Çiğdem AYDIN
Eski Başbakanlardan İrsen Küçük, CTP-DP koalisyonunu ‘amorti hükümeti’ olarak nitelendirdi ve Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ömrünün biteceğini, erken genel seçimlere gidileceğini söyledi.
Diyalog TV’de ‘Güne Merhaba’ programına konuk olan Küçük, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na yönelik eleştirilerini devam ettirdi. “Eroğlu bu seçimde bedel ödeyecektir”diyen Küçük, soruları şöyle yanıtladı:
Soru: Ulusal Birlik Partisi’nde (UBP) genel başkanlık ve başbakanlık yaptınız. Partinin bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Küçük: UBP’de yaşanan sıkıntılar doğru bir ifade değildir, yaratılan sıkıntılar vardı. UBP hükümet dönemimize baktığımızda ve akabinde bir erken genel seçim gerçekleştiğini düşündüğümüzde bizim erken seçime gitmemiz CTP’nin 2009 yılında gerekçeleriyle hükümetten gitmesiyle hiçbir benzerliği yoktur. CTP’nin hükümet döneminde maliye ciddi bir sıkıntıya düşmüştü, yapılan istihdamlardan dolayı işler büyük oranda çıkmaza girmiş ve yatırımlar da büyük oranda durmuştu. Dolaysıyla sistem durmuştu ve bu yüzden erken seçime gidilmişti. Bizim dönemimize geldiğimizde alınan kararlarda ülkede bir iyileştirme söz konusu olmuştur. Ancak iç olaylar bilhassa Sn.Eroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı görevini sürdürdüğü bir dönemde özellikle parti içine müdahalesi ve kurultaylarda aşırı taraf olması, kurultaylarda benim rakibimi desteklemek için Cumhurbaşkanlığı Sarayını karargah olarak seçmesi ve bütün parti faaliyetlerini orada devam ettirmesi, iki seçim yapmamıza ve bu iki seçimi de benim kazanmam neticesinde, başka bir planla hükümeti düşürme çabası içerisine girmiş bir Eroğlu vardı. Bizim iktidarımız döneminde bazı milletvekili arkadaşları yanına alarak ve DP ve TDP ile işbirliği yaparak hükümeti düşürmüştür ve bugünün iktidarının mimarı olmuştur. Bu bağlamda UBP muhakkak Sn.Eroğlu’nu yargılamaktadır. Çünkü UBP’yi iktidardan götüren Sn.Eroğlu’dur. Tabi ki bizim esas kavgamız olsa bile bu kavgaları parti içinde ve kurultaylarda yapacaktık biz bunu iki kez anlımızın akıyla verdik. Açık ve net söylüyorum bugün Cumhurbaşkanlığı yarışında çektiği sıkıntılar hep bu yaptıklarının eseridir. Şimdiki hükümet ise Amorti hükümetidir Ulusal Birlik Partisi’nin icraatlarının amortileriyle geçiniyorlar.”
Yaptıklarının bedelini ödemeli
Soru: Sayın Eroğlu’nun, Cumhurbaşkanlığı yarışında sıkıntı çektiğini ifade ettiniz. Bunu açar mısınız?
Küçük: UBP’nin iç problemlerinden dolayı yaşadığı sıkıntılar, iktidardan gidişi ve yeni hükümetin mimarı Sn.Eroğlu’dur ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bedel ödemesi lazımdır. Bu bedeli ödeyecektir.
Soru: Hala kırgın olduğunuz anlaşılıyor
Küçük: Şahıslara hiç kırgınlığım yoktur. Politikada zaten ebedi dostluk veya ebedi kırgınlık diye bir şey yoktur. Ben 40 sene aktif politikada kalmış bir insanım, 3 gün 5 günlük bir politikacı değilim. Alfabesinin A’sından başlayıp Z’sine kadar görev yapmış bir politikacıyım. Dolayısıyla benim kırılmak gibi bir şeyim söz konusu değil. Beni üzen Türkiye ile yapılan ekonomik protokol anlaşmasına göre KKTC’ye ciddi bir kaynak aktarılacaktı, yatırımlar artırılacaktı fakat bunlar engellenmiştir. Lefkoşa çevre yolu, 17 bin dolar milli gelir ne oldu? Bafra-İskele yolu, Gönyeli Çemberine yapılacak alt geçit üst geçit ne oldu? Ben bunlara üzülüyorum çünkü bu projeler hep o imzaladığımız ekonomik program dahilinde hayata geçecekti fakat amorti hükümeti ve bu hükümetin mimarı Eroğlu bu yatırımları da sekteye uğratmıştır. Ben bunlara üzülüyorum yoksa benim kimseye bir kırgınlığım yoktur.
Soru: Başbakan ve parti başkanı iken seçim kaybeden ilk siyasetçimiz siz misiniz, bu durumu neye bağlıyorsunuz?
Küçük: Öncelikle şunu söylemek istiyorum ben Başbakan olarak seçime katılmadım. Başbakanlık yaptım ama seçime Başbakan olarak katılmadım. Bir ara hükümet vardı ben o dönemde seçime katıldım. Ayrıca Başbakanlık yapmış ve seçim kaybeden bir tek ben değilim bu ülkede. Tabi ki bunun nedenlerinin de iyi araştırılması lazım. Bildiğim kadarıyla Hakkı Atun’nun da benzer bir seçim kaybı var, rahmetlik Ecevit’in de keza benzer kayıpları vardır. Kaybetme konusuna dönecek olursak seçim atmosferi dönemine bakacak olursak belli isimlerin hedef alınarak o isimler üzerinde seçimin yoğunlaşması ki bu seçimde benim kaybetmem için bir yoğunlaşma olmuştur. Tabi ki bu seçimdir bir çok seçime de girip birinci veya üçüncü sırada çıktıklarımız da olmuştur. Bu son seçimdeki kaybımın nedenlerini bu istatistiklere bakarak benden araştırıyorum bu seçimi kaybetmiş olmam doğal bir sonuç değildir. Bazı çevreleri sadece itham etmek niyetinde değilim fakat bu konuda bir araştırma söz konusunudur.
