Hüseyin ÇİÇEK
Gazimağusa Halk Otosbüsleri İşletmeleri Başkanı İsmail Gürsoy, camia olarak yaşadıkları sıkıntıları Diyalog’a anlattı. Gazimağusa Belediyesinden 19 yıl önce hurdaya dönmüş halde ihale usulü ile aldıkları otobüsleri yenileyerek hizmete soktuklarını anlatan Gürsoy, gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin kendilerine değer vermemesinden yakındı.
Özellikle üniversitelere T plakası ile şehir içlerinde dolmuşçuluk yapılmasına izin verildiğini anlatan Gürsoy, bu durumdan şikayetçi olduklarını, hükümet edenlerin ise kendilerine “Üniversiteler vazgeçilmezlerimizdir” dediğini söyledi.
1995 yılında dönemin Belediye başkanı Oktay Kayalp tarafından zarar ettikleri gerekçesi ile belediyeye ait otobüslerin ihale usulü ile kendilerine satıldığını anımsatan İsmail Gürsoy, bu otobüslerin bir çoğunun kullanılamayacak durumda olduğunu ve bunları yenileyerek hizmete soktuklarını belirtti. Öncelerde bir birlik oluşturduklarını belirten Gürsoy daha sonra ise hisseli bir şirket haline geldiklerini dile getirdi.
Günde 2 saat çalışmak yetmiyor
Şu anda yaptıkları işin, İlk ve Orta Öğretimdeki öğrencileri taşımak olduğunu ifade eden Gürsoy, taşıma ücretlerinin de Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı tarafından ödendiğini söyledi. Ancak günde sadece 2 saat taşımacılık yapmanın kendileri için yeterli olmadığını ifade eden Gürsoy, üniversitelerin T izni ile şehir içinde dolmuşçuluk yapmasını eleştirdi.
Üniversitelere kendi kampüsünün işini yapması için T izni verildiğini, ancak zaman aşımında öğrenci sayısının da artması ile otobüs sayısını arttırdıklarını anlatan Gürsoy, şöyle dedi:
“Üniversitelerin şehiriçinde dolmuşçuluk yapmaya başladı. Bu konudaki şikayetlerimizi gelmiş geçmiş tüm hükümetlere aktardık ama sonuç alamadık. Halbuki üniversitelerin sadece eğitim vermesi, vergisini ödeyip de T izni alanlaraın da taşımacılık yapması gerekir Kısacası herkes kendi işini yapmalı.”
Minibüs ile yolcu taşıyorlar
Şehir içindeki kreşler, dershaneler ve etüd merkezlerinin de minibüs satın alarak işletme izini olmaksızın yolcu taşıdıklarını öne süren Gürsoy, bunun büyük bir vergi kaçakçılığı olduğunu ve göz göre göre bu kaçakçılığa müsaade edildiğini iddia etti. Şimdiye kadar hükümet edenlerin hiçbir hükümet programında toplu taşımacılığa önem vermediğini belirten Gürsoy, bunun acı bir gerçek olduğunu vurguladı.
“Ne kadar çok yakıt alınırsa maaşlar o kadar kolay ödenir”
Bugün okullarda binlerce çocuğun salon araçlarla okula götürüldüğünü söyleyen Gürsoy, milli servetin bu şekilde heba olduğunu belirtti. Gürsoy sözlerini şöyle sürdürdü:
“ Hükümet yetkililerine bunu ne zaman aktarsak verdikleri cevap, vatandaş ne kadar çok benzin veya mazot alırsa maaşları o kadar kolay öderiz cevabını aldık”.
Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptıkları taşıma sözleşmelerinin her yıl geç yapıldığını ileri süren Gürsoy, bu sözleşmeler için ayrılan bütçenin başka yerlere harcandığını iddia etti.
Yaklaşık 10 gün önce bir eylem yaptıklarını anımsatan Gürsoy, o eylemde bir yıl önceki sözleşmeler baz alınarak kendilerine 2 aylık avans verileceğine dair söz verildiğini ancak henüz bir ödemenin yapılmadığını sözlerine ekledi.