çerçevesinde, iş bulma merkezimize bilgi veriyoruz. Eğer istediğiniz iş gücü mesleki açıdan ülkede yoksa o zaman biz size ön izin veriyoruz, sizin bir ay içerisinde çalışması için bu işçinde sosyal güvenlik yatırımlarını ve gerekli kayıtları yaptırmanız gerekiyor. Ve bu kayda girdikten sonra bu arkadaşımızın 6 ayı vardır 6 ay ilgili şirkette çalıştığı takdirde isterse 6 ayı doldurduktan sonra başka bir iş yerine geçebilecek bu hak otomatik doğuyor ilgili kişi artık yurt dışına gidip gelmek zorunda kalmıyor. Öte yandan Mevcut yasada ayrıca işçinin durdurulma koşulları vardır ve 21 günlük süre hangi şartlarda aranmaz diye de özel bir maddemiz vardır. İşverenin işçiye durduracağına dair tebliğ süresi 15 gündü 21 güne uzattık. Ama bu süreçte işçinin tüm ihtiyaçlarını da karşılaması gerekiyor. Duruş verilmişse 40 gün içerisinde de iş bulması gerekiyor. 
Soru: Bu yıl içinde primlerin yükseltilmesi veya azaltılması yönünde çalışma var mı?
Cevap: Şimdi indirim veya fiyat artışı diye bir şey söz konusu değil stabil gidecek. Herhangi bir indirim veya artış söz konusu olmayacak. 
Soru: Prim ödemeyen kurum ve kuruluşlar için ne yapıyorsunuz?
Cevap:Biz göreve geldiğimizde 89 bin 462 sigorta mükellefimiz vardı bana verilen bilgiler ışığında. 33 bin 300 kusur da emeklimiz vardı. Şu anda 92 bin 976 sigorta mükellefimiz vardır ama emekli sayımız bir yılda bin 300 kusur kişi arttı. Yani 34 bin 500 oldu emekli sayımız. Yani hem 3 bini artırdık ama bin 300, bin 500 arasında da emekli verdik. Zaten sistemin en büyük sorunlarından biri. Burada yapmış olduğumuz çalışma affı ile da çok ciddi bir sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımları oluşmuş durumda tüm bunları düşündüğümüzde her yıl binde 2 olarak artan grafiğimiz bu yıl yüzde 1.4 artmıştır. Bu ciddi bir artış denetimlerinde artırılması ile daha iyiye doğru gidecek. Az evvel bahsettiğim elektronik çalışma kartı ile denetim ve kontrol altına almamız daha kolay olacak. Çünkü işveren işçinin kaydını daha çalışma dairesinde yaparken anında sosyal sigorta ve ihtiyat sandığında ilgili gelen kişinin dosyası açılacak dolayısıyla getirilen işçinin çalışma iznini, sosyal sigortalar ve ihtiyat sandığını yaptırmadığınız takdirde bir ay içerisinde size hemen artık bilgisayar devreye girip bunların yapılıp yapılmadığını bize söyleyecek biz de onlarla muhatap olacağız. İkincisi bunun yanında eğer yaptırmamaya devam ederseniz bize tekrar gelinirse hoşgörü ile davranılmasının beklenmeyeceğiniz düşünüyorum.
Soru: Belediyelerin borçlarını bağışladınız mı? Değilse niye toplamıyorsunuz?
Cevap: Hayır bağışlamadık. Belediyelerin Sigortalar Kurumu’na toplam faizleri ile birlikte 100 milyon TL’ye yakın borcu olduğunu da söylemek istiyorum. Burada yapılandırmanın esas sebebi bu rakamı kendileri ile birlikte uzlaşarak taksitleri ile birlikte nasıl alacağımızı konuşacağız. Sonuç itibariyle biz borcu yapılandırırken belediyelerin de bütün hayat damarlarını kesme niyetinde değiliz. Ama hayat damarlarını da kesmeyeceğiz diye çalışanların sosyal güvence haklarından geriye adım asla atmayacağız. 
Soru: Prim yatırmayan kaç bin kişi, kaç yüz kurum ve kuruluş vardır? Neden üzerlerine gitmiyorsunuz? Parti engeli mi var?
Cevap: İnsanlar param yok diyorsa gerekli kolaylıkları süreleri dizayn edip yardımcı oluyoruz. Bu konuda bir çok insana yardımcı oluyoruz ama partiden asla bu konuda hiç kimse gelmemiştir. Ama belediyelerin sigortalar kurumuna faizleri ile birlikte 100 milyon TL’ye yakın borcu olduğunu da söylemek istiyorum. Yani bizim toplam bankalara borcumuz 140 milyon TL olduğunu düşünürsek 100 milyon TL de faizleri hariç sadece belediyelerin bize borcu olduğunu da söyleyebilirim. Burada yapılandırmanın esas sebebi bu rakamı kendileri ile birlikte uzlaşarak taksitleri ile birlikte nasıl alacağımızı konuşacağız. Adım adım sosyal sigortalar dairemizi hayata döndüreceğiz ve bu yıl zaten maliye bakanlığı ile de ciddi bir anlaşmamız var, faiz giderimizi düşürmek için çok ciddi önlemleri bu aydan itibaren alacağız.

Soru: Tam olarak sigortaların hangi bankaya ne kadar borcu var? İhtiyat sandığına ne kadar?
Cevap: Yedi bankaya toplamda 140 milyon, İhtiyat Sandığı’na faizleri hariç 100 milyon TL, faizlerini oturup kurumlar arasında konuşacağız onların kendi uyguladığı faizlerdir ve yüksek değil. 
Soru: Asgari ücretle ilgili olarak yapılan çalışmalar hakkında ve ne zaman belirleneceği konusunda bilgi verebilir misiniz?

Cevap: 2000 yılından beri 1 Ocak’tan itibaren geçerli olan asgari ücret sadece 6 kez belirlendi. Geçen yıl asgari ücret Temmuz ayında biz göreve gelir gelmez tespit edildi. Bu yıl 1 Ocak’ tan itibaren geçerli olmak koşulu ile asgari ücreti belirlemek niyetinde olduğumuz için komisyonu çağırdık. Komisyon işçi işveren ve devlet kanadından oluşuyor. Her yıl Kasım ayına kadar Devlet Planlama Örgütü verilerine göre hayat pahalılığı yüzde 7 civarında seyrederdi, hatta Maliye Bakanı bütçe görüşmelerinde bunu belirtmişti. Aralık ayında ne olursa olsun yüzde 7.5 olarak vereceğini söylemişti. Biz de tüm planlamalarımızı buna göre yaptık. DPÖ 2016 Aralık ayı verilerini yüzde 10.19 olarak açıklayınca bizim yüzde 7.5 olarak yaptığımız asgari ücret değerlendirmesi yüzde 10.19’u karşılayamayacağı için yeni verilere göre çalışma yapmak amacıyla toplantıyı erteledik. Bu hafta içerisinde asgari ücretin ne olması gerektiğini taraflarla bir araya gelerek görüşeceğiz.
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.