Hüseyin ÇİÇEK – Melin DOBRAN
Uzun bayram tatili sonrasında işlerin tamamen durma noktasına geldiğini söyleyen Lefkoşa ve Gazimağusa esnafı, tek umudun Türkiye ve diğer ülkelerden gelen üniversite öğrencileri olduğunu söyledi.
Diyalog’a konuşan işyeri sahipleri, dövizdeki yükseliş, alım gücünün düşmesi ve nakit sıkıntısı nedeniyle alış-verişlerin azaldığını, bazı günler tek kuruşluk satış yapılmadığını söyledi. Hükümetin, piyasayı rahatlatacak önlemler alması gerektiğini belirten işyeri sahipleri, kamu görevlilerine 13’üncü maaşın verilmemesi halinde büyük iflasların yaşanabileceğini iddia ediyor.
Esnaf ne dedi ???
Derya Alp
“Öğrencilerin tatilden sonra ülkemize tekrardan gelmesi çarşıya ivme kazandırdı. Türkiye’den gelen öğrencilerin bir kısmı zaten oradan alışveriş yapıp geliyor. Bizim piyasaya daha çok üçüncü ülkeden gelen öğrencilerin katkısı var. Çarşıda alışveriş yapan öğrenciler genelde giyim sektörüne katkı sağlıyor. Bu ara mevsim sonu olduğu için piyasanın durgun olması normaldir. Genelde hafta sonu yoğun oluyoruz. Kış girişi yine bir hareketlilik oluyor.”
Özsan Güzeloğlu
“Artık beklenilen kalabalık yaşanmıyor. Vatandaşlar genelde kredi kartı kullandığından dolayı ayın ilk günleri borçlarını ödemeye çalışıyorlar. Haliyle aybaşı çarşıda çok bir kalabalık yaşanmıyor. Ayın onuncu günü gibi bir canlılık oluyor. Yabancı uyruklu öğrencilerin bir kısmı çarşıda kuru bir kalabalık oluştururken, kimisi de giyim sektörüne küçük de olsa bir katkı sağlıyor.”
Yusuf Kenan Metiner
“Genelde aybaşı, hafta sonu ve akşamüzeri yoğun oluyoruz. Öğrencilerin gelmesi çarşı için faydalı oldu. Bu aralar biraz durgunluk var. Genelde Ekim, Kasım ayları piyasanın en durgun olduğu aylardır. Yeni yıla doğru hareketlilik başlar.”
Ayşe Yayla
“Genelde hafta sonları yoğun oluyoruz. Ayın ilk iki haftası çarşıda alışveriş hareketliliği başlıyor. Öğrencilerin de gelmesi tabi ki piyasayı canlandırdı. Satışlarımız bu mevsimler yaza göre daha iyidir.”
Emine Delioğlu
“Bu ara piyasada biraz durgunluk var. Geçen aya göre bu ay satışlar daha iyi gitti. Öğrencilerin de çarşıdan alışveriş yapması olumlu yönde etkiledi. Genelde öğlen ve akşamüzeri yoğun oluyoruz.”
Ali Can Sert
“Öğrencilerin gelmesiyle çarşıda güzel bir hareketlilik oldu. Ayın 15’ine kadar yoğun oluyoruz. Her Eylül, Ekim aylarında biraz durgunluk yaşıyoruz. Bayram ve yeni yıl öncesi hareketlilik artıyor.”
Serhan Özyolaç
“Genelde hafta sonları yoğun oluyoruz. Öğrencilerin de gelmesiyle bir hareketlilik yaşadık. Bazı mağazalar için faydası oldu. Sonuçta piyasada bir alışveriş var.”
Ali Paşaoğlu
“Okul dönemi yoğun oluyoruz. Şu an piyasa biraz durgun. Okulların açılması ve bayram üst üste geldiği için alışverişler önceden yapıldı. Birçok öğrenci Türkiye’den geldiği için, alışverişini oradan yapıyor. Genelde üçüncü ülkeden gelen yabancı uyruklu öğrenciler çarşıya katkı sağlıyor.”
Emine Börklü
“Akşamüzeri ve hafta sonu yoğun oluyoruz. Eylül, Ekim ayları durgun geçen bir dönemdir. Öğrencilerin de gelmesiyle çarşıda bir hareketlilik oldu.”
Tahir Toker
“İşler çok kötü durumda, dükkân bom boş. Bayramdan bugüne kadar neredeyse hiç iş yapmadım, pastadaki pay ne yazık ki adaletli bir şekilde dağılmıyor, bu dağılım biraz adaletli olsa her şey daha farklı olacak.”
Salih Oktay
“Piyasa genel anlamda durgundur, bunda en büyük etken dövizin aşırı derecede yükselmesi ve bu durumdan tüm halkın etkilenmesidir. Bunu biz çarşıdan gözlemleyebiliyoruz, gelen turist sayısı da az olunca piyasa da durgun oluyor.”
Ayney Doğan
“Piyasanın düşük olduğunu düşünsek bile bizim işlerimiz iyi durumdadır. İsim ve getirdiğimiz markalar bize bir avantaj sağlamaktadır. Bana göre piyasa düşük değildir, gereğinden fazla işletme bulunmaktadır, bu yüzden pastadaki pay esnafa parçalanarak dağılmaktadır. Bu yüzden de piyasa düşük görünüyor. Dövizin yükselmesi bence inşaat sektörünü etkiledi, bize olumlu ya da olumsuz bir şekilde yansımadı.”