Soru: Sn.Küçük Cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağınızı Şubat ayı sonuna kadar açıklayacağınızı söylemiştiniz. Bugün itibariyle artık ayın son haftasına girdik bir karar verdiniz mi?
Yanıt: Bu süreçleri iyi değerlendirmek lazım zamanında yapmış olduğumuz icraatlar neticesinde bazı çevreler bana geliyor aday olmam konusunda başarılı çalışmalarımız da bir hayli bulunmaktadır. İcraat yaptığınız yerde hatalarımız da oldu ama halk yararına da bir çok icraat yaptık. Bunlar neticesinde bana adaylığım konusunda baskı kuran arkadaşlar vardır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine baktığımda ben ilk kez bu kadar bol adayın olduğunu da görmekteyim. 2009 yılı seçimleri ile kıyasladığımızda o zaman Sn. Eroğlu ve Sn. Talat yarışıyordu bilahare Tahsin bey de aday olmuştur. Bu döneme baktığımızda aday sayısında bir çoğalma vardır ve vatandaşlar da bir seçim yapmakta zorlanmaktadır. Geçmiş anketlerin üzerinde durmak istemem ama bu anketlere baktığımızda özellikle üç adayın yüzde 35 civarında seyrettiğini görmekteyiz oysa 2009 yılındaki anketlerde ben Genel Sekreter iken Eroğlu yüzde 54’lere kadar çıkmıştı. Şimdiki anketlere baktığımızda ise yüzde 30’larda seyretmekte olduğunu görüyoruz. Bu tablo içerisinde benim de adaylığım gerçekleşirse ne kadar oy alacaksam; ki teşvik edenler olduğuna göre bir miktar oy alacağım kesin.
Bazı güdümlü köşe yazarlarının söylediği gibi İrsen Küçük aday olursa yüzde 2 oyu var, bazı güdümlü köşe yazarlarına göre de 10 tane oyu var veya 11’inci oyu alırsa gelin anlıma çatın dediği gibi değil, ki bunların kimlerin güdümünde olduğunu biliyorum belli bir oy oranım vardır. Bunları düşündüğümde acaba mevcutları mı destekleyelim ve daha belirgin olabilmeleri için çevremizle birlikte ağırlık verelim yoksa aday mı olalım noktası devam ediyor ama sanırım birkaç gün içinde netleşecek.
Eroğlu, UBP’nin adayı değildir
Soru: Sn.Küçük karar vermediğinizi söylüyorsunuz fakat sizin aday olmadığınızı düşünürsek eğer UBP içindeki kızgınlar veya küskünler Sn.Eroğlu’nun seçimi kaybetmesine sizce neden olabilirler mi?
Yanıt: Bakınız Sn.Eroğlu UBP’nin adayı değil, bağımsız bir adaydır. Bugün partinin yetkilileri Eroğlu’na destek vermiştir bu başka olaydır. 1985 yılında rahmetli Sn.Denktaş’ın yaşadığı olay vardır aynı olaydır ki bu olay Sn.Eroğlu ile benim aramın açılmasına neden olaydır. Tam 30 yıl önce aramız açılmıştı. O zaman Eroğlu ile aramız açılmıştı ve ben partiden kısa bir süre uzak kalmamın nedeni de Sn.Denktaş’ın bağımsız çıkma isteği idi. O zaman da partinin adayı olması konusunda ısrarlıydım nasıl ki 76’da, 81’de adayımız olmuştu ve UBP olarak sırtlamıştık seçimi, 85’te de yine partisinin adayı olması gerektiğinde ısrarlıydım. Partinin adayı olmaması halinde tavır koyacağımızı belirtmiştim. Bu olay da aynı olaydır. Sn.Eroğlu UBP’nin adayı değildir bağımsızlığı kabul etmiştir. 2009 yılında Demokrat Parti hep yanımızdaydı Genel sekreterlik dönemimdeydi o zaman bugün Eroğlu parti adayı değildir bağımsız adaydır dolaysıyla fark vardır.
UBP üyeliğim devam ediyor
Soru: Şu anda kendinizi Ulusal Birlik Partisinden dışlanmış hissediyor musunuz?
Yanıt: Benim UBP üyeliğim devam ediyor onu da kimse alamaz. Ben Ulusal Birlik Partiliyim ama onun ötesinde aktif bir görevim yoktur.”
Soru: Sn. Eroğluna oy verecek misiniz ?
Yanıt: Hep söylerim Sn. Eroğlu UBP’nin adayı değildir. Zamanında Sn.Denktaş’a da söyledim kendi partisinin adayı olması konusunda. Bizden aday ol sana oy verelim dedim. Aynı çağrıyı Sn. Eroğlu’na da yapıyorum gelsin partisinin adayı olsun daha önünde birkaç gün vardır, eğer partinin adayı olursa o zaman düşünürüm. Ama şu anda UBP’nin adayı değildir.
Soru: Eğer aday olmazsanız gönlünüzdeki isim kimdir açıklar mısınız?
Yanıt: Gönlümde değil, mantığımda isimler vardır onları düşünüyorum. Kimin daha fazla hizmet verebileceği, kimin halk taleplerine yakın icraatları olabileceğini düşüneceğim ve arkadaşlarla onu paylaşacağım. Yalnız da değilim. Bu konuyla ilgili bazı stratejik hesaplamalarımız var.