Yılmaz Parlan
“İşler oldukça kötü. Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü, haksız rekabetin doruk noktasında olduğu bir ülkede işlerimizin iyi olması beklenemez. Anti-damping ve anti-tekel yasası ticari hayatın olmazsa olmazıdır, bu yasaların bir an önce çıkarılması gerekmektedir. Süpermarketlerin her ürünü satması ve her gün geç vakitlere kadar açık olması da ne yazık ki piyasayı yok etmektedir. Bir örnek vermek istiyorum Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde büyük bir marketin yanında bulunan küçük bir market yıllardır iflas etmeden ayakta duruyor, nedeni ise yanında bulunan büyük market her türlü meşrubatı satabiliyor ancak soğuk olarak satması yasak. Küçük bir yasal düzenleme ile küçük market yıllardır iflas etmeden ayakta durmayı başarabiliyor, bir diğer örnek ise Güney Kıbrıs’ta büyük marketler akşam saat 19.00’dan sonra açık kalamaz ve haftanın bir günü de kapatma zorunluluğu var. Ticaret Odası ve esnafı savunduğunu iddia eden Esnaf ve Sanatkârlar odası ise bu yasakların çıkması için hiçbir şey yapmadığı gibi bu yasaların çıkmaması için orda duruyor gibi görünmektedir. Diğer bir faktör ise teşvik primi ile memlekete turist getiren otel işletmecileri ve turizm şirketleri turistleri esnaf ile paylaşmıyorlar, bazı rehberlerin turistlere yönelik olarak ‘çarşıdan alış veriş yapmayın’ veya ‘size söylenen fiyatın yarısını ödeyiniz’ şeklindeki söylemleri kulağımıza geldikçe üzülüyoruz.”
Celal Yeşilefe
“Satışlarımız şu an biraz durgun. Turistlerin azalması ve okulların da açılması ile beraber dövizin de fırlaması, maaşların yerinde sayması faktörleri işlerimizi oldukça kötü etkiledi. Genel olarak piyasaya göre fena durumda değiliz ancak yaz sezonuna göre işlerimiz düşük durumdadır zaten her Ekim-Kasım sezonu cansız geçer. Yılbaşına doğru bir canlanma beklemekteyiz. Piyasadaki bu kötü durumun düzeltilmesi için memur maaşlarının artırılması gerekmektedir. Eskiden 1000 Sterlin alan bir memur şu an 600 Sterlin almaktadır, dolayısı ile insanların alım gücü düştü, alım gücünü yükseltmek için acil bir zam gereklidir.”
Yusuf Yenidoğanay
“Yaz sonu yani Eylül-Ekim ayları her yıl iyi geçti. Fakat özellikle Türkiye’de yaşanan siyasi sorunlar ile beraberinde Kıbrıs’a da yansıyan ekonomik kriz ve dövizin fırlaması ciddi bir şekilde problem yarattı. Bunun etkisi olarak da maaşlarda da bir artış olmayınca vatandaşın borcu otomatik olarak arttı, insanlarda doğal olarak zaten ceplerinde yok denecek kadar az olan parayı daha temkinli harcamaya başladı. Bizim alışkın olduğumuz bir satış düzenimiz vardı, özellikle nişan ve düğünlerin olduğu bu dönem bir canlılık söz konusuydu, ancak şimdilerde insanlar düğün ve nişan törenleri için alabilecek en ucuz hediye arıyorlar. Bana kalırsa ekonomik çözüm memlekette siyasi istikrar ortamı olursa oluşur.”
Ahmet Ummanel
“İşler durgun. Suriçi bölgesinin canlanması ve esnafın işlerinin düzelmesi için, trafiğe kapalı olan İstiklal Caddesi’nin tek yön olarak trafiğe açılması gerekiyor. Bandabuliya’ya kasap ve manav gibi dükkânların açılması ve halka yönelik bir yer haline dönüştürülmesi, bir resmi dairenin sur içi bölgesine taşınması ve Gazi İlkokulu’nun karşısında bulunan büyük park alanının bazı köy otobüslerinin durduğu durak haline dönüştürülmesi gerekmektedir. Bunların yanı sıra sur içi bölgesinde turistler için yatı evleri oluşturmak gerekmektedir. Birçok turist bölgede konaklayabilecek yatı evi olup olmadığını sorduktan sonra mecburen otellere yönelmek zorunda kalıyor.”
Sabri Umay
“İşler çok düşük, büyük dükkânlar bizi bitirdi, nüfusa göre büyük mağazaların sayısı oldukça fazladır, bunların sayısının sınırlandırılıp şehir dışına taşınması gerekir, işler o kadar kötü ki, eğer genç olsaydım başka bir işe yönelir dükkânı kapatırdım.”
Mehmet İpekçioğlu
“İşler çok durgun, esnafın durumu iyi değil, devletin esnaflara düşük faizlerle veya faizsiz kredi sağlaması gerekmektedir, aksi halde esnafın durumu perişan.”
Serap Altun
“Bu aralar piyasa biraz durgun. Ayın ilk günleri ve hafta sonu biraz yoğunluk yaşıyoruz. Öğrencilerin adaya gelmesiyle çarşıda herhangi bir hareketlilik yaşanmadı. Biz daha canlı olmasını bekliyorduk.”